KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Son olarak konuşan değerli üyemiz de yine "gerilla" lafını kullandı. Bakın, ısrarla söylüyorum. 3 soru zatıalinize yönelttim, bir de izninizle bir duygumu paylaşmak istedim. Duygumu paylaştığım konu Sayın Selin Sayek Böke'ye yönelik haber, onu geçiyorum. Ama, bakın, söylediklerimi gayet iyi biliyorum. Birincisi, Hükûmetimizin Suriye politikası ve Sayın Cumhurbaşkanının son demeci bağlamında acaba Suriye'yle bir savaşa gidilme durumu mu var? Bu konuda Genelkurmaydan ya da Millî Savunma Bakanlığından brifing alalım, bu birinci sorumdu.

İkinci konu, Millî Savunma Komisyonu üyeleri olarak son on günde 11 şehit verdiğimiz ve 4 bine yakın yeni polisin atandığı Doğu, Güneydoğu Bölgesi'nde bu polislerin yirmi günlük eğitimle gönderildiği oysa orada bir şehir gerillası savaşının hüküm sürdüğü. Bunu bir terim olarak kullandım, asla orada kimseye "gerilla" demedim, bunu şiddetle reddediyorum, bir. İkincisi, PKK, PYD elbette bir terör örgütüdür tıpkı IŞİD gibi. Hiçbir terör örgütünü de "sinirli çocuklar" ya da işte çözüm sürecinde askerin, polisin elini, kolunu bağlayarak Diyarbakır'ın göbeğinde garnizonda bayrağımız indirilirken sessiz kalarak üstesinden gelemeyiz. Az önce sayın üyenin söylediği gibi, teröristle ancak savaşılır. Elbette keşke elinden silahı bırakmayan terör örgütüyle Oslo'da, Kandil'de, İmralı'da pazarlıklara oturulmasaydı. Dolayısıyla, ben ne söylediğimi biliyorum. Asla ve katiyen o bölgede askerimize silah çekmiş kimseye ben gerilla falan demem, terörist teröristtir. Kullandığım sadece bir askeri terminolojidir. Onun için bunu hassasiyetle belirtiyorum. Çok üzülürüm böyle algılanırsa.

Teşekkür ediyorum.