Komisyon Adı | : | (10/2262,2263,2264,2265,2266,2267) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Komisyon raporunda yer verilebilecek hususlara, görüş ve önerilere ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 12 .06.2025 |
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Bir saati geçmeyeceğim, söz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle ben de hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Tabii, faciadan yaklaşık beş ay geçti. Komisyonumuzda bu elim olayı hakikaten çok ayrıntısına kadar inceledik. Davet ettiğimiz kişiler sayesinde gerçekten çok verimli bilgilere eriştik. Hepimiz bilgilendik. Üç aşağı beş yukarı konuyu da çok iyi özetledik ama bir konu var Sayın Başkanım: Şu anda yargı süreci devam ediyor. Bu Komisyonda çıkacak karar yani daha doğrusu yazıya dökeceğimiz karar kişileri, kurumları suçlayacak nitelikte olmamalı.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Olmaz zaten, bizim görevimiz değil o.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Özellikle burada notlarımızda...
KADEM METE (Muğla) - Karar değil, rapor.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Yani raporda...
KADEM METE (Muğla) - Kararı yargı verecek, biz vermeyeceğiz.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Yani olmamalı diye düşünüyorum çünkü bizim yargıyı töhmet altına almamamız lazım.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Zaten bizim görevimiz değil o.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Ama şöyle bir değerlendirme yapıyoruz: Burada bilirkişide belirlenen, tespit edilen kişilerin hepsinin yargıda aklanarak gelmesini tavsiye niteliğinde söyleyebiliriz. Böyle bir değerlendirme yapıyoruz.
Bu acı tablo sadece ihmal sonucu değil, aynı zamanda dağınık sorunların yapısından, yetersiz denetim sisteminden ve mevzuat boşluklarından doğan bir sonucudur. Özellikle takip ettiğimiz konularda biz bu değerlendirmeleri yaparken ikiye ayırmamız gerekiyor konuyu. Hani ben başta da söylüyorum, birincisi, şimdi, bu toplantılar bittikten sonra mutlaka mevzuatta değişiklikler olacak. Kurum ve kuruluşlar kendi açısından değerlendirmeleri yapacak, Bakanlıklar da daha objektif bir şekilde sorumluluklarını ve alanlarını net bir şekilde belirleyecek. Ondan sonra ikinci kısım var. Bu mevzuat çıktıktan sonra yürürlüğe giren bir mevzuatımız olacak, Meclisten geçireceğiz herhâlde bu konuyu. Meclisten geçtikten sonra ikiye ayırdığımız, kanundan önceki yani mevzuattan önceki yapılarda nasıl bir denetim yapılacak, bir kaos oluşacak mı oluşmayacak mı? Şu anda, yirmi senedir birikmiş, denetimi olmamış işletmelerin sıkıntıları var. Her gün mevzuat değişiyor, deprem yönetmelikleri değişiyor, işte, Sağlık Bakanlığı bir mevzuat değiştirdi -az önce söyledik- "asansör" diyoruz. Başka bir bakanlık söylüyor, Çevre Şehircilik diyor ki: "Pencerelerin boyutları şu olmalı, kapının bu boyutları olmalı -veya neyse- yangın merdiveni olmalı."
Bu mevzuatlar geldikten sonra, sisteme soktuğunuz zaman başlıyor bu sefer mimari proje tadilatı, sonra bir bakıyorsunuz, depremsellik araştırılması, bakıyorsunuz, bu yapı 2018 öncesindeyse depremselliği kaldırması mümkün değil.
Şimdi, bu yapıların hepsinin kapılarını mı kilitleyeceğiz? Madem böyle bir fırsat yakaladık, onun maksimum ve minimum bir değerlendirmesini yapmak lazım. Yani "Ya yaşatacağız ya yıkacağız hepsini, tekrar yapacağız." Bu sadece özel sektörde değil, kamu kurumlarımızda da var. Gidin hastanelere, "Yatak sayımızı arttırdık." diye yazar. Bir tadilat yapmıştır, tamirat yapmıştır, adam oradaki ofisini veya muayenehanesini yoğun bakıma çevirmiştir. Onu o şekilde yaptıktan sonra mimari projeyi düzelttikleri an statiğe geçecek, statik de kurtarmayacak.
Ne yapacağız? Bu fırsatı iyi değerlendirelim. Burada resmî kurumların temsilcileri -Mecliste temsilen- var ama bunları yaparken de eskiye yönelik şartları neyse, o dönemin deprem yönetmeliği neyse ona göre değerlendirmelerini yapmaları lazım -örnek veriyorum- veya şartlarını ona göre yapmalılar. Adam "koridor" demiş, "Koridor 1,5 metre olmalı." demiş -örnek veriyorum, ben tam mevzuatı bilmediğim için- bir bakmışsın 1,20. Şimdi o koridor genişletmesi mi gerekmektedir? Ne yapacağız? Nasıl çözeceğiz? Ya binayı yıktıracağız...
TUBA KÖKSAL (Kahramanmaraş) - Size destek olma babında bir şey söyleyebilir miyim? Mesela biz şimdi deprem bölgesindeyiz ya, orada deprem yönetmeliğinin güncellendiği... Ağustos depreminden sonra olan yönetmelikler farklı ama şu an mesela içeride bulunan müteahhitler, adam 1980 yılında yapmış binayı, onlar şu an içerideler.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Öyle, öyle, aynı şeyleri söylüyorum.
Şimdi, muayenehanelerde aranan şartlar var. Muayenehaneye yapmış adam, senelerdir oturuyor. Sağlık Bakanlığı "Muayenehanenizi değiştirin. Şuraya işte başka bir oda, lavabosu, tuvaleti, bilmem nesini koyacaksınız." dediği zaman adam kırmış dökmüş, tesisatını yapmış. Onun mimari projeye geçirilmesi gerekiyor, ondan sonra bir bakıyorsunuz, bu bina depremselliği kaldırmamış veya böyle yapısal sıkıntılar yaşıyor. Yani bizim yapmak istediğimiz şu: Bu mevzuatları değiştirirken eskiye dönük yapılması gerekenlerin de şartlarını belirlemek lazım.
Şu anda resmî kurumlardaki arkadaşlar töhmet altında yani imza atamıyorlar, öyle bir açmazdalar ki projeler hiç geçmiyor, projeler geçmiyor şu an. Her sene yapılan mimari projeler... Herkes, mimarlar geliyor benim yanıma, "Senelerdir yapıyoruz, bu sefer mimari projelerimiz bile geçmiyor." diyor. Ne olacak?
Bizim bu konuda acilen önlem almamız lazım. Yani bizim bu yönetmelikleri, mevzuatları düzenlerken eskiye dönük de atıfta bulunmamız lazım yani araştırmaları, değerlendirmeleri bunun üzerine yapmak lazım. Bilemiyorum, hani nasıl işleyecek, nasıl geriye döneceğiz, nasıl yapacağız? Bence bunların hepsinin bu dosyada olması gerekir çünkü şu anda bekleyen bir şey var. Sistem durmuş vaziyette, kitlenmiş durumda. Kamu görevlilerini de rahatlatmamız lazım. Kamu binalarındaki mevzuatta mesela görmezden geliyoruz. Birinde çok sıkıştırıyoruz, birini hiç sıkıştırmıyoruz. Bu nasıl adalet?
Yani, mesela bizim valilik binamız deprem yönetmeliğine uygun değil.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Güzel bir bina, tarihî bir bina.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Çok güzel bina. Örnek veriyorum. Yangına uygun değil ama Sayın Valimiz de gelmiş oraya oturmuş. Yani biz onu konut olarak vermişiz, "valilik konutu" demişiz. Ne yapacağız? İşin en büyük sıkıntısı bu. Diğer taraflarda, dediğiniz gibi, altında dosyayı da tamamlar veririz.
Benim söyleyeceklerim bu kadar. Bilgi amaçlı da...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Çok teşekkür ediyorum, sağ olun.
Tabii, ben bir katkı vermek istiyorum unutmadan.
Şöyle: Değerli arkadaşlar...
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Bir şey daha söyleyebilir miyim? Mesela bizim ilimizde dükkânlar var, alt katta dükkânlar yapılmış. Yönetmelikte değişiklik, demişler ki: "20 metreyi -veya 25 metreyi- geçince arka taraftan da çıkış yapacaksınız." Denk gelmiş. İçerideki şeyde 25 metreyi geçince arkadan çıkış yapmak için de bütün apartmandan muvafakat almak gerekiyor. Şimdiye kadar muvafakat alınmamış bir yerde bütün herkesten, tamamından muvafakat alınacak. Nasıl olacak? Yani o işler böyle karıştı ki yani nasıl yapacağız, onu da burada...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ben burada ona bir açıklama getireceğim.
Teşekkür ediyorum.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Teşekkür ediyorum.