KOMİSYON KONUŞMASI

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Size katkıda bulunmak istiyorum.

Öncelikle teşekkür ediyorum Komisyonumuza.

Bir konuşma metni hazırlamıştım ama herhâlde böyle karşılıklı konuşarak geçecek.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Yok, karşılıklı konuşarak değil, şimdi ben söz vereceğim. Bana bırakmadınız ki, söyleyeceklerimi söyleyeyim, sonra siz devam edesiniz. Bırakmadınız. Ben bitirmediğim için, bitireyim, herkes sırayla fikrini söylesin.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Sayın Başkanım, siz il özel idaresinden girdiniz ya, turizmle ilgili olduğu için söylüyorum, kış otelleri var; kayak otellerimiz, termal otellerimiz var, ÖÇK bölgesinde olan otellerimiz var, il özel idare sınırları içinde olan var, Orman Bakanlığına tahsisli ve Orman Bakanlığına ait olan yerler var, Kültür ve Turizm Bakanlığının olan yerleri var, doğru mu Kadem ağabey?

KADEM METE (Muğla) - Evet.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Bir de alan başkanlıkları oluştu biliyorsunuz şimdi bölgelerde. Biz bunlara göre de bir çalışma yapmalıyız. Herhâlde Kültür ve Turizm Bakanlığımızın Genel Müdürü burada, onların da bununla ilgili bir çalışma yapması lazım ama asıl olan, bence burada, hani başından beri geliyoruz ya -ben geçen sizlere de ilettim, grup arkadaşlarıma da ilettim- bu işin asıl çıkış yeri, kuralların belirlendiği yer Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik'i. Bir, o yönetmeliği böyle bir geniş kapsamlı, bu zaman zarfı içinde rapor hazırlanırken güncelleyip geleceğe dönük çalışmak lazım. Ondan sonra, oradaki ihtiyaçlara göre sizin şimdi anlatacağınız maddelerde hemen hemen herkeste notlar aynı gibi, hepimiz çünkü dört aydır buradayız, emeğinize teşekkür ediyorum. Bunları böyle yapmak lazım.

Şimdi, orada benim dikkatimi çeken bir şey var: Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız buraya geldiğinde Sayın Bakan Yardımcısı veya bir daire başkanımız demişti ki: "Biz düzenleyiciyiz." Düzenleyici olmak ayrı, denetlemek ayrı. Denetlemeyi öyle bir yaymamız lazım ki -Murat Bey, teşekkür ederiz, bir çalışma yapmışsınız- burada belirli yerler var ama yine yetkinin nereye, nasıl dağıtılacağını da belirlemek lazım. İtfaiye nerede kontrol edecek, valilik nerede girecek devreye? İşte, Çalışma Bakanlığımızın iş sağlığı güvencesi açısından sorunu var. Öbür tarafta, bakıyorsunuz, bu tesiste yaşıyoruz bunu, bu Komisyon boyunca dört aydır yaşadık, Kültür ve Turizm Bakanlığının buradaki denetlemesi hangi sınırlarda, herkesin, bütün kurumların birbirini kontrol ederek bunu yapması lazım. Zaten baktığımızda da hakikaten çok fazla yönetmeliklerle oynanmış Sayın Bakan, Sayın Başkan; doğru mu? Yani bütün kurumlar, bütün bakanlıklar bu yetkilerle oynayarak o işte İçişleri Bakanlığı ayrı yetkilendirmiş, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bütün bakanlıkların bu işi var. Bizim bir kere, bu mevzuatları da özellikle yangın konusunda... Dün akşam -belki duydunuz- Alanya'da bir yangın çıktı. Alanya'da 632 misafirin içinde bulunduğu bir işletmede yangın çıktı. Başarılı bir şekilde müdahale edilip alındı. Çıkma yeri de hamamdan çıktı. Doğru mu? Siz de duymuşsunuzdur. Hamamdan çıkıp, alevli bir yangın olmadı, dumanlı oldu, hemen tahliye işlemini yaptılar. Bizim bu bölgelere de müdahale şekillerini ve yangın çıkış sebeplerinin de yeni yönetmelikte bir daha incelememiz lazım. Şu anda hani tam konu buraya geldiği için söylüyorum, hepimizin başında, sizleri de çok rahatsız ediyorlar ki, sizle de bu görüş alışverişinde bulunuyoruz, Derya Hanım da mimar olduğu için söylüyorum. Şimdi, bir kapı var, belediyeler taktılar kafaya, valilikler taktı kafaya, Kültür ve Turizm Bakanlığı veya gelen talimatla. Kapı ya, kapı yangın sebebi değil ki. Kapı, yangının oraya...

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Bariyer.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Dumandan koruma, yanmaması. Doğru mu Kadem Bey?

KADEM METE (Muğla) - Evet.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - E, şimdi Marmaris de orada, Tarihî Yarımada da orada... Bir de Anıtlar Kurulu var ha, bu şeylerin içine bir de Anıtlar Kurulu geliyor. Yani, bunu topyekûn yani bugün bitmeyeceğine eminim ama herhâlde bundan sonra da devamını ben zaten sizden talep edeceğim çünkü çok önemli, geleceğe yönelik bir adım atacağız burada. Yani, bu Komisyonun görevi, hani, yargılama kısmı olmadı, olmayacak tabii, değil, o şeyimiz yok. Bir de 7'sinde biliyorsunuz, mahkemenin ilk duruşma günü. Komisyonda da -Derya Hanım da buradaydı, siz o gün burada değildiniz, bir ara çıktınız geldiniz- hani hep beraberde mahkemede yangında hayatını kaybedenlere biz burada da "Geliriz." demiştik. Fırsatı olan veya birlikte orada olmamız gerekirse, onların arkasında durmak, güç vermemiz gerekirse orada da bulunmak benim teklifim olacaktır. Hani ileride notlarımı söyleyeceğim sizin sözünü kestim ama ben yani 5, 6, 7 tane daha böyle şey var. Bunların hepsini birlikte ele alıp, bürokratlarımızla birlikte tekrar gözden geçirmek lazım diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.