KOMİSYON KONUŞMASI

DERYA BAKBAK (Gaziantep) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bugün cumhuriyetimizin 2'nci yüzyılına girerken Türkiye'nin ufkunun ne kadar genişlediğini ve vizyonunun ne kadar derinleştiğini gösteren millî bir mesele olan Afrika politikamızdan ve bu politikanın somut bir başarı örneği olan Somali'den ben de bahsetmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, uzun yıllar boyunca potansiyeli görmezden gelinen, kaderine terk edilen Afrika Kıtası bugün dünyanın yükselen değeri hâline gelmiştir. Hükûmetlerimiz döneminde bu büyük potansiyeli erken bir vizyonla görerek Afrika'ya yönelik çok boyutlu ve millî bir politika geliştirdik. Geçmişte birkaç cılız denemenin ötesine geçemeyen ilişkiler, son yirmi yılda kararlı adımlarla stratejik bir ortaklığa dönüştü. Bizim Afrika'ya açılımımız başkalarının yaptığı gibi salt çıkar odaklı veya sömürgeci bir zihniyetle asla olmadı. Bizim medeniyetimiz "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesine dayanmakta. Bu ilkeyle kıtaya ilk olarak yumuşak güç unsurlarımız yani vicdan potansiyelimizle girdik. TİKA'mız, Kızılayımız, Yunus Emre Enstitümüz ve sivil toplum kuruluşlarımızla Afrikalı kardeşlerimizin insani ihtiyaçlarına odaklandık. Gittiğimiz her ülkede sağlık, eğitim, tarım ve altyapı projeleriyle kalıcı eserler bıraktık ancak biz sadece binalar inşa etmedik, asıl yatırımı insana, geleceğe yaptık. Kıtanın dört bir yanından yetenek vadeden gençleri Türkiye'ye getirdik, onlara Türkiye burslarıyla kucak açtık, en güzide üniversitelerimizde eğittik.

Bizim samimi yaklaşımımız zamanla askerî ve stratejik iş birliklerine yönelik talepleri de beraberinde getirdi. İşte bu noktada, Somali örneği, politikamızın ne kadar isabetli olduğunun en net kanıtıdır. Somali küresel deniz ticaretinin kalbi olan bir coğrafyada yer alıyor. Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'sinin geçtiği Aden Körfezi ve Kızıldeniz rotasının güvenliği doğrudan Somali istikrarına bağlıdır. Devletimiz, kardeş Somali halkının ve meşru hükûmetinin çağrısına kayıtsız kalmayıp bölgesel ve küresel güvenliğe katkı sunmak amacıyla 30 Eylül 2017'de Mogadişu'da TÜRKSOM'u hizmete açtık. Somalili askerlere eğitim vererek Somali ordusunun kendi ülkesini teröre karşı savunma kapasitesini artırdık. Bu bir istikrar ve barış projesidir. Bu adımlarımız Mart 2024'te tarihî bir savunma ve ekonomik iş birliği anlaşmasıyla da taçlanmıştır.

Somali'nin diğer ülkelerle Türkiye'ye bu denli güvenmesinin sebebi bellidir. Bizim sicilimiz de temizdir. Bizim tarihimizde sömürgecilik lekesi yoktur. Biz gittiğimiz yere adalet, kalkınma ve samimiyet götürmüşüzdür. Ortak tarihimiz, inancımız ve kültürel bağlarımızla bu güveni perçinlemekteyiz. Sonuç olarak Afrika'da değişen güç dengelerini koruyan Türkiye Somali'nin lokomotif ülkelerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Somali'de atılan adımlar sadece iki ülke arasında bir mesele değil, Türkiye'nin küresel bir güç olma vizyonunun da sahaya yansımasıdır.