Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3159) münasebetiyle |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 19 .06.2025 |
MESUT DOĞAN (Ankara) - Şimdi burada Rıdvan Bey...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, bu arada bizim de hakkımız var, biz de vatandaşız ya. Yani sadece o alan vatan toprağı, sadece o bölge...
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Ya, Deniz Bey, tamam, sizin de hakkınız var, bizim de hakkımız var yani bir müsaade edin de şu müzakereyi bitirelim.
Mesut Bey, buyurun.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - 85 milyon var yani Anayasa ve kanunla 85 milyonun hakkını da savunun, sadece belirli sayıda kişi üzerinden de bakmayın.
MESUT DOĞAN (Ankara) - Deniz Bey, benden sonra zaten veriler söz size inşallah.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Buyurun.
MESUT DOĞAN (Ankara) - Ben, 11'inci maddeden önce Rıdvan Bey ve Başkanım siz Suriye'yle ilgili bir tespitte bulundunuz, ben de ufak bir katkıda bulunmak isterim öncesinde.
Suriye'ye ya da Suriye meselesine Türkiye penceresinden baktığımız zaman Suriye'deki son durumdan Türkiye'nin memnun olmasında bir sıkıntı yok. Sıkıntı şurada: Suriye'deki son durumdan Türkiye'yle beraber aynı anda hem İsrail hem Amerika memnunsa bunda bir sıkıntı var, bunda bizi tedirgin etmesi gereken bir durum var diye ekleme yapmak isterim.
11'inci maddeye gelecek olursak, herhâlde bu kanun teklifi Meclise geldiğinde toplumda ciddi bir hassasiyetin oluşmasının en büyük nedeni 11'inci maddedir diyebiliriz diye düşünüyorum. 11'inci maddenin iki boyutu var; birincisi, zeytinlik alanların kısmen de olsa madencilik faaliyetine açılabilmesi; ikincisi de şirkete özel ya da kişiye özel bir düzenleme teklif edilmesi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MESUT DOĞAN (Ankara) - Şimdi ben, maddelere geçmeden önce geneli üzerinde konuşurken, konu ne olursa olsun, kanun çıkarırken dikkat edilmesi gereken hususları ifade ederken altını çizerek söylemiş olduğum tam da buydu yani gerçekten siyasette ve devlet idaresinde terzilik çok tehlikelidir. Adı ne olursa olsun, gerekçe ne olursa olsun, bahane ne olursa olsun şirkete özel, kişiye özel adım olmaz, kişiye özel sistem olmaz, kişiye özel kanun olmaz. Bugün, bu, sizi rahatlatabilir ya da birilerini rahatlatabilir ama inanın yarın hepinizi, hepimizi çok sıkıntılı bir noktaya getirir. Bundan dolayı, devlet adım atarken, kanun çıkarırken sadece kişiyi önceleyen, şirketi önceleyen değil, 85 milyonu önceleyen konfeksiyonculuk yapmak mecburiyetinde, öyle yaparsa, ödevini, görevini yapmış olur diye eklemek isterim.
11'inci maddeye çevresel ve tarımsal açıdan bakıldığında tahribat riski taşımakta olduğunu görüyoruz. Neden? Zeytin ağaçlarının taşınabilmesi biyolojik ve ekolojik olarak son derece sınırlıdır, taşınan ağaçların yaşamasının garantisi yoktur. İkincisi, yeni tesis edilen zeytinlikler yerleşik toprak dokusu, mikroiklim ve ekosistemin yerini tutamaz. Üçüncüsü ise termik santral, kömür madenciliği için zeytinliklerin açılmasının kalıcı bir çevre felaketine ve tarımsal üretim kaybına yol açacağı aşikârdır.
Yine, 11'inci maddeye hukuki açıdan baktığımızda hem çelişkiler hem de Anayasa ihlalleri içermekte olduğunu görüyoruz. Bu düzenleme, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı Hakkında Kanun'a açıkça aykırıdır. Bunun yanında, AYM ve Danıştay kararları, zeytinliklerin kamu yararı açıkça gösterilmeden madenciliğe açılamayacağını zaten hükme bağlamıştır. Yine, bunun yanında Anayasa’nın 169'uncu maddesi ve 170'inci maddesi bu düzenlemeyle fiilen ihlal edilmektedir. Peki, buna rağmen AK PARTİ iktidarı ne yapmış oluyor ya da ne yapmaya çalışıyor? Ben özetin özeti olarak söylüyorum: AK PARTİ iktidarı, tabiri caizse kanunsuz bir adım atabilmek için kanun çıkarmaya çalışıyor. Bu, belki de dünyanın en ironik olayıdır desek yeridir. Düşünebiliyor musunuz, ülkede kanunları çiğnemek için kanun çıkarmaya çalışıyoruz ve bunu başarabilmek için de normalde insan fıtratına aykırı bir süreç içerisinde yirmi dört saattir çalışmaya çalışıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MESUT DOĞAN (Ankara) - Yine, 11'inci maddeye sosyolojik açıdan bakıldığında, sosyoekonomik yıkım ve kültürel tahribat olduğunu görüyoruz. Neden? Çünkü yöre halkının yaşam alanları tehdit altına girecek, kırsal ekonomiler çökecek, köylü yerinden edilecek ve mülksüzleştirme artacaktır. Yine, bunun yanında, sadece bir tarım ve çevre meselesi değil, aynı zamanda sosyal adalet ve kültürel varlıklarının korunması meselesidir bu durum. Tabiri caizse zeytin ağacının sürgüne gönderilmesi, barışın, sağlığın ve emeğin simgesel olarak yok edilmesi anlamına gelmektedir.
Sonuç olarak, iktidar, madencilik faaliyetleri için zeytinlerin kurban edilmesini yasallaştırmak istemektedir. "Kamu yararı" adı altında dayatılan bu madde hukukun ve doğanın değil, rantın lehine işler yani madde 11'e baktığımızda, neresinden tutarsak tutalım, tutarlı bir şey bulmamız mümkün değil. Yasama tekniğine aykırılık bu kadar zorlanamazdı herhâlde diye düşünmekteyiz. "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte ruhsat sahibi ve redevansçı olan gerçek veya tüzel kişiler" diyerek belli kişileri işaret etmekte, kanuna ekli harita ve koordinat listesiyle açıkça Muğla ilinde bulunan Yatağan ve Yeniköy Termik Santrali'ne özel bir kanun maddesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun yanlışlığına zaten ta işin başından bu noktaya kadar dikkat çekmiştik. Zeytin ağaçların taşınabilmesi teknik olarak oldukça sınırlıdır. Bu süreçte ağaçların yaşaması biraz önce de ifade ettiğim gibi garanti edilemez. Yeni zeytinlik tesisi ise orijinal ekosistemin ve tarım verimliliğinin yerini tam anlamıyla tutamayabilir. Her yıl alınacak ruhsat bedeli kadar tahsilat ve rehabilitasyon gibi yükümlülükler denetim zayıf olursa ya yerine getirilmez ya da göstermelik uygulamalarla geçiştirilebilir. Kamulaştırılan taşınmaz sahiplerine talep etmeleri hâlinde kira imkânı sunulması eşitlik ilkesine aykırı uygulamalara neden olabilir yani maddeyi neresinden tutarsak elimizde kalıyor çünkü daha önce zaten Danıştay ve AYM zeytinlik sahalarına yapılmak istenen maden yatırımlarını kamu yararı gözetmediği gerekçesiyle iptal etmişti.
Biz de YENİ YOL Grubu olarak bu nedenle düzenlemenin kanun teklifinden çıkarılmasını teklif ediyoruz.
Teşekkür ediyorum Başkanım.