EDNAN ARSLAN (İzmir) - Şimdi, Rıdvan ağabey ile Mesut Bey çıtayı biraz yükseğe koydular. Biz de dilimiz döndüğünce "Cumhuriyet Halk Partisi fıkra anlatmadı." denilmesin diye tutanaklarda...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Mütekabiliyet esasına göre.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Bizim Temel Amerika'ya gitmiş, 50 katlı bir bina, bir proje çizdirmiş, tam ruhsat alırken "51 olmaz mı?" demiş. Görevli "Beyefendi, ilgili hesaplarınızı, projelerinizi yapın; isterseniz 75 kat yaparsınız." demiş. Gitmiş, gelmiş, tam 75 kat için ruhsat alacak "76 olmaz mı?" Görevli "Efendim, isterseniz 100 kat yapın." demiş. "Peki." demiş Temel, gitmiş gelmiş; 100 kat... "Ya, 101 olmaz mı?" "Beyefendi, isterseniz 150 kat olsun." Temel de "Yahu, ağız tadıyla bir kaçak kat yaptırmadınız." demiş.

Şimdi, ağız tadıyla bir kanun çıkarttırmadı ya bu muhalefet bugün yirmi saattir burada size, siz inat, biz inat; bakalım bu işin sonu nereye varacak.

İRFAN ÇELİKASLAN (Gaziantep) - Başkanım, tam denk geldi, ben de bir fıkra anlatayım.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - O bitirsin, söz vereceğim.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Anlat vallahi, anlat.

İRFAN ÇELİKASLAN (Gaziantep) - Tam denk geldi, arkadaşlar da uyukluyor, yorgunluk...

Şimdi, aylardan ramazan. Adam oğlu ve eşeğiyle caminin önünden geçerken tam yatsı ezanı okunuyor. "Oğlum, sen şu eşeğe bak, ben gidip bir namaz kılayım." diyor ama adamın namazla da pek alakası yok.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Ama o hikâyeyi anlattılar.

İRFAN ÇELİKASLAN (Gaziantep) - Bugün mü?

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Evet. "Şu ceketi al..."

İRFAN ÇELİKASLAN (Gaziantep) - Ha, bugün anlatıldıysa tamam, ben dinlemedim orayı.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - İrfan ağabey, günaydın.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Sen "2 numaralı fıkra." de, geç.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Günaydın, sen tutanaktan bak ağabeyim.

İRFAN ÇELİKASLAN (Gaziantep) - Yani, bir inatlaşma gidiyor.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Hayırlısı.

Buyurun.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Teklifin 4'üncü maddesinde stratejik ve kritik madenlerin tanımı eksik yani kanunda bu maddelerin neler olduğunun açıkça sıralanması gerekirken teklifle idareye geniş takdir yetkisi bırakmakta ve kanunilik, yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesi ihlal edilmektedir. Bu madenler özelinde, teklifte acele kamulaştırma yapılacağından, Bakanlığın ilan edeceği bir maden için maddeyle acele kamulaştırma yoluna gidilmesi mülkiyet hakkı açısından da sorunlar doğurabilecektir. Sorun, ülke madenciliği açısından bir madenin kritik ve stratejik olarak tanımlanıp işletilmesi değil, bu madenlere özgü mevzuatın belirsiz ve soyut bir hükümle yazılmasıdır. Bakanlık maden gruplarını 3213 sayılı Kanun'da açıkça sıralamışken bu yeni statüdeki madenleri tümüyle idari takdire bırakmaktadır. Ayrıca, birçok acele kamulaştırma karar örneğinde de gördüğümüz gibi, bu uygulamanın içinin boşaltıldığı ve yargı süreçlerinde hak arama yollarının önünün kamulaştırma kararlarına kıyasla daha zorlaştırıldığı için yöre sakinlerinin aleyhinde işletildiği açıktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Buyurun.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Kritik madenlerin önceki yıl üretimine kıyasla yüzde 10'una kadarki kısmını stok yapabilmesi, bu stokun ne kadar ve ne oranda olacağına dair Bakanlık yerine Cumhurbaşkanının karar verecek olması, madenler üzerindeki ana yetkinin de Cumhurbaşkanına kadar uzanması sorunludur.

Bu nedenlerle 4'üncü maddenin tekliften çıkarılmasını Cumhuriyet Halk Partisi olarak arz ve teklif ederiz.