GÜLCAN KIŞ (Mersin) - Sayın Başkanım, Değerli Komisyon üyesi milletvekili arkadaşlarım; bu süreç içerisinde gördük ki Meclis araştırma komisyonları gerçek anlamda ülkemizde çok büyük önem taşıyor. O yüzden, Meclise sunulan araştırma önergelerinin ciddi anlamda dikkate alınarak, her biri kendi alanında ihtiyaç doğuracak bir araştırma komisyonu olduğunu dikkate alarak bence Genel Kurulda da bunların onayını verelim ve araştırma komisyonlarımız bu noktada çalışmalarını yapsın derim.

Evet, ülkemizde 12 Nisanda büyük bir zirai don afeti yaşadık, biz de mayıs ayında ilk çalışmamıza başladık. Takvime baktığımızda yaklaşık iki aylık bir çalışma gerçekleştirmiş durumdayız. Hem bunu Komisyon olarak Meclisteki toplantılarımızla hem de sahadaki ziyaretlerimizle gerçek anlamda nisan ayında yaşanan bu zirai don olayının üreticilerimize ne kadar zarar verdiğinin tespiti konusunda hem de kurumlarımızın bu konuda nerelerde eksik olduğunun da birebir şahitliğini yapmış olduk. Burada gördüğümüz en önemli şey, ülkemizde doğal afetler yaşanıyor, bu doğal afetler yaşandıktan sonra bazı şeylerin önlemini almanın gerçekten daha çok bir millî kayba vesile olduğunu görüyoruz. Burada en büyük arzumuz, doğal afetler olmadan, zirai don gibi, önceden alınacak önlemlerin çalışılmasının önemini de görmüş olduk burada. Ali Kıratlı Vekilime katılıyorum bu konuda, böyle komisyonların süreklilik arz etmesi gerektiğini vurguladı. Evet, bir şey yaşandıktan sonra bir araya gelmeyelim. Bazı zararlar önceden önlenebilecek şekilde, sahada o sektörle ilgili ya da o birimle ilgili araştırmalar yapıldıktan sonra olabilecek bir doğal afet önlemleri nasıl alınır, onun raporları yazılır, ilgili kurumlara da iletilir. Bunu da böyle belirtmiş olayım ben.

Ülkemizin iklim kriziyle karşı karşıya olduğu ve kuraklığın ciddi boyutlara vardığı bir dönemde biz artık bu afetleri her yıl yaşayacağız diye her birimiz bu konuda mutabıkız. Şimdi, burada herkes gözünü bu Komisyondan çıkacak rapora dikmiş durumda. Özellikle üreticilerimiz bu yıl yaşadığı zirai don sonrasında yaşadığı kayıpların nasıl karşılanacağını beklerken bundan sonrası için de üretimine devam edebilecek önerileri de bizden bekliyor durumda. Tabii ki burada gelecek yıl ürününü nasıl yetiştirecek, ürününü nasıl ekecek, o noktada kendisinin nasıl finanse edileceği konusunda da ciddi beklentileri var ve bunların somut olarak en kısa zamanda da açıklanmasını bekliyor. Geriye dönük yaşamış olduğu zararlarının nasıl karşılanacağı noktasında da işte, borçları nasıl ertelenecek, uygun krediler kendilerine verilebilecek mi, süreleri nedir, bugüne kadar yapmış olduğu masrafların kendisinden ne kadar az anapara alınıp ya da faizinin ertelenmesi noktasında tamamen somut adımlar bekliyor. Bu iki aylık süreçte sahaya indiğimizde her birimizin karşılaştığı somut, her bir çiftçiden de her bir üreticiden de duyduğumuz konular bunlar.

Bütün arkadaşlarımın değindiği gibi TARSİM gerçekten bu ülkede artık bir kangren olmuş durumda. TARSİM hiç yapılmasaymış, bu kadar da sorun çıkmasaymış. Yine, konuşmalarda söylenenlere, belirtilenlere ben de katılıyorum, TARSİM'in artık bu noktada zorunlu sigorta kapsamına alınması nasıl ki zorunlu trafik sigortası yapılması noktasında bütün vatandaşlar bilerek yol alıyor, TARSİM'de de üreticilerimize de bunun yapılması ancak uygun rakamlarla da desteklenmesi gerektiği noktasında da taleplerinin olduğunu görüyoruz.

Evet, bu süreç içerisinde mümkün olduğunca saha ziyaretlerine katıldım sizlerle, hiçbir Komisyon toplantısını kaçırmadım. Her bir arkadaşımızla burada gerçek anlamda emekleriyle, düşünceleriyle, fikirleriyle, sahadaki performanslarıyla bu Komisyonun başarılı bir rapor çıkarılmasına vesile olacak çalışmalar yapıldı.

Ben bu vesileyle, Başkanım, sizin nezdinizde tüm arkadaşlarıma, saha ziyaretlerinde eşlik eden, burada bizlerle birlikte çalışan Meclisteki arkadaşlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum, başarılar diliyorum.