Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3159) münasebetiyle |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 19 .06.2025 |
SERKAN SARI (Balıkesir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Komisyon üyelerimize buradan çağrıda bulunmak üzere söz aldım. Kamuoyunda "süper izin" olarak vurgulanan bu yasa teklifinin, bu torba yasanın Komisyonumuzdan en baştan -söylemek istiyorum- reddedilmesini talep ediyorum.
Ben Balıkesir'den geliyorum, Balıkesir Milletvekiliyim. Balıkesir, dört bir köşesi zeytin ağaçlarıyla donatılmış bir gerdan gibi kentimize de ülkemize de sembol olmuş bir kenttir. Ayvalık'ından Gömeç'ine, Burhaniye'sine, Edremit'ine, Kapıdağ Yarımadası'na, Edincik'ine, Havran'ına kadar Balıkesir'in birçok ilçesinde zeytincilik faaliyeti yapılıyor ve orada halkımız zeytincilikle geçiniyor. Zeytinyağıyla, zeytiniyle de dünyaya marka olmuş bir kentten bahsediyorum size. Ne yazık ki bugün bu kentin, zeytinliklerimizin değerini hiçe sayan bir yasa teklifiyle karşı karşıyayız. Hedef alınan nokta bugün Muğla olabilir, Akbelen olabilir ama örnek bir dosya hâlinde Meclisimizin önüne geliyor. Mecliste zeytinlerimizi korumak için yasa var, kanun var amma velakin bu kanunu baypas etmek için Meclisimiz yeniden birtakım düzenlemeler yapmak istiyor. Zeytin, dalıyla barışı, yağıyla sağlığı, ağacıyla bolluğu, bereketi yüzyıllardan beri sembolize eden bir ağaç. Ama siz bunu ne uğruna? Rant uğruna. Kimin rantı? Birtakım sermaye sahiplerinin rantı uğruna yok etmeye, hiç etmeye çalışıyorsunuz; buna müsaade etmeyeceğiz. Mecliste de müsaade etmeyeceğiz, sokakta da müsaade etmeyeceğiz, sonuna kadar da bu mücadelemize devam edeceğiz.
Halkımız sokakta, bugün burada sizlerin karşısına geçerek itirazlarını dile getirmeye çalıştılar ama sizler Başkanın nezaretinde, kolluk güçlerinin zorbalığıyla onları bu salona sokmamak ve zulüm etmekten yana tercihlerinizi kullandınız. Ne yazık ki üzücü bir tablo.
Bugün bakıyoruz zeytinlerimizi, ormanlarımızı, sit alanlarımızı korumak için birçok yasa var; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Zeytincilik Kanunu, Orman Kanunu, Mera Kanunu ama hiçbiri sizi durduramıyor. Kanunların karşısında kanun tanımaz yönetim anlayışınızla ne yazık ki bu vatanın toprağını parsel parsel satma, peşkeş çekme derdindesiniz.
Şu anda bütün yetkiyi MAPEG'e, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne devrediyorsunuz. Orman arazilerini ücretsiz tahsise alacak, izinlerin altyapılarını oluşturacaksınız, kapısına da o zaman "Sahibinden satılık maden arazisi." diye yazın. Parsel parsel satacağınız bu yapıları meşrulaştırarak yasal zemine oturtmaya çalışıyorsunuz. Bütün izinleri alacak, ondan sonra da vatan toprağını satacaksınız, peşkeş çekeceksiniz. Buna bizim yüreğimiz elvermiyor, bunu söylemek istiyorum.
Ne oldu? Vatandaş arsasını vermedi, arazisini vermedi, hemen özel maden ruhsatı izniyle bir kamulaştırma kararı, el koyma kararı ve mahkemenin raporu sonuç itibarıyla bir tapu yerine geçecek ve sizlerin işinizde, yolunuzda engel olan kim varsa herkesi yok sayacaksınız.
ÇED raporunu kaldırıyorsunuz. Nedir değerlendirmeleri? Vatandaşın, halkın, sivil toplum kuruluşlarının, bölgenin, belediyenin, milletin denetiminden, onayından mahrum bırakmaya çalışıyorsunuz çünkü en iyisini siz bilirsiniz! Siz ne derseniz doğrudur, bu vatandaş, bu halk hiçbir şey bilmez! Onları dinlemeye bile tahammülünüz yok. Bugün olduğu gibi yarın da bu tahammülsüzlüğünüzü yaptığınız, çıkardığınız yasayla göstereceksiniz vatandaşımıza ama o vatandaşın karşısına geçip gün geldiğinde oy istemeyi bileceksiniz. İşte, Balıkesir'den halkımız size bunun cevabını verecek, Türkiye'nin dört bir köşesinde topraklarımızı "maden ruhsatı" adı altında peşkeş çekmenizin bedelini size ödetecek. Bunların bir örneğini hep birlikte yaşadık Kaz Dağları'nda. İşte şu alan, şu arazi; ruhsat iptal edildi, arazi normalde düzeltilecekti, beş yıl geçti hâlâ bozkır bir şekilde bırakılmış. Neymiş? Rehabilitasyon yetkisini alıyormuşsunuz. Bugüne kadar verdiğiniz yetkiyi denetlediniz mi, kontrol ettiniz mi, cezai müeyyide yaptınız mı, görev ve sorumluluğunuzu yerine getirdiniz mi de yetki alıyorsunuz? Yapılmayan bir yetki, tek derdiniz oradan da alınacak olan ruhsat harcı; para, para, para, başka bir derdiniz yok. Toprak gitmiş, doğa bitmiş, yaşam bitmiş, yaşam hakkı bitmiş, talan edilmiş her yer, sizin ne yazık ki bunlar umurunuzda değil. Neymiş? Kaçak enerji yatırımlarına imar affı geliyor. Neden, neden imar affı geliyor? Uygulasın, çalışıyor zaten, eksiklerini gidersin, hatası varsa telafi etsin. Yok, bir yanlışımızı daha koruyalım. Yok, imar planlarında, ruhsat izinlerinde belediyeye takılıyor diye Bakanlığa yetki veriyorsunuz. Neden? Uygunsuz bir çabayla belediyelerimiz bunların karşısında durduğu için. Yok, "Yandaşımızı koruyalım, onlara sahip çıkalım. Gel Bakanlığa, Bakanlıkta halledelim." Her işinizi arka kapı diplomasisiyle halletmeye çalışıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SERKAN SARI (Balıkesir) - Sayın Bakanım, bir dakika daha istiyorum.
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Buyurun.
SERKAN SARI (Balıkesir) - Bunun sonucunda da 10 defa Meclise getirdiğiniz zeytin talan yasası 11'inci defa Meclise geliyor. 11'inci defa da halkımızla sizin karşınızda direneceğiz, ağaçlarımızı, yaşamımızı, doğamızı ve toprağımızı, suyumuzu sizin karşınızda koruyacağız. Bu korumamızın karşısında göreceksiniz, şimdiye kadar göz yumduklarınızın da bedelini ödemek zorunda kalacaksınız.
Balıkesir İvrindi'de CVK Maden sürekli mahkemeler karşısında kararlar bozulmasına rağmen yeni maden sahaları açıyor, yeni alanlar yapıyor. Altın stokuyla, altın madenciliğiyle doğaya siyanürle sağlıksız suları pompalıyorsunuz ve bunları da fay hatları üzerine yapıyorsunuz. Bütün verdiğiniz ruhsatlar, onaylar usulüne uygun değil ama oldubittiye getirerek bunu yapıyorsunuz. Eminim ki sandık gelecek, halkımız size bunun cevabını verecek. Biz, yaşamımıza, doğamıza, sağlığımıza, geleceğimize, suyumuza, toprağımıza sahip çıkıyoruz, çıkmaya da devam edeceğiz.
Teşekkür ederim.