KOMİSYON KONUŞMASI

SEMRA ÇAĞLAR GÖKALP (Bitlis) - Sayın Başkanım, esasında, şimdi hem Ulaştırma Bakanlığının sunumlarını hem de Belediyeler Birliğinin sunumlarını birlikte dinlerken şöyle bir şey uyandı bende: Şimdi, tabii, kentlerde yani büyükşehirlerde dizayn edilirken, birçok planlama yapılırken yani bazı şeylerin çok daha fazla gözetilerek yapıldığını, bunların küçük illere geldikçe aslında çok gözetilmeyen, daha zorlu bir aşamalarda, pratik günlük yaşamda daha zorlu hâliyle yaşandığını hepimiz gittiğimiz yerlerde gerek vatandaşlarla yaptığımız temaslarda gerek STK'lerle yaptığımız görüşmelerde sürekli ifade edilen, dile gelen birçok sorun var hem ulaşım alanında hem de belediyelerin yetki alanlarına giren çalışma alanlarında. Şöyle bir şey: Ulaşım master planları, ana planları esasında hazırlanırken bu hazırlanma aşamalarında, bu planların yapıldığı dönemde mesela engelli bireylerin yaşama katılım noktasında nasıl olacağına dair bir gözetim yapıldı mı bu zamana kadar ya da böyle bir gündem oluştu mu, oluşmadı mı? Çünkü günün sonunda hepsi çıkıp, gelip esasında bir kentin dizayn edildiği, bir kente dair ulaşım sistemlerinin bütünüyle inşa edildiği, bütünüyle dizayn edildiği bu master planların hazırlanma süreçlerinde bu katılım ne kadar gözetildi, engelli bireylerin yaşayacağı zorluklar meselesi ne kadar tartışma konusu oldu açıkçası bunu sormak istiyorum. TBB'nin ve Ulaştırma Bakanlığının bu anlamda ortak yürüttüğü, hazırladığı çalışmalarda böyle bir ortaklaşması, böyle bir gündemi oldu mu? Şayet yoksa hızlı bir şekilde, ivedi bir şekilde bence bunun bir gündeme alınması çok önemli. Çünkü yaşanılan kentlerin tasarlanma süreçlerinde en önemli noktalardan bir tanesinin bu olduğunu düşünüyoruz.

İkincisi de Belediyeler Birliğinin sunumunda şunu çok net gördük: Evet, mevzuatlardaki dil hâlâ değişmemiş. Bu bence bir eleştiri konusu olması gerekiyor. "Özürlü" ifadesi, "muhtaçlık" ifadesi yani dilde bu ifadelerin nihayetinde, bu noktada bir ayrımcılık yarattığını, hepimiz de gözeterek buna biraz baktığımız zaman bir bakış açısının da aslında dışa vurumu olduğunu da görebiliyoruz. Yani bu dilinde ivedi bir şekilde değişmesi gerektiği eleştirisini de buradan sunarak teşekkür ediyorum.