Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | (2/3186) esas numaralı Kanun Teklifi'yle getirilen düzenlemeler, teklifin torba kanun şeklinde getirilmesi ve Anayasa'ya aykırı olup olmadığı hakkında görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 03 .07.2025 |
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, değerli bürokratlar; hoş geldiniz.
Şimdi, her torba teklif geldiğinde bunu söylüyoruz, bir daha söylemek istiyorum. Yani bıkmayacağız, siz belki vazgeçersiniz diye inatla bu konuyu konuşmaya devam edeceğiz. Bakın, 4 tane kanun hükmünde kararname ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılarak yasa hâline getirilmiş maddeleri Anayasa Mahkemesinin bozduğu 4 tane torba teklif burada görüştük. Her seferinde bunu konuştuk. Yanlış bir şey yapılıyor, bilerek yapıyorsunuz bunu ve bilerek Anayasa'yı çiğniyorsunuz "Yanlışlıkla değil, bilerek çiğniyorsunuz." dedik, bir kez daha karşımıza geldi. Bu teklifin içinde de 4, 6, 7, 19 ve 20'nci maddeler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olan maddeler. Şimdi, bunları da konuşacağız.
Bakın, yani "Bu düzgün, hukuka uygun bir yasa çıkarma tekniği değil." dedik çünkü Anayasa’nın mülga 91'inci maddesi yasayla yapılabilecek konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve KHK'lerle adım atılmasını doğru bulmuyor. Biliyorsunuz bunu ama bunları yaptınız. Şimdi, karşımıza bunlar tekrar gelmeye devam ediyor.
Fakat burada bir sorun daha var Sayın Başkan, o sorun da şu: Siz maddeleri karşımıza getirirken Anayasa’nın 91'inci maddesine dayanarak, Anayasa Mahkemesinin bunları bozduğunu düşünerek bunları getiriyorsunuz fakat Anayasa Mahkemesinin bozma gerekçelerini dikkatli bir şekilde okursanız sadece o nedenle bozmuyor maddelerin bir kısmını. Maddelerin bir kısmını bozarken teknik çerçeveye sıkıştırmıyor gerekçesini Anayasa Mahkemesi yani pek çok iptal kararında örtük olarak zaman zaman, zaman zaman da açıktan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin işleyişine yönelik eleştiriler dile getiriyor Anayasa Mahkemesi. Şimdi, bunu dikkate almadan, sanki Anayasa Mahkemesi sadece 91'inci madde çerçevesinde teknik bir bozma yapmış gibi bizim karşımıza bu maddeleri getirdiğiniz zaman bir kez daha hukuksuzluk yapılıyor ve bir kez daha hatalı iş yapılıyor, bunu da söylemiş olalım. Dolayısıyla bu konu, ciddi bir konu. Belli ki siz bunları bu şekilde getirmeye devam edeceksiniz, biz de bu şekilde bunları eleştirmeye devam edeceğiz çünkü bu yapılan kimi hukuksuzlukların da Anayasa Mahkemesinde tekrardan geriye dönmesi söz konusu olacak. Hiç olmazsa tutanaklarda bunları kayıt altına almış olalım, yapılan hukuksuzlukları, bunu bir kez daha hatırlatmış olayım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Teşekkür ederim.
Bu yasama kurnazlığından da yani inşallah vazgeçilecek diye düşünüyoruz. "Hani Anayasa Mahkemesi bozana kadar biz nasıl olsa bu maddeyi işletiriz, uygularız, istediğimizi yaparız. Anayasa Mahkemesi üç beş yıl içinde bozduğunda da o zaman tekrardan bunu değerlendiririz." kurnazlığından da vazgeçmek gerekiyor çünkü bu da hukuk açısından baktığımızda yani kayıtlara -Meclis kayıtlarını kastetmiyorum, devlet kayıtlarını kastediyorum- "Düzgün bir hukuka uygun yürütme yapılıyor." ifadesini geçirmiş olmuyor, bunu özellikle vurgulamış olayım. Son derece ciddi bir sorunla karşı karşıyayız ve bu acayiplikten dolayı da -bunu da hep konuşuyoruz- Plan ve Bütçe Komisyonunun uzmanlık alanı olmayan konular Plan ve Bütçe Komisyonuna geliyor ve burada konuşuluyor. Yani liyakat de eksik ve Meclisi bu duruma düşürüyorlar, bu da doğru bir tutum değil. Bunların bir kısmının alt komisyonlara gitmesi gerekiyor, ihtisas komisyonlarına gitmesi gerekiyor ve geçen sefer de bunu konuşmuştuk. İhtisas komisyonları çalışmıyor ya da çalıştırılmıyor ya da kendileri çalışmak istemiyor. Nedir yani? Neden bu maddeler Plan ve Bütçe Komisyonuna geliyor her seferinde? Bunun da makul bir açıklaması yok, bunu da belirtmiş olayım.
İkinci belirtmek istediğim konu, bugün evet, TÜİK biraz evvel rakamları açıkladı. "Bu memleketin en ciddi, birinci sorunu ne?" diye sorulduğunda bütün kamuoyu araştırmaları, ister iktidara ister muhalefete yakın kamuoyu araştırma şirketleri olsun -maalesef, böyle bir durum da var- bu kamuoyu şirketlerinin hepsinin araştırmalarında görünen mesele ekonomi meseleleri yani ya işsizliktir ya hayat pahalılığıdır, düşük ücretlerdir; hepsi ekonomik meseleler, birinci sırada hatta baktığımızda, ilk üç sırada yer alanlar. Şimdi, bugün TÜİK bir kez daha veriler açıkladı her ay olduğu gibi ve aylık enflasyonu 1,37; yıllığı da yüzde 35 olarak açıkladı. Biz neden temmuzda özellikle düşük açıklandığını elbette biliyoruz, sizler de biliyorsunuz; ücretlere, emekli maaşlarına yapılacak zamlar konuşulacak. Bunların konuşulacağı zaman TÜİK özellikle, bilerek, yılda 2 kere, ocak ayı öncesinde, ocak ayı rakamlarında ve temmuz rakamlarında açıkça hile yapıyor ya, hile yapıyor -burada TÜİK temsilcisi yok belli ki- onlara ısmarlanmış olan rakamları veriyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Toparlıyorum Sayın Başkan.
Bunun sonucunda ne oluyor, TÜİK'in bu yaptığının sonucunda? Yani herhangi bir ay yaptığında böyle bir sonuç ortaya çıkmıyor ama ocak ve temmuzda özellikle bu sonuç ortaya çıkıyor. Ocak ve temmuzda milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin ücretlerine, maaşlarına yapılacak zammı manipüle ediyor TÜİK, düşük göstererek manipüle ediyor ve bu bir alışkanlık hâline geldi. Yani bu kadar olmaz ya, bunun bir vicdanı olmalı, bir ahlakı olmalı. İnsanlar inim inim inliyor, TÜİK'in açıkladığı rakamlar 1,37 ve yüzde 35, bunun böyle olmadığını herkes biliyor. Yani doğal gaz zammı yeni yapıldı daha bu rakamlara etki etmesin diye, o da çok uyanıkça yapılıyor, bu da bir alışkanlık hâline getirildi. Şimdi, bu rakamlar açıklandıktan sonra, işçinin, emekçinin, emeklinin ücretlerine ve maaşlarına yapılacak düşük artışlardan sonra artık zamların yeniden gazına basılacak, olanlar, yaz aylarında olacak yeniden. Bunu her seferinde böyle yaşıyoruz ve TÜİK bu işin aleti, TÜİK bu işin aracı. TÜİK'te çalışanlar milyonlarca insanın gerçekten vebalini sırtlarında taşıyorlar. Bak, 1 kere değil, 2 kere değil "Bunları yapıyoruz, yapıyoruz, nasıl olsa yarın öbür gün görevden alınacağız, başkaları gelecek yerimize, bizler de unutulacağız." diye düşünüyorlarsa vallahi billahi onlar unutulmayacak, bu emekçi, bu emekli bunları unutmayacak, onu da söylemiş olalım.
Şimdi, Plan ve Bütçe Komisyonunun görevi ne böyle bir zamanda? Bir, asgari ücret meselesinde yeni düzenleme yapılması için çalışması.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
İkincisi de emeklilerin maaşları üzerine, en düşük emekli maaşı başta olmak üzere bir çalışma yapılması için bir düzenleme yapılması ama bakıyoruz, karşımızdaki pakette bu yok. Belki alelacele öğleden sonra -hazırlığı yapılmıştır çünkü siz her şeyi planlamış vaziyettesiniz- akşam üstüne doğru da madde ihdasıyla önümüze bunların bazıları, özellikle emekliler meselesi gelebilir ama yani yapılacak rakamlar çok belli, bu, TÜİK'in açıkladığından sonra ortaya çıkacak tablo. Bunların yanlış olduğunu bir kez daha ifade etmiş olalım. Yani bu ifade etmemizin çok büyük bir sonucu olmayacağının farkındayız ama en azından Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyelerinin ve bürokratların aklında kalsın bunlar, bir de kayıtlara girsin diye yapıyoruz. Doğru bir iş yapılmıyor iktidar tarafından, bunu özellikle belirtmiş olalım.
Teşekkür ediyorum.