KOMİSYON KONUŞMASI

CEVDET AKAY (Karabük) - Teşekkürler Başkanım.

Sayın Başkanım, Kıymetli Komisyon üyeleri, çok kıymetli bürokratlar; ben de hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi yine bir torba yasa şeklinde bir kanun teklifi, çeşitli kanunlarda değişiklik yapıyor. Yine, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bazı hususlar da kanun olarak düzenlenmesi gerektiğinden bugün tekrar önümüzde. Zaten aylardır torba yasada Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bu tip hususlar kanunla tekrar önümüze geliyor ve kanunlaştırılmasıyla ilgili teklifleri kanunlaştırarak Meclisten geçiriyoruz.

Şimdi, buradaki ilk 3 madde 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu'yla ilgili. Benden önceki değerli vekiller konuya çok detaylı girdiler, anlattılar. Tabii, burada ilk maddede Hava ve Deniz Kuvvetlerinde de Kara Kuvvetlerinde olduğu gibi tüm muharip sınıf general ve amiraller korgeneral, koramiral rütbesine terfi edebilecek gördüğümüz kadarıyla. Burada şöyle bir sakıncayı size belirtmek isteriz: Gemi komutanlığı yapmamış veyahut da bir jet kullanmamış bir subayın da generalin de bir üst rütbeye terfi etmesi konusunda bazı hassas durumlar söz konusu. Burada korgeneral, koramiral rütbesine terfi eden personelin kuvvet doktrinine hâkimiyetini, stratejik ve operatif seviyede karar alma kabiliyetini zayıflatabileceği konusunda eleştiriler var. Bu hususun dikkate alınması önemli.

2'nci madde de söz konusu madde de Genelkurmay Başkanlığında olduğu gibi burada diğer kuvvet komutanlarında da yaş haddiyle ilgili 67 yaşını 72 yaşına kadar uzatabilme yetkisinin Cumhurbaşkanına verilmesi. Bu hususla ilgili de yaş sınırının yükseltilmesi alt rütbedeki liyakatli personelin önünü tıkayabilir, görev süresini uzatmak isteyenlerin siyasi otoriteye bağlı hareket etmesine neden olabilir, liyakatten uzaklaştırılarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademesinde siyasi etkilerin en üst seviyeye çıkmasına neden olabilir; bu yüzden, bu maddelerle ilgili çekincelerimiz var.

Diğer bir madde de kurmaylarla ilgili, kurmay ve normal sınıf subaylarla alakalı. Mevcut muharip sınıf general ve amirallerin korgeneral ve koramiralliğe yükselmelerinde Kuvvet Harp Enstitüsü komuta ve kurmay öğrenimini görmüş olmaları koşulu aranmıyor mevcutlarda. Tabii ki burada kurmaylık müessesesi bizim Türk Silahlı Kuvvetlerinde ve orduda çok önemli bir müessese, çok kıymetli komutanların yetiştirildiği ve çok ciddi eğitimlerin alındığı bir müessese ama çok başarılı olmuş, sahada bir üst rütbeyi hak eden subaylar da mutlaka var. Buradaki dengenin korunması ve burada bir çelişkiye sebep verilmemesi, kutuplaşma yaratılmaması, hassas davranılması önemli.

Bence, bu kanun teklifindeki en önemli maddelerden biri bu 4'üncü madde; 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu... Bu konuya biraz ben geniş değinmek istiyorum, maddeler üstünde de soracağımız sorular olacak. Kültür ve Turizm Bakanlığının yaptığı günübirlik ücretsiz tesislerle ilgili işletme konusu söz konusu burada. Döner Sermaye İşletmesi Merkez Birim diye geçiyor, "DÖSİMM" diye kısaca söyleyeceğim size. DÖSİMM'in veyahut da DÖSİMM'in en az yüzde 45 hissesine sahip olduğu kuruluşların bu işletmeleri işletmesi söz konusu. Bu işletmeler neler diye baktığımızda halk plajları olduğunu görüyoruz. Yapılan halk plajları var; burada, işte, Marmaris, Bodrum, Çeşme'yi sayabiliriz. Sayılarını da birazdan net olarak verebilirsiniz. Bu halk plajlarına girişler ücretsiz fakat yeme içme ve diğer hizmetlerle ilgili hususlarda ücretli olan kısımlar var. Bunlardaki yüzde 45'lik hissenin özel bir şirkete buraların işletilmesinin yönünü de açacağı için Sayıştay denetiminin dışında tutulan bir durum söz konusu ve buradaki idarecilerin, yöneticilerin, üst düzey yöneticilerinin de aldığı maaşlar, özlük haklarıyla ilgili kimsenin bilgisinin yeterli bir şekilde olmaması gibi hususlar söz konusu oluyor. Buradaki şirket kim? TURAŞ yani TURAŞ şirketi şu anda işletiyor zaten. TURAŞ'ın ortaklık yapısına da baktığımız zaman burada DÖSİMM'in hissesi yüzde 48'in biraz üzerinde, yüzde 49'a yakın. Yine bir hissedar da TUDAV diye bir vakıf var, eski Bakanlık çalışanlarının kurduğu bir vakıf -Turizm Dayanışma Vakfı- bu da yüzde 50'nin üzerinde, yüzde 51'e yakın bir hisseye sahip. Şimdi, buradaki yönetim tarzıyla ilgili şeffaflık yok. Birtakım yöneticiler buraya atanıp ayrıldıktan sonra tespit ettikleri hususlar olmuş, bunu Bakanlığa bildirmişler. Kültür ve Turizm Bakanlığında bürokratların önünde bekleyen... Çok kısa süre çalışıp ayrılmak zorunda kalmış. Yine, bu TUDAV'ın yönetiminde değişiklik olup kayyum atanmış. Bu atanan kayyumlarla alakalı bu kayyumların bir kısmı TURAŞ'da da Yönetim Kurulu üyesi mi, değil mi? Buranın yöneticileri kimler? Bunların açıklığa kavuşturulması gerekiyor.

Şimdi, mesela, özel sektör olduğu için... Biliyorsunuz, çoklu maaşlarla ilgili 2 maaş sınırlaması getirildi; bir asli görev, bir de ikinci görev aldığı yerle ilgili bir sınırlama var ama kamu kuruluşlarının yüzde 50'nin altında hissesi olan yerlerde bu konuyla ilgili bir sınırlama söz konusu değil. Şimdi örnek verecek olursak buradaki TURAŞ yöneticileri de veya TUDAV'ın iştiraki olan şirketler var, birazdan onlara değineceğim, enerji şirketi var, orada da yönetimde olan kişiler -aynı zamanda, Bakanlıkta Daire Başkanı olan var, Bakan Yardımcısı olan var- görev alıyorlar. Böyle dörtlü, beşli yerlerden "huzur hakkı" adı altında ücretler alabiliyorlar. Almıyorlarsa da "Almıyoruz." diye açıklama yapmalarında fayda var. Örneğin, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu Yunus Emre Vakfı Yönetim Kurulu üyesi, Ziraat Bankası Bosna Hersek Yönetim Kurulu üyesi gibi gibi. Eski özel kalem müdürü zaten, biliyorsunuz. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan Kuveyt Türk Yatırım Bankası Yönetim Kurulu üyesi. Şimdi, bu Kuveyt Türkün ortaklık yapısında da Vakıflar Genel Müdürlüğünün hissesi var biliyorsunuz, yüzde 25'e yakın. O hisseden dolayı da buradaki Yönetim Kurulunda yer alan Bakan yardımcısı ve Bakanlıkta görev almış kişiler var. Bu, şimdi, yüzde 50'nin altında olduğu için bu kişi iki yerden hâlen maaş alıyorsa, üçüncü görev olarak bu varsa buradan da maaş ve ücret almaya devam ediyor.

Şimdi, yine, Tarım ve Orman Bakanlığıyla ilgili, mesela, burada Et ve Süt Kurumu Yönetim Kurulu üyesi, Tarım ve Orman Bakanı Danışmanı Mücahid Taylan; bu kişiyle ilgili geçtiğimiz günlerde bir vekilimiz bir iddiada da bulunmuştu, o konuyla ilgili açıklama da yapılmadı. Bu kişinin et ithalatından, canlı hayvan ithalatından sorumlu olan bir birimde görev alırken yurt dışında bir ülkede ortaklığı bulunan bir şirket olduğu ve oradan da canlı hayvan ithalatının yapıldığı gibi hususlarda şaibeler de var.

Tabii, tek tek girmeyeceğim bunlara ama az önce de konuştuğumuz gibi, enflasyon oranının haziranda aylık yüzde 1,37 olarak açıklanmasıyla SSK ve BAĞ-KUR emeklileri yüzde 16,67'lik zam ve ücret alacakken, yine memur ve memur emeklileri de yüzde 15,57 oranında bir zam alacakken... Bu kanun teklifini getiren Hazine ve Maliye Bakanlığından da temsilciler var ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından da. Hem net asgari ücrette ara zam yapılıp ayarlama yapılmaması hem en düşük emekli aylığıyla ilgili halkın kabul edebildiği makul bir seviyeye çekilmemesi, bunlar çekilirken de ücret dengeleri açısından, maaşlar arasındaki farkın daralmadan -bunu da özellikle halkımız bize iletiyor- onlarla ilgili de gerekli hakkaniyet ve ayarlamalara dikkat edilerek yaşanılabilir bir seviyeye getirilmesi muhakkak yapılmalıdır.

Şimdi buradan bir kez daha bunu vurgulayalım: Tasarruf tedbirlerine herkesin uyması lazım, israftan herkesin kaçınması lazım. Yolsuzluk ve usulsüzlük zaten hiç olmaması gerekir.

Maddelerde benim soracağım bazı sorular, detay sorular olacak işletmeyle alakalı. Onların da cevabını burada mutlaka duymak isteriz. Geçtiğimiz dönemdeki Plan ve Bütçe Komisyonunda da bizden önce görev olan kıymetli vekillerimiz de bu soruların bir kısmını zaten sormuşlar ama üzerine birtakım ilaveler olmuş. Bu konularla ilgili de özellikle açıklama bekliyoruz.

Şimdi, yine, burada 13'üncü madde de Anayasa’nın 20'nci maddesine aykırı biliyorsunuz. Az önce sözcümüz Sayın Rahmi Aşkın Türeli de ifade etmişti. Buradaki husus da Türkiye İş Kurumuyla alakalı, özel istihdam bürolarıyla alakalı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Tamamlayın lütfen.

CEVDET AKAY (Karabük) - Türkiye İş Kurumuna bildirimlerin düzenli ve İş Kurumunun belirttiği şartlar doğrultusunda yapılması gerekiyor artık, bu da özel hayatın gizliliği açısından sıkıntılar yaratıyor ve bu konuyla ilgili bazı kurumların verilerine ulaşılıp özel verilerin, kişisel verilerin paylaşılması ve bazı sitelerin oluşturulmasıyla alakalı Ankara cumhuriyet savcılığında yürütülen bir soruşturma var. İddianameyi de okudum ben, orada çok vahim durumlar var ve bu vahim durumlarla ilgili burada Türkiye İş Kurumu da mağdurlar arasında; aşağı yukarı 6 tane üniversite var, 14'e yakın da kamu kurum ve kuruluşu var. Bu konularla ilgili de bu maddede sıkıntılar görüyoruz. Daha düzgün bir şekliyle düzenlenmesi gereken ve Anayasa'ya aykırılığın giderilmesi gereken bir husus var. Bunları madde üzerinde konuşacağız.

Teşekkür ederim.