NEJLA DEMİR (Ağrı) - Teşekkürler Sayın Başkanım.

Şimdi, görüşmekte olduğumuz 24'üncü madde 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu'nun 29'uncu maddesini değiştirerek kaçak avcılıkla mücadele de uygulanan yaptırımları zayıflatmayı öngörüyor. Mevcut yasaya göre belirli suçların tekrar edilmesi durumunda avcılık belgesi süresiz olarak iptal ediliyor ve kişiye bir daha belge verilmiyordu. Bu düzenleme doğrudan caydırıcı bir etki yaratıyordu, yaban hayatını korumada net ve kararlı bir duruş sergiliyordu ancak teklif edilen bu değişiklikle artık bu kişiler sadece iki yıl süreyle belgelerinden men edilecekler ve ardından yeniden belge alabilecekler. Bu çok açık söylemek gerekir ki yasa dışı avcılığı fiilen ödüllendiren bir düzenleme. DEM PARTİ olarak bu maddede öngörülen değişikliğe açıkça karşıyız çünkü bu değişiklikle birlikte kaçak ve yasa dışı avcılık yapan kişiler için yeniden sisteme dönme kapısı açılmaktadır. Avcılıkla ilgili kuralların ihlal edilmesinin ciddi bir sonucu kalmamakta, yakalanırsam iki yıl bekler, sonra tekrar devam ederim anlayışı oluşmaktadır. Bu da yaban hayatı üzerinde baskıyı artıracak, koruma çabalarını zaafa uğratacak. Şunu hatırlatmak isterim: Yaban hayatı sadece türlerin değil, ekosistemin bir yaşam dengesinin parçasıdır. Bu denge bozuldu mu onun telafisi iki yıl içinde belge vermekle düzeltilmez. Bugün Türkiye'nin dört bir yanında Munzur'da Kaz Dağları'nda, Amanoslar'da yasa dışı avcılık nedeniyle türlerin nasıl tehdit altında olduğunu biliyoruz. Nesli tehlike altındaki birçok canlı bu gevşek uygulamalar nedeniyle yok olma riskiyle karşı karşıya. "Yaptırımlarla sorunu çözemiyoruz." dedikleri için... O zaman biz bu Komisyonda neden yaban hayatını korumaya dair kanun teklifini görüşüyoruz. Eğer korumayı samimi şekilde savunuyorsak bunun yolu yaptırımları yumuşatmak değil, aksine caydırıcılığı korumaktan geçer. Bu nedenle önerimiz çok nettir, madde 24 teklif metninden tamamen çıkarılmalıdır. Caydırıcılığı olan mevcut düzenleme yeniden bırakılmalı, yasa dışı avcılıkla mücadelede kamu iradesi zayıflatılmamalıdır. Aksi hâlde bu düzenlemede koruma yasalarıyla çelişen, doğaya karşı işlenen suçların önünü açan bir adım olur.