ORHAN SARIBAL (Bursa) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de bir eksiğimi gidererek başlamak isterim.

Değerli arkadaşlar, değerli Komisyon üyeleri; Türkiye'nin ya da daha doğrusu Parlamentonun çok acilen bir kanun çıkarması gerekir ve bu kanunun yine asıl komisyonunun Tarım Komisyonu olması gerekir, Çevre Komisyonuyla beraber. Ekokırım kanunu. Biz ekokırım kanunu çıkarmadığımız sürece burada hangi kanunu çıkarırsak çıkaralım arkadaşlar, mutlaka iyi niyetle, iyi tarafları da vardır ama kötü ve olumsuz yanları da mutlaka çıkacaktır. O yüzden bizim bir ekokırım yasası yapmak gibi bir sorumluluğumuz var Sayın Başkan. Ne demek bu? Önce bizim çevre, doğa, tarım, toprak, su, dağ ve buna benzer kamu yararı olan bütün alanlarda ne yapılamayacağını kanunlaştırmamız lazım ve o kanunun üzerine hiç kimse dolanarak kanunu, gücü vesaireyi dolanarak onu tahrip edecek bir yere gitmemesi lazım. Artık dünyada temel şey bu. Ekokırım yasasını mutlaka çıkarmamız lazım sayın Başkan.

Oradan bu 2 no.lu maddeye geçiyorum. Aslında 1'inci maddede bunun adı çok net bir şekilde kondu: Doğal çevre, sulak alanlar, biyolojik çeşitliliğin denetlenmesi meselesi Çevre Bakanlığına aitken ya da 5 bakanlık Çevre Bakanlığı, diğer bakanlıklar, Tarım Bakanlığı; bütün bunların denetim yetkisindeyken ve onların her birinin kanunu varken biz bu kanunlardan bu yetkileri, bu yaptırımları aldık tamamen sadece bu kurula veriyoruz. Bu kurulun bireyleri bununla ilgili her şeyi yapma hakkına sahip. O yüzden bu çok tehlikeli, bu ciddi bir denetim zafiyeti yaratabilir. Bu, aynen şey gibi gıda alanlarını kontrol eden... Örneğin bir fırında bir gıdacı çalışıyor. Maaşı kim veriyor? Fırıncı veriyor. Şimdi, Bakanlığın ya da ilgili birimin, ilgili kurulun yani Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün bünyesindeki arkadaşlar denetim yapacaklar. Kimin denetimini yapacak? Maaşı nereden alıyor? Dolayısıyla ciddi bir sorun Başkan. O yüzden bu önergeyi veriyoruz. Bu maddenin değiştirilmesi gerektiğini söylüyoruz.