BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar ve basın mensupları; hepinizi ben de saygıyla selamlıyorum öncelikle.

Sayın Bakanım, Hükûmet adına siz burada bulunuyorsunuz. Bu 5'inci torba kanunun gerekçesi nedir acaba? Yani böyle bir daha önce Hükûmetin "Torba kanun gelmeyecek." diye bir sözü olmasına rağmen, Başbakan tarafından böyle söylenmiş olmasına rağmen, bu 5'inci defadır böyle bir torba kanun gelme gerekçesi nedir gerçekten, merak ediyorum. Çünkü Mecliste böyle bir çalışma usulü normalde yok. Demin, biraz önce arkadaşımız söyledi; bir darbe döneminde değiliz, kanunlar yeni baştan yapılmıyor tümüyle. Yani bizim yasama olarak görevimiz şimdiye kadar yapılmış Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının ihtiyaç olan maddelerini düzeltmektir. Günün ihtiyaçlarına göre bazı kanunlarda değişiklikler yapmaktır. Teknolojinin, günün ihtiyaçlarına göre de bazen çok nadir olarak gerekir bir temel kanun ihtiyacı ortaya çıkar, onu da usulüne göre yaparız. Onun haricindeki kanunlar -biraz önce Sayın Bakan da bahsetti- 3 madde, 4 madde olur; bütün kanunlar, genel kendi konularıyla ilgili olan kanunlar 3 madde, 4 madde olur zaten. Bütün parlamentolarda da, dünya parlamentolarında da öyledir. 2-3 maddedir, 4 maddedir, 5 maddedir temel kanun olmadıktan sonra. Şimdi, burada toplu olarak gelmesinin, bir torbaya konmasının bir âlemi yok ki. Sadece, Sayın Bakanım, sizin bakanlığınıza ilişkin burada çok önemli maddeler var. Bunlar bile sadece bir araya getirilip görüşülebilir ve önemine binaen de burada değerine göre, onların çok önemine göre gerekli görüşmeler yapılmış olur. Ama, şimdi bir arada, şurada Karayolları Trafik Kanunu var, 65 yaş var, SGK'yla ilgili başka maddeler var, MASAK'la ilgili, kara para aklamayla ilgili, çevreyle ilgili, aklınıza gelecek her konu var. Şimdi, bütün bunlar bir arada nasıl görüşülecek, bir arada nasıl önemine binaen görüşmeler yapacağız? Ki ilgili komisyonlar tarafından da henüz, Sayın Başkan, bize ulaşmış komisyon görüşleri yok. Geldi mi acaba?

BAŞKAN - Geldi evet.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bize ulaşmış herhangi bir komisyon görüşü yok şimdiye kadar.

MUSA ÇAM (İzmir) - Toplanamamışlar.

BAŞKAN - Görüş olarak değil, toplanamayacaklarına dair yazılar geldi.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - İş yoğunluğundan toplanamamışlar!

MUSA ÇAM (İzmir) - Çok yoğunlar ya!

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Toplanamayacaklarına dair yazılar... Evet, her zamanki gibi.

Sayın Bakan, bu şekilde bir usul yok.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Onlar ısmarlama geliyor.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet.

Sayın Başkan, bakın, ayrıca, biraz önce de belirtildi, bizim bazı arkadaşlarımızın bu konularla ilgili olarak verdikleri kanun teklifleri var; onların da dikkate alınması lazım. Ki benim tespit ettiğim kadarıyla en az 5 arkadaşımızın bu konularla ilgili verdiği kanun teklifleri var, bunların da dikkate alınması lazım. Onlar da milletvekili, onlar da bir çalışma yapmış, görüş ortaya koymuşlar, bir kanun teklifi vermişler. Onların da bu çalışmada dikkate alınması lazım, onlar dikkate alınmamış.

Yine, etki analizleri yok, bize ulaşmış paraya müteallik konularla ilgili hiçbir etki analizi yok. Nedir, niçin yapılıyor, bütçeden ne kadar bir pay alacak, ödenek gerektirecek, ne kadar azaltıyor; bunlarla ilgili hiçbir bilgi yok yine. Komisyon görüşleri yok, etki analizleri yok.

Gerekçeler çok çok yetersiz. Sayın Başkan, özellikle tasarılarla ilgili olarak çok daha ayrıntılı gerekçeler sunulması lazım, gerekçeler çok yetersiz. Bu şekilde kanun yapma tekniği olmaz. Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisine -bir asır tamamlanıyor- yakışmıyor. Bu tür gerekçelerle torba kanun yapmamız mümkün değil. Enver Paşa'nın bir sözü var "Yok kanun, yap kanun." diye, bizimki ona döndü vallahi. O yüz sene önceydi, anlayabiliyorum, 2 dünya savaşı öncesi ama şimdi bizim zorumuz nedir ki yok kanun, yap kanun yapıyoruz? Bunu anlamak mümkün değil.

Sayın Başkanım, eğer amaç vatandaşın ihtiyaçlarını gidermekse, toplumun taleplerini yerine getirmekse bize ulaşan, şu muhalefet sıralarındaki arkadaşlarımıza ulaşan birçok talep var. Değerli iktidar milletvekillerine de ulaşan talepler vardır. Bunları oturalım, konuşalım, o zaman bir torba kanun yapalım, bitirelim bu işi. Bu 5'inci torba kanunumuz, böyle yürümez ki.

Şimdi biz de usul olarak, usule ilişkin söz aldık, söz veriyorsunuz, sağ olun, sakince dinliyorsunuz; ondan sonra, biraz sonra Sayın Bakana söz vereceksiniz, sonra geneli üzerinde, sonra da maddelerine geçeceğiz, bitecek, gidecek, unutulacak bütün bunlar ama böyle olmaz ki bu iş. Gerçekten yakışmıyor; Türkiye Büyük Millet Meclisine yakışmıyor, bize yakışmıyor, size yakışmıyor, Hükûmete yakışmıyor. Böyle olmaz, bunu böyle yapmamalıyız. Bunun için bir çözüm bulunması lazım Sayın Başkanım.

Başta siz Sayın Bakanım, yine aynı şekilde, Hükûmetin bir çözüm bulması lazım, bu böyle devam edemez, böyle bir usul yok. Hani Meclis Başkan Vekilleri söylüyor ya "Böyle bir usul yok." diye, böyle bir usul yok gerçekten.

Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan