AYHAN BARUT (Adana) - Sayın Başkanım, cevap hakkımızı kullanmak istiyoruz. Cevap hakkı karşı tarafta herhâlde, milletvekillerimizde, Sayın Baykan'da; Komisyon Başkanı olarak sizde değil herhâlde.

Sayın Baykan'ı dinledik, yaptığımız konuşmalarla, teknik anlamda söylediğimiz eleştirilere karşın yaptığı konuşmada her şeyi konuştu, özellikle de genel politikaya girdi fakat bu kanunla ilgili, Milli Parklar Kanunu'yla ilgili bir kelime söylemedi. Dolayısıyla, eğer burası, Millî Parklar Kanunu'nu görüşen yer, Tarım Komisyonu genel siyasete dönüyorsa biz de buna göre genel siyasetimizi yapalım, biz de bildiklerimizi söyleyelim. Şimdi dedi ki: "Ben iktidar partisi milletvekili olarak bugüne kadar hiç iyi bir şey yapmamış mıyız diye baktım, bir inceledim ne kadar ne yaptığımızı; gördüm ki hepsini eleştiriyorsunuz ama çok sayıda icraat yaptığımızı, memleket hayrına, yararına iyi kanun teklifleri getirdiğimizi gördüm. Çevre örgütleri olarak hep bir şey olduğunda feryat ediyorlar ama İBB'nin yaptığı ağaç kesimi katliamında maalesef hiçbir ses çıkarmıyorlar." Şimdi, bu İBB size ne kadar böyle zor geldi? "Sizin sıkıntınızı biliyoruz." dediniz, ben de sizin sıkıntınızı biliyorum; vallahi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu 4 kez yenmiş, daha hâlâ bu yerel seçimlerin sonuçları hazmedilmemiş, sürekli dönüp dolaşıp İBB'yi getiriyorsunuz. "Kaçak villalar" diyorsunuz, kaçak villaları biz bilmiyoruz, siz bizden daha iyi biliyorsunuz, bu ülkeyi yöneten sizsiniz, biz değiliz. "Kamu yararı" diyorsun ve "sivil toplum örgütleri" diyorsun, konuşmamızın başında söyledik "Kamu yararı gerekçesiyle zeytinlikleri hedef alanların, ormanlarımızı, sularımızı, tarım topraklarını, meraları ve madenlerimizi talana açanların niyetini ve hedefini bizler gayet iyi biliyoruz." dedik. Çevrecilerin düştüğü durumu çok iyi biliyoruz. Çevreciler siyaset gözetmez; İstanbul Büyükşehir Belediyesi de olsa ya da Cumhuriyet Halk Partisi de olsa ya da iktidar da olsa çevreciler ya da sivil toplum örgütleri onlara tepkisini gösterir ama sizden bize sıra gelmiyor ki maşallah. Sürekli aynı şeyleri söylüyorsunuz, dön, yat, kalk İstanbul. Ya, bu İstanbul ve yerel seçim sonuçları... Ya, çalısın kardeşim. Daha durun, daha bunun arkası var, daha genel iktidar var, geliyor, hiç üzülme, genel iktidarı da kazanacağız. İstanbul Emirgan'da 54 tane ağaç kesilmiş ya da Üsküdar'daki kaçak villalarla ilgili dönüp dolaştınız şey söylediniz... Vallahi, demin söyledim, kaçak villalarla ilgili bu işi yapan, ranta açan, talan düzenini sağlayan biz değiliz. Bu ülkeyi yirmi üç yıldır siz yönetiyorsunuz ama hâlâ dönüp dolaşıp Cumhuriyet Halk Partisine ve geçmiş yönetime laf atmaktan geri durmuyorsunuz Sayın Baykan. Dolayısıyla, yerel seçim sonuçları üzerinden her şeyi de kurgulamayalım. Ya, bu 2'nci oldu, İstanbul'da 4'üncü oldu, daha arkası gelecek, genel iktidar da gelecek. Onun için, konunun özüne dönelim, buradaki toplantılardan faydalı işler çıkmasını sağlayalım, faydalı işler yapalım.

Biz, buradaki genel düşüncelerimizi aktardık. Biraz önce Sayın Tanal da söyledi, ben de başında söyledim, Bakanlığı tamamen baypas ediyorsunuz, Genel Müdürlüğe yetkilileri veriyorsunuz. Yetkileri Genel Müdürlüğe niye veriyorsunuz? Rahatça her şeyi yapalım diye. Yani bunlar doğru değil. Dolayısıyla, bunlara yönelik ifadelerimiz varsa, eleştirilerimizin olumlu tarafından bakarak bazı kanun maddelerini değiştirebilirsiniz ama bunun özünde de biz bu kanunun tamamına karşıyız yani bu biçimiyle karşıyız, geri çekilmesini talep ediyoruz. Dolayısıyla, birbirimize sataşarak şey yapacaksak biz burada daha fazlasını da konuşacağız, bilginiz olsun.

Bir de döner sermayeyle ilgili önemli bir şey söyleyeceğim. "Döner sermaye artıyor." dedik, gerçekten de öyle her kurum kendine göre bir döner sermaye çıkardı. Daha yakında yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum, bu sizi de ilgilendiriyor Tarım Komisyonu Başkanı olarak. Bir çiftçi tarlasını narenciye bahçesine çeviriyor, cins tashihi yapacak, gidecek cins tashihi için... İşte, bu işi yapan firmalar var, aracı firmalar var, gidiyorlar, tespit ediyorlar, ilçe tarım müdürlüğünden de birileri gidiyor, görüyor "Tarladan bahçeye döndü." diye rapor veriyor ve bu da tapuya işleniyor. "Bundan sonra burası tarla değil, bahçedir." diyor. Şimdi, bir yıl öncesine kadar, hatta yakın bir zamana, sekiz ay öncesine kadar burada hiçbir ücret yoktu. Ya, zaten çiftçi perişan olmuş, derbeder olmuş; şimdi, diyor ki: "Cins tashihi yapmak için tarım ilçe müdürlüklerine döner sermayeye bedel yatıracaksın."

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Ne kadarmış o?

AYHAN BARUT (Adana) - 100 dönümde 90 bin lira. 90 bin lira parayı yatırmadan cins tashihi yapmıyorlar. Hocam, bu büyük bir sorun. Bunları konuşalım Sayın Baykan, oradan öyle laf atacağına, başka bir şey yapacağına bunları konuşalım, çiftçi yararına faydalı işler konuşalım.