| Komisyon Adı | : | (10 / 2, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | SGK Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Daire Başkanı Yakup Süngü'nün, Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Daire Başkanlığının aile bütünlüğüyle ilgili projeleri hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 11 .02.2016 |
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Çok teşekkür ediyorum.
Ben de sunumlar için çok teşekkür ediyorum, çok faydalandık.
Bugün tabii, aslında bizim için de önemli ve üzücü de bir gün. Bugün, tam bir yıl önce bugün yaşamdan koparılan, vahşice katledilen Özgecan'ın ölüm yıl dönümü. Tabii, keşke, hani, bu süre içinde ne Özgecan ne de Özgecanlar öldürülseydi. Ama maalesef -hani projeler çok güzel, gerçekten yaptıklarımız güzel, yapmaya çalıştıklarımız güzel ama- uygulamaya baktığımızda, bu süre içinde Özgecan'ın hayata tutunmasını sağlayamadığımız gibi daha nice Özgecanları da bu süre içinde kaybettik.
Geçtiğimiz hafta benim de bölgem Tekirdağ'da maalesef bir kadın kardeşimiz gene, boşanmak istediği için eşi tarafından katledildi; sekiz gün direnebildi ama geçtiğimiz hafta maalesef o yaşam mücadelesini kaybetti ve ailesi cenazesini bile alacak maddi imkânlara sahip değildi. İşte bizler devreye girdik, diğer arkadaşlar girdi ve memleketine gönderebildik cenazeyi, hani kimsesizler mezarlığında yatmasın diye.
Mevcut durumumuz bu. İşin açıkçası bu Komisyon kurulurken de biliyorsunuz Parlamentoda da haklı eleştirilerimizi yapmıştık. Yani işte "Bu kadar kadınlar cinayete uğrarken, şiddete uğrarken ve boşanma korkutucu boyutlarda değilken, en azından uluslararası düzeyde ve toplumumuz için bir risk oluşturmazken bu Komisyon yerine hani diğer komisyonları kurup bunları tartışmak, bunlara öncelik tanımak daha doğrudur." diye çekincemizi dile getirdik ama tabii ki bu toplumun temeli olan ailenin bütünlüğünün, sağlıklı ailelerin sağlanması içinde elimizden geldiğince katkı vereceğimizi ve vermemiz gerektiğini de düşünerek bu Komisyona katıldık, çalışmalara katılıyoruz ve arkadaşlarımız sağ olsunlar, bürokratlarımız geliyor, ilgili paydaşlar geliyor, milletvekillerimiz çok değerli katkılarını sunuyorlar, hani bu anlamda da teşekkür ediyorum ama. Burada şunu istemiştik: En azından boşanmaların sorununun kaynağına inip gerçekten çözüme gidebilmek ki hani sorunun kaynağını da araştırdığımızda işte toplumun içinde eşitsiz durumda olan ve aile içinde de eşitsiz durumda -maalesef- olan kadınların mağduriyetlerinin ortaya çıkarılması. İşte bugün de hem Çalışma Bakanlığının hem diğer bakanlık ve yetkilerinin belirttiği gibi ekonomik olumsuzlukları şartların bizleri bu sonuca da götürdüğünü dile getirmesi ve diğer anlamdaki eksikliklerimizin dile getirilmesi anlamında da elimizden gelen katkıyı sunmak istedik.
Dün, sanıyorum bizim bir grup toplantımız olduğu için komisyona katılamadık ama, bundan önceki komisyon toplantılarımızda ve daha Parlamentodaki daha önceki komisyon toplantılarında da maalesef yaşadık: Yani komisyondaki arkadaşların, belki iyi niyetle, belki tamamen hani duygusal bir şekilde düşüncelerini dile getirirken spontane bir şekilde, sorunun asıl kaynağından... Çünkü biz burada her şeyi konuşabiliriz. Yani ben de partimin ideolojik anlamda bakışını, kendi düşüncemi, farklı görüş açılarımı dile getirebilirim ya da bir propagandaya döndürebilirim ama bizim amacımız burada bu değil, bizim amacımız burada doğruda ve çözümde ortaklaşabilmek. Hepimiz bu katkıyı sunmak zorundayız ve bu hassasiyetle belki bu çalışmalara dikkat etmek zorundayız. Yani komisyon toplantısından bana ulaşan -sanırım Amasya Milletvekilimiz Sait Yüce kullanmış- Allah'a imanı, ahirete imanı olan hiçbir adamın hiçbir kadına şiddet uygulamayacağını belirtmiş. "Hiçbir şeyin yüzde 100 çözüm olmadığını, hesap vereceğini, ahirette karşılığı olduğunu bilen bir insan asla kadına şiddet uygulamaz, o yüzden değerler eğitiminin fevkalade önemli olduğunu; işte jandarmanın, millî eğitimin, sivil toplum kuruluşlarının bunun üzerinde durması gerektiğini, hakiki çözümün ancak manevi eğitimle, kalbe ve ruha yerleştirilecek olan maneviyatla temin edileceğini düşünüyorum." demiş.
Şimdi, maneviyat boyutunu Allah'a imana, ahirete imana hiçbirimizin bir çekincesi olamaz, hepimizin bir ön kabulü olur. Ama "Bugün de ancak böyle çözülür." demek şimdi şiddet uygulayan insanların hepsinin inancını sorgulamak olur ya da şiddet uygulamayan insanlara belki olmayan inancı vermek olur ve konuyu asıl kaynağından, sorunun kaynağından çekip başka bir yere taşımak olur ki bizim Komisyonumuzun çözümü ve sorunu değil, bu konular başka konular. Tabii ki maneviyat olmalı, yani bundan hiçbirimiz...
BAŞKAN - Sait Bey burada olduğu bir gün bunu konuşalım arzu ederseniz.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Tabii ki, tabii ki hiçbirimizin çekincesi değil.
BAŞKAN - Şu an Sait Bey burada değil.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Sait Bey'le de muhakkak şey yaparız ama ben.
BAŞKAN - Sait Bey'in olduğu bir gün konuşalım.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Ben kişiselleştirmiyorum sakın yanlış anlamayın. Ben sadece komisyon çalışmalarının sorunun asıl kaynağına dönük olması gerektiğini, samimiyetle, yürekle belki ifade etmiş olabilir...
BAŞKAN - Açılışta -burada mıydınız, bilmiyorum- benzer bir şey ifade ettim, sizin diğer bir milletvekiliniz Sayın Tanal ona itiraz etti.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Yok, ben hani buraya çekmek için değil, gerçekten, ben samimiyetle burada doğrularda çözümde ortaklaşmak taraftarıyım.
BAŞKAN - Ben sizin söylediğinizi desteklemek anlamında söylüyorum.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Ve maneviyata da çok yürekten inanan bir insanım. Ama konumuz bu değil.
BAŞKAN - O tartışmayı Sait Bey'le konuşmanızı isterim ama ben...
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Ve haksızlık yapabileceğimizi de düşünüyorum.
BAŞKAN - Yok, yok.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Şimdi, şiddet uygulayan herkese siz inançsızsınız diyemeyiz. Bunun örneği var, böyle bir şey haddi değil kimsenin ya da tam tersini söyleyemeyiz...
BAŞKAN - Toplantıyı açarken burada olsaydınız, şunu söylemek istedim ben -o zaman açmıştım, kamu kurumlarından beklentim şu benim, kişisel beklentim, ama Sayın Tanal ona itiraz etti- bizim Komisyon konusu çerçevesinde uygulamaya dönük spesifik uygulamaları dinlemek isterim ben, kendi adıma söylüyorum tabii bunu. "Boşanma, aile bütünlüğü bizim konumuz. Kurumlar doğaldır ki tüm çalışmalarını anlatmak istiyorlar ama onları sunumlarını alıp raporlara derc edebiliriz ama burada biraz somut örnekler üzerinden gidelim, uygulamaya yönelik örnekler üzerinden gidelim." dediğimde Sayın Tanal buna itiraz etti, o da tutanaklarda var; Sait Bey'in söylediğini de Sait Bey'in olduğu bir gün nerde demek istediğini, ne demek istemediğini konuşalım inşallah.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Tamam, yani bu anlaşılmıştır sanırım.
Şimdi, son olarak şunu ifade ederek cümlemi tamamlamak isterim: Şimdi, biraz önceki sunumdan dolayı Sayın Çalışma Genel Müdürümüze çok teşekkür ediyorum. Burada hem son düzenleme torbadan bahsetti ve en son "öneriler" kısmında da sadece kadın çalışanları değil, düzenlemelerin tüm çalışanları kapsayacak şekilde olması önerildi ama şimdi biz biliyoruz 24'üncü Dönemin son günlerinde biliyorsunuz "aile" paketi adı altında düzenleme torbaya girdi daha sonra, belli maddeler girdi. Hatta bizim oradaki önerilerin olumlu bulduğumuz kısımları yani kreşlerin desteklenmesi, beş yıl vergiden muafiyeti, işte belediyelerin kreş açması, hani elindeki yaptırımların arttırılması, bunun devlet tarafından desteklenmesi, bunlar olumlu gelişmelerdi. Yani sadece kadına yönelik değildi bu. Kadını gerçekten hem aile bütünlüğünün sağlanması hem de gerçekten kadının bu bakım hizmetlerinden bir şekliyle kurtarıp çalışma hayatıyla, işiyle, ailesiyle uyumlaştırılabilmesi açısından da bizim destek verdiğimiz maddelerken, eleştirdiğimiz maddeler çıktı torbada, yani işte sadece izinler, 2, 4, 6; işte 5,5 yaşına kadar eş zamanlı... Bu bir kere çalışma hayatıyla bağdaşmıyor. Yani yarı zamanlı çalışacak kadın, tamam, yarı zamanda kim bakacak? Gene -değil mi- bakıcı tutacak, gene ona göre yapacak, 5,5 yıla kadar primini maalesef kendisi ödeyecek, değil mi? Bu anlamda emekliliği ne olacak? Bu şekliyle çalışma koşullarında acaba işveren çalıştırmak isteyecek mi? Hiçbir işverenin bu şekliyle bir kadını istihdam edeceğini düşünmüyorum. Yani bunu iddia edecek var mıdır aramızda da bilmiyorum. Dolayısıyla, hani işte bir şeyler yaparken, biraz önce de ifade etti Sayın Müdürüm çok doğru, hani pozitif ayrımcılık yapıyorum derken aslında negatif sonuçlar elde ediyoruz ve maalesef, bizim şu anki bulunduğumuz şartlarda bunlar bizim arzu ettiğimiz çalışmalar ve gelişmeler değil. Umarım bunu gerçekten kadın ve erkek üzerinden aile bütünlüğünde de görevlerin eşit dağılımı, iş yükünün eşit paylaşımı üzerinden yapabilirsek eğer bu projelerle beraber daha sonuç alabileceğimizi düşünüyoruz. Bizim de eleştirilerimiz, önerilerimiz her zaman bu yönde.
Teşekkür ediyorum.