| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 14 .11.2014 |
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, Plan Bütçe Komisyonunun çok değerli üyeleri, Sayın Bakan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının çok değerli bürokratları, çok değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.
Bir ziraat odası başkanının sözüyle başlamak istiyorum. Diyor ki oda başkanı: "Türk tarımında Bakan övünmeyle başlıyor, çiftçiler dövünmeyle yaşıyor."
Sözlerime başlarken, geçen hafta yapılması planlanan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 2015 yılı bütçesinin, Sayın Bakanın davetiyede teşrifleri hâlinde Sosyoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesinden plaket alması nedeniyle -benim şahsi kanaatim- ertelendiğini tahmin ediyorum. E, Sayın Bakan Fransa'dan bile şövalye unvanı aldığı için bu plaketleri de hak ettiğini ifade etmek isterim.
Değerli arkadaşlar, benden önce çok değerli konuşmacılar tarımın kendi konularıyla ilgili önemli hususları işaret ettiler. Ben burada meslektaşlarımla ilgili bir konudan başlamak istiyorum.
11 Eylül 2014'te -ki bu, basın mensubu arkadaşlarımızdan da özellikle rica ediyorum, ziraat mühendisi, gıda mühendisi, su ürünleri mühendisi, tüm arkadaşların beklentisi- Tarım Bakanlığında 20.270 boş kadro olduğunu, Ali Ekber Yıldırım 11 Eylül 2014 tarihinde Dünya gazetesinde yazdı. Sayın Bakan da bunu doğruladı.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Sen boş yere anlatıyorsun, Sayın Bakan dinlemiyor ki.
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Dinlemezse dinlemesin canım, çok önemli değil. Ben söyleyeceklerimi söyleyeyim, gazeteci arkadaşlarımız dinliyor, basın mensupları.
BAŞKAN - Devam edin lütfen.
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Bu Maliye Bakanı da 20.270 boş kadronun kendilerinden izin almak, olur almak suretiyle atanabileceğini ifade ettiler. Yani 20.270 kadro bir tarafta var.
Başka ne var? Maliye Bakanının ifadesi: 74.500 kadro var 2015'te. Bunun 34.500'ü -Maliye Bakanının ifadesiyle söylüyorum- mezun olduklarında polis, doktor olarak otomatik olarak verilen bir kadro. Geriye kalan 40 bin kadro. Evet, buradan, meslektaşlarımızdan bu 40 bin kadrodan ne kadarını alacaklarını öğrenmek istiyoruz. Neden? Atama bekleyen bu arkadaşlarımız, 2015 bütçesi için bir ifadelerin Sayın Bakan tarafından olmasını bekliyorlar.
Arkadaşlar, iş güvenliği, iş sağlığı konusunda çok konuşmalar yapılıyor "77 milyon nüfusu besliyoruz, turistleri doyuruyoruz." Ancak, gıda güvenliğiyle ilgili söylediğimiz zaman 640 bin işletme var, 520 bin de burada bazı çalışmalar yapıldığını ifade ediyorlar.
Değerli arkadaşlarım, Ankara Üniversitesinin "Gıdada Bilgi Kirliliği ve Bilimsel Gerçekler" paneline katıldım. Bu panelde Sayın Pakdil de moderatör olarak paneli yönetti. Siz kabul etmiyorsunuz Sayın Bakan ama sektör temsilcileri denetim noksanlığından, denetimsizlikten bahsediyorlar.
O zaman ben diyorum ki bugün atama bekleyen ziraat mühendislerine, gıda mühendislerine, su ürünleri mühendislerine, balıkçılık teknolojisi mühendislerine, veteriner hekim ve teknikerlere lütfen buradan müjdeli bir haber verin Sayın Bakan.
Değerli arkadaşlar, televizyonlarda bir kamu spotu yayınlanıyor, algı yaratılıyor, tarım alanlarının korunması ön plana çıkarılıyor ama biz biliyoruz ki on yılda 3 milyon dekar tarım alanı, Belçika'nın toplum yüzölçümüne eş değer bir alanı kaybettik. Bu konuyla ilgili ben söylemiyorum, bir köşe yazarının yazısını sizinle paylaşmak istiyorum. Baş kısımda bazı ifadeler var; diyor ki: "Bence bu spotun gösterilmesi gereken yer televizyon izleyen bizlerin evi değil, Bakanlar Kurulu toplantısı salonuydu çünkü tarım arazilerini imara açan biz değiliz, zeytinliklerin yok edilmesine yol açan yasal değişikliği yapan da biz değiliz, her türlü araziden rant elde etmeye çalışan da biz değiliz. Tüm bunlar AKP Hükûmetinin icraatı. Bakanlık bu spotu Hükûmete izletsin, birer kopyasını da belediyelere göndersin." Burada bir basın mensubu arkadaşımız bu konuyu çok güzel açıklamış.
Devam ediyorum Sayın Bakanım. Evet, siz bu spotla ilgili olarak da işte meralarla ilgili, biliyorsunuz, 14'üncü maddeye bir geçici madde eklenerek -ki biz bunu Anayasa Mahkemesine de götürdük- kentsel dönüşüm ve kentsel planlama olduğu zaman bütün mera alanlarında yapılaşmaya gidilecek.
Peki, bu mera alanlarının başka bir sıkıntısı var mı arkadaşlar? Başka bir sıkıntısı da Tarım Bakanlığının il ve ilçelerdeki müdürlükleri tarafından hepsinin ihaleyle veya başka çeşit yollarla başka anlamlarda kullanılmak üzere verildiğini ifade etmek istiyorum.
Yine bir şeyi daha bahsetmek istiyorum, önümüzdeki günlerde gelecek -Sayın Bakanı da buradan uyarmak istiyorum- zeytincilik yasasıyla ilgili. Çok önemli olduğunu kabul etmek istiyorum ve bu konuda Sayın Bakanın bize destek çıkması gerektiğini ifade etmek istiyorum ama ne yazık ki bu zeytin yasasının Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonuna değil, Sanayi Komisyonuna havale edildiğini de özellikle belirtmek isterim.
Arkadaşlar, daha önceki konuşmalarımda söylemiştim; Sayın Bakanın rakamlarla ilgili çok güzel oynadığını ifade etmek isterim.
ADNAN KESKİN (Denizli) - Var mı öyle bir marifeti?
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Burada şunu söyleyeceğim: Evet, 2002 yıllarında 1.460 dolardı ama şimdi 3.600 dolar. Doğrudur Sayın Bakanım ama Türkiye'de kişi başına çiftçi geliri açısından dünyada 22'nci sıradayız. Bizim üzerimizde Malezya var 7 bin dolar, ABD 30 bin dolar, Hollanda 33 ve böyle gidiyor. Yani bunu da lütfen söylemeniz lazım. Ne gibi? TARSİM Kanunu'nda -bu konuşmanızın içerisinde cımbızla çekersem- yüzde 11'indeyiz dediniz, kabul ediyorum, bunları da ifade edin.
Yine arkadaşlar, Türkiye tarım ürünleri ihracatında 23'üncü sıraya gerilemiştir. Türkiye'nin 18 milyon dolarla, Almanya'nın 67, Hollanda'nın 77, ABD'nin 127 milyar dolarla devam ettiğini ifade etmek istiyorum.
Sayın Bakanım, konuşmanızı çok özel olarak dinledim, evet, Tarım Kanunu, Toprak Kanunu, TARSİM, mera çıkardınız ama uygulamaya geldiği zaman, on iki yıldır Hükûmettesiniz, Toprak Kanunu'nda ovaların korunmasıyla ilgili hiçbir şey yapmadınız ne Bursa'daki ovaların ne bir başka yerdeki çünkü Toprak Kanunu'nda bunların korunmaya alınma şartları belli ama Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı maalesef bu konuda bir adım atmamıştır, ovaların korunmasıyla ilgili, büyük ova grubunun yapılmasıyla ilgili herhangi bir çalışması olmamıştır.
Yine diyorsunuz ki: "Havzalara geçtik." Tamam, havza bazında destek veriyorsunuz. Sayın Bakan, bunlar güzel, kabul ediyorum ancak şunu söylemek istiyorum: Bu havzalardan mesela benim ilimin olduğu bölge Güney Marmara havzası. Arkadaşlar, okuyorum, fark ödeme kapsamında desteklenen ürünler işte yayınlanmış: Arpa, buğday, çavdar, çeltik, dane mısır, kanola, kuru fasulye, kütlü pamuk. Her gittiğim yerde Bursa'da sordum, biz hiç pamuk üretmemişiz, hiç pamuk ekmemişiz ama Güney Marmara bölgesinde verilen destek pamukla ilgili nedendir, niçin olduğunu da Sayın Bakandan özellikle öğrenmek istiyorum.
Devam ediyorum.
Çok teşekkür ediyorum Sayın Demiröz, hemen bitireceğim, konularla ilgili çok kısa bilgiler sunmak istiyorum.
Bunlardan bir tanesi de benim çalışma alanlarım içerisinde olduğu için...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın lütfen, son bir dakika
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Son iki konu var, hemen bitiriyorum.
Bunlardan birisi toplulaştırmayla ilgili. Sayın Bakan diyor ki: "2002 yılları arasında 450 bin hektar alanda toplulaştırma yapıldı." Doğrudur. Peki, şu anda "2013 yılı itibarıyla yaklaşık 2,9 milyon hektar alanda toplulaştırma yapılıyor." ifadesi var. Ama ben buradan şunu söylüyorum: Ne başlaması, ne bitmesi belli değil. Bizim Bursa'da Karacabey ve Mustafakemalpaşa'da 28 tane köy de bu programın içerisinde. Eğer siz bu ciddiyetle bu toplulaştırmadaki hizmetleri götürürseniz size elli yıl değil yüz yıl daha lazım olduğunu ifade etmek istiyorum.
Son cümlem şu: Sayıştay raporuyla ilgili hiçbir şey bahsedilmedi. Burada "Sayıştay raporlarında ne var?" derseniz inanın, hiçbir şey yok. Yani, kurum, Sayıştay, Bakanlıktan hangi evrakları talep etmiş ise sunulmamış, hangi bulguları ortaya koymuş ise mazeret üretilmiş cevaben. Bakanlığın çiftçiye ve kredi kooperatiflerine kullandırdığı 2001-2013 yılları arasında toplam 1 milyar 189 milyon krediden 2013 yılı sonu itibarıyla 481 milyon 575 bin lira tahsilat yapıldığını söylüyor. Ama Sayın Bakan konuştuğu zaman bunun, yüzde 98 oranında kredinin çiftçiden geri alındığını ifade ediyor.
Az önce Komisyon arkadaşım Önder Matlı "Konuşmak istiyorum." dedi. Ben de dedim ki çok açık ve net: "Bu Bakanlığın ve Sayın Bakanın bugünkü koşullarda savunulacak yanı yok. Lütfen çıkıp konuşma."
Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Bakanlığın da bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum.