| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 15 .10.2025 |
AYKUT KAYA (Antalya) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; madde 10'la vakıf taşınmazlarının kira süresi beş yıla çıkarılırken Vakıflar Genel Müdürlüğüne doğrudan kiralama yetkisi de tanınıyor. Yetkililere sormak istiyorum: Bu düzenlemenin ihale ve denetim mekanizmasını zayıflatma riski bulunmuyor mu? Rayiç bedelin hangi kriterlerle belirleneceği ve keyfî kiralamaları önlemek için nasıl bir denetim sistemi öngörüldüğü konusunda Komisyonu bilgilendirir misiniz?
Sağ olun.
BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Buyurun Nadir Bey.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI NADİR ALPASLAN - Sayın Başkanım, saygıdeğer vekillerim; saygılar sunarım.
Öncelikle, burada sayın vekillerimizin ifade ettiği hususlar... Biraz Sayıştay denetimi de dikkate alınarak eleştiriler getirilmişti. Burada biz tam tersine Sayıştayın denetimlerinde Sayıştayın önerileri çerçevesinde bu düzenlemeler yapılmakta. Birincisi, işgalcilerin kiracı konumuna gelmeleriyle ilgili olarak buradaki en büyük, çok çok büyük pay, pandemi döneminde vakfın kiracısı olup da kiralarını ödeyemeyen, bundan dolayı da kiracılık statüsünden işgalci konumuna düşenlerin bu kanundaki bu yöntemler çerçevesinde tekrar kiracı statüsünü kazanıp süreçlerini devam ettirmeye yönelik bir düzenleme. Dolayısıyla durup dururken bir vakıf arazisini, bir vakıf malını, bir vakıf mülkünü işgal eden insanlara ilave bir hak falan tanınmıyor. Bizim buradaki amacımız da Vakıflar Genel Müdürlüğünün 64.000 -biraz önce de ifade ettiğiniz gibi- varlığının hiçbirinde işgalci konumunda kimse kalmasın; ya kiracı olsun ya da hepsini tasfiye edip uygulama yapalım, disipline olalım diye Sayıştayın önerileri çerçevesinde getirdiğimiz bir sistem, bir düzenleme.
Diğer taraftan, bu vakıfların -intifa vakıflarının- sayıları çok sınırlı, 200'ün altında bir vakıf Sayın Vekilim. Bunlar gelirleri vakfın amaçlarında kullandıktan sonra kalan miktar vakfeden hayatta olmadığı için onların mirasçılarına ödenen ödenek ama bunların tüm iş ve işlemleri Vakıflar Genel Müdürlüğünden yapılıyor. Yaptığımız analize göre, maliyet analizlerine göre bunların giderlerinin yarısı kadar bunlardan gelir alınıyor ve bu aslında diğer vakıfların gelirlerinden kesildiği için aslında diğer vakıflara bir adaletsizlik. Bir anlamda da adaleti sağlamak adına maliyeti neyse vakıfların o kadarını kesip kalan yüzde 60'lık kesimi yine vakıf sahibinin mirasçılarına dağıtılmak üzere sunulan bir husus.
Bir diğer husus... Biliyorsunuz, zaten mevcut kanunda, belediyelerin ve kamu kurum kurullarının geçmişte vakıf olan şeylerini Vakıflar Genel Müdürlüğü tespit ettiğinde alabiliyordu çeşitli yöntemleri kullanarak. Burada KİT'leri ve belediyelerin bağlı ortaklıklarını ve köy tüzel kişiliklerini ilave ederek kapsam biraz genişletiliyor. Burada özellikle kökeninde vakıf olan yerlerin istismarını önlemeye yönelik bir husus, yoksa kapsam genişlemiyor; belediyelerin vakıf olan mallarına zaten bu anlamda işlem yapılabiliyordu. Dolayısıyla ne yerel yönetimlerin ilave bir imkânına... Burada daha çok bundan etkilenecek olan kamu iktisadi kuruluşları, bunun da kökeni vakıf olduğu için Vakıflar Yönetmeliğinden geçirilmesinin uygun olacağı anlayışıyla bu çalışmalar yapıldı.
Arz ederim.