| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/694) (Alt komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 01 .04.2016 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakan, bir egemenlik hakkı söz konusuysa tabii ki devletler egemenlik haklarını korumak için silaha başvururlar, bununla ilgili hiçbir tereddüt yok ama mülkiyet hakkı hukukla korunur, silahla değil. Şimdi, benim dediğim de bu. Burada, biz, uluslararası hukukta, işte küreselleşmenin de sonucu olarak, her gün bu tür olaylara maruz kalıyoruz; dışarıdan baskılara, hukuka uyma baskılarına, vesaire. Avrupa Birliğine müracaat etmiş vaziyetteyiz, ona göre hazirana kadar bizim hukuka uygun davranmamız, o 72 kriteri yerine getirmemiz lazım; bunlar dışsal sebepler.
Kendi içimizde de hukuka uymamız lazım. Bakın, bu 6306 sayılı Kanun Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun, başlığı bu. Bu kanunun amacı "Afet riski altındaki..." "Terör riski" demiyor "Afet riski alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde..." Burada, bu alanda afet riski yok, bir. İkincisi, bakın, riskli alan tanımı yapmış yine aynı kanunun 2'nci maddesinde: "Zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan yerler..." diyor. Onun haricinde buradaki bütün değişiklikler, bu uygulama işlemleriyle ilgili değişiklikler... Biraz önce "İlgililerin muvafakati olmaksızın, paydaş olup olmadığına bakılmaksızın..." Yani, hissedar olup olmadığına bakılmaksızın...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - 22'yi diyorsunuz değil mi?
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - 22'i de.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bakın, çok hukuksuz bir şey yapıyoruz, haklı olduğumuz bir konuda haksız duruma düşeceğiz; Diyarbakır halkını kaybedeceğiz, benim korkum budur. "Buna rağmen biz yapacağız." diyorsanız tabii ki durduramayız, yaparız ama yanlış yaparız, bunu söylüyorum, yanlış bir iş yaparız. Yanlış bir işi niye yapıyoruz? Egemenlik hakkını kalktık, koruduk, ondan sonra kalkıp hukuka aykırı bir iş yaparak uluslararası toplum önünde neden haksız duruma düşelim? Sadece bunu söylüyorum.