KOMİSYON KONUŞMASI

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Çünkü bu 3'üncü madde çok önemli yani bu 3'üncü maddenin temelinde yasama, yürütme ve yargının işleyişi var. Kısaca ona değinmek lazım ama şimdi arkadaşlarımız çay içiyorlar, belki uykumuz açılır diye ben de ufak bir latifeyle başlayayım. Üç arkadaş bir araya gelmişler; biri Rizeli, biri Bayburtlu, bir de Oflu. Bunlar bir inşaat şirketi kurmuşlar, demişler ki: "Bir inşaat yapalım." Bir yerde de güzel bir yer bulmuşlar, güzel bir gökdelen yapmışlar ama bir ay sonra yıkılmış, çökmüş. Tabii, apar topar hâkimin huzuruna çıkarıyorlar. "Ya, anlatın bakalım, nasıl oldu bu?" demişler. Rizeli demiş ki: "Yani tamam, 13,5'luk tuğla kullanmadığım, 8'lik, 6'lık kullandım ama bundan da yıkılmaz." "İyi, otur." demiş. Ondan sonra Bayburtluyu çağırmışlar, Bayburtlu demiş ki: "Yahu, ben tamam, çimentoyu az kullandım ama yani bundan da yıkılmaz bu." Demişler: "Şu Oflu bir çağırın." Oflu gelmiş: "Hâkim bey, gördünüz değil mi? Bu, tuğlayı az kullandı; bu, çimentoyu. Ben anladım işi, onun için hiç demir koymadım." demiş. Şimdi, bizde de yasama Rizeli, yargı Bayburtlu, Oflu da yürütme oluyor yani hiç yok. Yani bu madde aynen böyle bir madde, neden? Şimdi, içeriğine gelelim.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Tamam, biz anladık, hepsini anladık.

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Şimdi, burada MAPEG'e yetki veriliyor ama bunun dışında diyor ki: Bakanlıklar arasında bir sıkıntı olursa, bu süreçte ne yapılır? Orman Bakanlığı vermedi, Enerji Bakanlığı da ısrarla istiyor, diyor ki: "Buraya bir şekilde maden sahası ruhsatı verilmesi lazım." Niye? "Çünkü benim için değerli maden." diyor. Orman da diyor ki: "Benim için de değerli bir orman." E, nasıl yapacağız? Sizlik bir durum yok diyoruz artık. Niye? "Çünkü bir kurulumuz var Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlığında ve altında bir heyetle, o buna bir karar verecek." deniyor. Şimdi, bu, Anayasa’nın 169'uncu maddesine... Hakikaten, hani, şimdi burada sabahlıyoruz ya, bu, Anayasaya giderse sırf buradan iptal olur yani kısmen mi olur, tamamı mı olur bilmem ama ormanların kamu yararı amacıyla dahi olsa, daraltılamayacağı, ormanların devlet eliyle korunacağı ve bu alanların mülkiyetinin devredilemeyeceği hükmünü içeriyor bu 169'uncu madde.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Orada "kamu yararı" mı diyor, "üstün kamu yararı" mı? "Üstün" kelimesi böyle bir sivri zekânın ürünü...

AYTEN KORDU (Tunceli) - O, 2'nci maddede geçiyor ama 3'üncü maddede yok.

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Burada yok.

Teklifte orman vasfındaki taşınmazların MAPEG'e ücretsiz olarak devredilmesi, burada açıkça Anayasa'ya aykırı bir durum. MAPEG bir kamu iradesi olsa da bu tür bir devir işlemi, ormanların korunmasına değil tahribatına kapı aralar. İlgili Anayasa maddesi "Devlet ormanlarının mülkiyeti devredilemez." demekteyken bu devir işlemi açıkça mülkiyet değişikliği niteliğini taşımaktadır. Yine, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve ilgili ulusal mevzuat uyarınca doğal alanların korunması, sürdürülebilir kalkınma ve ekosistem dengesinin gözetilmesini gerektirmektedir. Ayrıca, değerli madenlerin işletilmesine ilişkin izinlerin kamu yararı gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlığında oluşturulacak bir kurul tarafından verilmesi, idari karar alma süreçlerini şeffaflıktan ve objektiften uzaklaştırmaktadır. Bu düzenleme, çevre koruma ve kültürel mirasın geri plana atılmasına sebebiyet vermektedir; ayrıca, çevre koruma ilkelerini yatırım kolaylığı bahanesiyle rafa kaldırmaktadır. Bunun sonucunda kurul yetkisiyle sit alanları, turizm bölgeleri, sulak alanlar fiilen maden sahasına çevrilebilir. Kurumların görüş belirtmemesi durumunda otomatik olumlu sayılması bürokratik sessizliğin onayına dönüştürülmekte olacaktır. Bu hâliyle metin halkın geleceğini belirsizliğe sürüklemektedir. Son olarak, bu durum madencinin önünü açarken doğanın tabutuna ilk çiviyi çakmak anlamına da gelmektedir. Bu sebeplerden ötürü ilgili madde teklifinin metinden çıkarılmasını İYİ Parti olarak talep ediyoruz.

Teşekkür ederim.