KOMİSYON KONUŞMASI

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, yeni dönemdeki Komisyonumuzun çalışmalarının hayırlı olmasını diliyorum. Değerli milletvekili arkadaşlarımıza da yeni dönemde iyi çalışmalar diliyorum.

Sayın Bakan Yardımcısına, Dışişleri Bakanlığı ve diğer kurumlardan gelen değerli bürokratlara hoş geldiniz diyorum.

Sayın Bakan Yardımcısı, sayın milletvekilleri; şimdi, evet, bu antlaşmanın gelmiş olması önemli ama önce birkaç hususu belirteceğim. Bunlardan bir tanesi önümüze gelmeyen anlaşmalar yani gelenler iyi, konuşalım, tartışalım ama bir de gelmeyenler var; onu söyleyeyim. Mesela hem Sayın Bakan Yardımcısı söyledi hem Sayın Başkan siz de zikrettiniz, kamuoyuyla paylaşıldığı kadarıyla enerji projelerinin ne kadar önemli olduğunu ama biz bunu bilmiyoruz biliyorsunuz.

BAŞKAN FUAT OKTAY - Sismik araştırmaları kastettim.

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Şimdi, biz bunun detayını bilmiyoruz çünkü sayın milletvekilleri, Şubat 2024'te Somali ile imzalanan anlaşma henüz Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonunun önüne gelmiş değil. Tezkeresini çıkardık biz, tezkereyi çıkarırken de söylemiştik: "Bu anlaşmayı getirin, konuşalım, neyin tezkeresini çıkarıyoruz." diye, olmadı.

Bu hibe desteği anlaşmasına gelince, genel gerekçede de görüleceği üzere Somali'nin Türkiye'ye büyükelçilik binası açmak için tahsis ettiği arazi karşılığında bu ülkeye Ankara'da büyükelçilik binası için arsa tahsisi öngörülüyor; bunun örnekleri var zaten Viyana Sözleşmesi hükümlerine uygun. Bir tek, bence bunun zamanlamasının üzerinde belki bir daha düşünmeliyiz diyorum hem anlaşmanın yapıldığı zaman hem şimdiki zaman. Neden bahsediyorum? Yani kamuda olağanüstü bir şekilde bakanlıklara, belediyelere, herkese "Tasarruf edin." denilen bir dönemde biz sadece arsa vermeyeceğiz, üzerine binasını da yapıp vereceğiz. Yaklaşık ne kadar bütçesi var, Sayın Bakan Yardımcısının bir tahmini var mıdır bu konuda?

DIŞİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI NUH YILMAZ - Yok.

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Yoktur. O yüzden böyle bir dönemde geliyor.

İkincisi: Somali'yle ilişkilere evet "Özel bir ilişki." dediniz. İşte burada anlatılan, Sayın Genel Müdürün sınırlı olarak anlatabildiği güvenlik vesaire bunlar önemli ama baktığımızda -Genel Kurulda da ben bunu sorgulamıştım- biz özel ilişki kurduğumuz ülkelerden özel bir muamele, özel, imtiyazlı sonuçlar alamıyoruz. Neden bahsediyorum? Mesela, Kıbrıs meselesinde Somali'nin bana gösterebileceğiniz somut bir şeyi oldu mu KKTC'nin uluslararası varlığının tanınması noktasında ya da örneğin bizim diğer uluslararası davalarımızda? Yani böyle söylüyoruz da işte, TİKA'nın yardımları vardı, yanılmıyorsam -burada TİKA'dan kimse yoktur ama ben hazırlık yaptım- sanırım Somali'nin biz IMF'ye 3,5 milyon dolar borcunu ödedik; doğru mu bilmiyorum, Bakanlıktan arkadaşlarımız teyit edecekler mi? Somali'nin IMF'ye borcunu Türkiye Cumhuriyeti ödedi vatandaşların vergisinden; 3,5 milyon dolar diye hatırlıyorum. TİKA'nın yaptığı projeler arasında, yanılmıyorsam dondurma üretim fabrikası gibi orası açısından önemli olan şeyler olabilir. Ancak benim, bu özel ilişkide yaptıklarımız karşılığında gerçekten Türkiye'nin öncelikli meseleleri noktasında ne aldığımız konusunda soru işaretlerim var, tabii ki konuşuruz.

Şimdi, burada arsayı veriyoruz, hibenin kapsamıyla aynı zamanda üzerine yapılacak olan binanın finansmanını da üstleniyoruz. Her ne kadar genel bir ifade kullanılarak "Kamu İhale Kanunu'na dayanarak" deniyor ama işte Kamu İhale Kanunu'nun nasıl kullanıldığını biz uzun süredir biliyoruz, hep istisnalardan faydalanarak.

Burada değerli milletvekili arkadaşım da sordu yani belli bir firma korunacak mı, gözetilecek mi, bir firmaya adrese teslim gidecek mi gibi şüpheler bizim aklınızdan geçmiyor değil. Türkiye'nin tasarruf etmesi gerektiğini işte Cumhurbaşkanından, Bakanından tutun da bakanlıklarına, belediyelerine söylediğimiz dönemde ne kadar olacağını -100 milyon lira ya da milyar lira- sizin de bilmediğiniz bir işin üstlenilmesi açıkçası bazı şirketlere hazineden bir kaynak aktarımı mıdır diye sormadan edemiyoruz.

Ayrıca, dediğim gibi, üzücü bir olayı da hatırlatmadan edemeyeceğiz. Biliyorsunuz, Somali Cumhurbaşkanının oğlu Muhammed Hasan Şeyh Mahmud Türkiye'de ölümlü bir kazaya karışmıştı. Bu kazada bir motokurye kardeşimiz Yunus Emre Göçer -hatırlarsanız- vefat etmişti, yanılmıyorsam eşi ve çocukları acı içinde kalmıştı. Uzun bir süre gelmemişti biliyorsunuz bu Hasan Mahmud, sonra gelmiş ama olay kapatılmış ve benim önümdeki notlara göre -yani hafızam yanıltıyorsa arkadaşlar, bilmiyorum düzeltebilecek bir bakanlık olduğunu zannetmiyorum ama- motokurye Yunus Emre Göçer'in ailesine 27.300 lira tazminat ödenmişti. Yani şunu söylemek istiyorum: Biz, Somali'ye, evet, imtiyaz sağlayalım, özel koruyalım, kollayalım, biliyorsunuz tezkereyle Deniz Kuvvetlerini gönderdik, şey kurduk ama işte, bugün ertelediğimiz konu mesela Kıbrıs konusuydu, konuşabilseydik orada ne kadar vahim işler olduğunu hepimiz ve de ağzımız açık bir şekilde öğrenmiştik.

BAŞKAN FUAT OKTAY - Onu görüşeceğiz, detayını görüşeceğiz.

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Bu konularda yani işte TİKA'nın işleyişi, Türkiye Cumhuriyeti'nin dışarıdaki yardımlarının nasıl, hangi amaçlar için kullanıldığı falan, bunları uzun uzun konuşabiliriz ama belki de burası bunları konuşmanın bir yeri. Ben bu vesileyle birkaç soru soracağım: Benzer kaç ülkeye hem arazi hem de üzerine bina yapma noktası olmuştur? Arsaların miktarı, bedeli nedir? Bir muayyen bedel vardır yani şu anda inşaatçı değilim ama böyle bir şey yapılırken herkes bir hesap kitapla giriyor bir işe. Bu bahsedilen yerdeki -adresi de belli sanırım- bu elçilik binasına yapılan şeye bizim hazineden, vergi verenlerin vergilerinden, vatandaşın vergisinden ne kadar bir bütçe planlanmaktadır? Bir kez daha bu belli bir firmaya mı yaptırılacaktır yoksa şeffaf bir ihale süreci sürdürülecek midir? Aynı yerdeki 5 bin metrekarelik bir arsanın bugün itibarıyla rayiç bedeli, değeri nedir? Bu büyükelçilik binası yapımı için ihaleye çıkılmış mıdır? Yani buradaki anlaşma geçmeden çıkılması çok kolay değil ama bir ön çalışma yapılmakta mıdır? Dediğim gibi bu arsa tahsisi ve büyükelçilik binasının yapımı tasarruf tedbirlerinin yok sayılması değil midir?

Yine, mesela, şu hususu az önce söyledi Sayın Genel Müdür, ben de anlaşmaya bakarken... "Uyuşmazlıkların çözülmesi: İşbu anlaşmanın yorumlanmasına ve uygulanmasına ilişkin herhangi bir uyuşmazlık görüşmeler yoluyla dostane bir şekilde çözümlenecek. Çözüm için herhangi bir ulusal, uluslararası mahkeme veya üçüncü taraflara başvurulmayacaktır." Yani sizi bilmem ama ben kendi vergimle, bir kuruş vergimle yaptığınız bir hibeyi, bir binayı, herhangi bir uyuşmazlık olduğunda bunun hiçbir şekilde yani ulusal, uluslararası ve üçüncü tarafların bakmayacağı şekilde çözüleceği gibi bir şeyi, kendime açıkçası vatandaş olarak biraz saygısızlık, biraz da hani özensizlik -yani hafif kelimeler kullanayım diye söylüyorum- saymaktayım. Somali Türkiye tarafından yapılan büyükelçilik binasını diyelim sattı, satmaya karar verdi. Doğacak kamu kaynağı kaybının sorumluluğu kime ait olacak mesela? Sayın Başkan, Sayın Bakan Yardımcısı; bizlere ait olacak mı onayladığımız için ya da Genel Kurulda eller kalktığında? Bunları sorgulamak durumundayız. Bir anlaşma yazılırken vergisini veren bir vatandaş bunu sorarsa -bu para 86 milyonun cebinden çıkıyor- biri sorarsa "Kardeşim, bu para nereye gidecek, sonra bir sıkıntı olursa hangi mahkemede hesabını soracağız?" dediğinde ne yapacağız? Bunların ne kadarına Sayın Bakan Yardımcısı ya da ne kadarına ekibi hâkimdir bilemiyorum ama...

BAŞKAN FUAT OKTAY - Teşekkür ediyorum yani konu anlaşıldı.

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN FUAT OKTAY - Ben teşekkür ederim.

Hemen sadece şunu ifade etmek isterim belki Sayın Bakan Yardımcısı ifade edecektir. Burada, gerekçede de ifade edilen cümleyi aynen tekrarlamak istiyorum. Bizim de biliyorsunuz, bir protokolle Somali'den aldığımız bir yer var. Yani biz onlara verdiğimiz gibi onlar da bize veriyor. Bunu zaten en iyi de sizler bilirsiniz Komisyon üyelerimiz olarak. "Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Somali Federal Cumhuriyeti Hükûmeti arasında diplomatik temsilcilikler için arsa takasına ilişkin protokol 22/3/2019 tarihinde İstanbul'da imzalanmıştır. Protokolle Somali tarafından ülkemize bedelsiz tahsis edilen 61.222 metrekare arsa üzerinde..." Yani biz orada kançılarya yaptık, ikametgâh yaptık, memur konutu yaptık, diğer binalar yaptık ve ben şahsen orayı da gördüm, yerinde de gördüm ve ne anlama geldiğini çok iyi biliyorum. Hatta orada Türkiye'nin bulunmasından rahatsız olanların ısrarla orayı bombalama girişimlerini de yaşadık biz terör faaliyetleri aracılığıyla. Dolayısıyla bunun karşılığında bizim verdiğimiz şeye baktığımızda, ben yine aynı gerekçeden okumak istiyorum: "Bahse konu yerleşke Türkiye'nin hâlihazırdaki yurt dışındaki en büyük büyükelçilik yerleşkesini teşkil etmektedir. Mezkûr protokol uyarınca yine İncek Diplomatik Site'de 4.918 metrekare büyüklüğünde bir arsa Somali'ye tahsis edildi.

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Biz etmeyelim demiyoruz ki, nereye gidecek?

BAŞKAN FUAT OKTAY - Yani biz yaklaşık 61 bin metrekare alıyoruz hibe olarak, karşılığında da yaklaşık 5 bin diyelim yani 4.918 metrekarelik... Belki devamıyla alakalı -zaten yine gerekçeyi de görüyorsunuz- hibe anlaşmasıyla alakalı Sayın Yılmaz bilgilendirme yapmak isteyebilir, detayları olabilir.

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, tahsil etmeyelim demiyoruz zaten başta ben de söyledim sözleşmeye uygun olduğunu ama bunun hukuki ayağını...