KOMİSYON KONUŞMASI

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Süremizin beş dakika olması çok büyük bir haksızlık ve eşitsizlik, önce onunla başlayayım.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Buyurun.

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Şimdi, Kristof Kolomb "Altın harika bir şeydir." demişti, bu lafının üstünden otuz yıl geçmedi, İspanyol tüccarlar Aztek ve Maya Uygarlıklarını otuz yıl içinde tarihten sildi. Siz de Amerika'yı yeniden keşfetmek istiyorsunuz ama tarihten silmek istediğiniz şey bu sefer Anadolu'nun ta kendisi. Yani geneline baktığımızda 2025 model kâr ve rant hırsı için adeta Kolomb'u oynamaya çalıştığınızı söylemek zorundayım.

Bakın "süper izin yasası" diye anılıyor bu yasa kamuoyu tarafından. Burada zeytinliklerini korumak için gelenler, burada doğa mücadelesi verenler tarafından sizin yasanızın adı "süper izin, süper talan yasası" olarak anılıyor ve biz bu yasanın bir geçmişi olduğunu gayet iyi biliyoruz. 2024 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda, orta vadeli programda On İkinci Kalkınma Planı'nda siz bunu adım adım bu noktaya kadar getirdiniz zaten ve "stratejik ve kritik" lafları "millî güvenlik lafları" "yerli ve millî enerji" lafları ağzınızdan düşmüyor. Ben size ne kadar yapabilirsem, beş dakika içinde bu lafların arkasında gerçek bir emperyalizm dostluğu taşıdığınızı anlatmak istiyorum.

Şimdi, açık bir biçimde bir kurul ortaya koymuşsunuz ve bu kurulda bugüne kadar doğaya, insana, tarihe tek bir hayrı olmamış bakanlar var sıra sıra ama halkın temsilcisi bir tek kişi bile yok, bilim insanı yok, yerel halk yok, köylüler yok. Ne veriliyor bu kurula görev olarak? İzin vermeyen kurumlar arasındaki ihtilafları kamu yararı gözeterek çözmek. Ben soruyorum buradan size ve yanıt istiyorum: Kim bu kamu? Maden şirketi sahibi AKP'li vekiller mi kamu? Hani vekiller kendileri ya da yakınları için onları kayıracak yasa yapamıyordu? Bu rezillik nedir? Bu yasanın altında açık bir biçimde maden şirketi olan patron AKP'lilerin, vekillerin imzası var. Siz vekillik kalkanını kendi çıkarlarınız için mi kullanıyorsunuz? Burada bu soruyu soramıyor bu halk çünkü kürsüler onlara kapatılmış, biz onların adına soruyoruz. İngiltere'de satın aldığı şirkette kobalt göndermek için Kaz Dağları'nı ölüme boğan Cengiz sizin iktidarınız döneminde adeta krallığını ilan etti. O mu kamu, buradan soruyoruz size. Zeytini kesip kömür çıkaran Limak Marmara'nın elektrik dağıtım imtiyazını ABD'li General Atlantic'e sattı. Bu memlekette 5 milyon insan Amerikalı bir şirkette fatura ödüyor, onlar mı kamu, buradan soruyorum size. Bakın bu yasayla bütün sit alanları potansiyel maden sahası hâline getiriliyor; orman var, zeytinlik var, mezra var, yayla var. Çıkıp tek tek açıklasın burada AKP'li vekiller, hangisinin, hangilerinin bu ormanlarda, zeytinliklerde şirketi var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Buyurun.

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Açık bir şey söylemek istiyorum burada, basit bir örnek: AKP Çorum Milletvekili Yusuf Ahlatcı'nın amcası on yedi gün önce 7 maden ruhsatı için 98 milyon lira ruhsat bedeli ödemişti. Eğer siz bu yasayı geçirirseniz aynı ruhsat için AKP'li amca sadece 68 milyon lira ödeyecek, 30 milyon lira hepimizin cebinden alınıp kendisine verilecek. "Tesadüfler silsilesi" diyerek bizi kandıramazsınız. Birleşik Krallık merkezli araştırma şirketi Wood Mackenzie Türkiye'yi süper maden bölgesi ilan etti, hemen ardından çıkarıp, bu yasayı getirip önümüze koydunuz, tesadüf mü diyelim? Amerikan enerji milyarderi Harrold Hamm "Muhaliflerinizi tutuklar, işinize bakarsınız." dedi, iki ay sonra bu yasayı getirdiniz, tesadüf mü diyelim biz şimdi buna? ABD, Çin, AB nadir toprak elementleri için pazar kavgası yapıyorken çıkarıp bu yasayı getirdiniz, tesadüf mü diyelim biz buna? Bize yerli, millîlik, dışa bağımlılık yalanları anlatmayın; stratejik durum, enerji bağımsızlığı hikâyesi anlatmayın. Bu, açık bir biçimde bu memleketin bütün yer altı, yer üstü kaynaklarını uluslararası sermayeye, emperyalistlere peşkeş çekme yasası olarak karşımıza çıkacak. Asla izin vermememiz gerekiyor böyle bir şeye, sizin dahi izin vermemeniz gerekiyor laflarınızda eğer gerçekten açık bir biçimde samimiyseniz. Yer altı kaynaklarının kapitalistlere peşkeş çekilmesi dışa bağımlılığı ortadan kaldırmaz Sayın Varank, siz bunu baştan itibaren söylüyorsunuz; tam tersine, büyütür, üstelik, işçilerin çalışma yaşamını zorlaştırır, hak gasplarını artırır, ölümle burun buruna bir çalışma düzeni yaratır. Bakın, bu memlekette bunun aksine tek bir örnek yok; Yeniköy Termik Santrali bunun açık örneği. Buraya işçilerini getirmişsiniz termik santralin. Çıkıp size anlatsınlar, peşkeş çektiğiniz o santralde işçilere ölümüne çalışma düzeni dayatılmış durumda. Bu köylüleri yoksullaştırıp, mülksüzleştirip, açgözlü holdinglerin kölesi hâline getirip sonra da işçileri buraya getirip "Biz bu madenleri istiyoruz." mu dedirteceksiniz? Soruyoruz burada.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - İşçilerin ne söyleyeceğine onlar karar versin.

Teşekkür ediyorum, çok sağ olun.

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Ben soru soruyorum, soru soruyorum.

Son bir soru daha soracağım buradan.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Süreniz...

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Ben yerli ve millî enerji, millî güvenlik, enerji bağımsızlığı isteyenlere soruyorum bunu, bu laflarla buraya bu yasayı getirenlere: Hadi, hodri meydan! Madem siz açık bir biçimde böylesi bir antiemperyalist düzenleme için bu yasayı getirdiğinizi iddia ediyorsunuz ya...

ADEM ÇALKIN (Kars) - Aynen öyle.

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - ...gerçekten, enerjide dışa bağımlılığın önüne geçmek için gerçekleştirilmesi gereken tek bir şey var: Bütün madenleri kamulaştıracaksınız. Planlı bir kamulaştırılmış maden sistemi getireceksiniz ama AKP'li maden şirketi sahipleri böyle bir şeyi yapar mı? Yapmayacağını gayet iyi biliyoruz.