Komisyon Adı | : | (10/2608,2609,2610,2611,2612,2613) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş, Adana, Mersin, Niğde ve Kayseri illerine yapılan çalışma ziyaretlerinin değerlendirilmesine ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 03 .06.2025 |
ALİ KIRATLI (Mersin) - Sayın Başkanım, değerli milletvekillerimiz; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, öncelikle, saha ziyaretlerinden dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biz de Adana ve Mersin'e eşlik etme imkânı bulduk, istifade ettik. Tabii, oradaki toplantılarda da ifade ettik, konuşmaların belki tekrarı olacak, bazılarında aslında bu toplantıda mükerrere de düşmüş olacağız, hakkınızı helal edin ama, tabii, seçim bölgesindeki çiftçilerimizin bizlerin, her birimizin ağzından bu taleplerinin dile getirildiğini duyması da kıymetli.
Tabii, baktığımızda hem Malatya'yı hem Adıyaman'ı dinlediğimizde veya bizim oraya, Adana-Mersin bölgesine geldiğimizde ve daha sonra yine gittiğiniz yerlerde sizlerden dinlediğimizde çiftçilerimizin talepleri benzer yani bunlarla alakalı bir beis yok. Özellikle, TARSİM'in güncellenmesi, yine, mevcut tarımla alakalı kredilerin faizsiz olarak ertelenmesi, yeni limit artışları, yeni krediler ve ayakta durabilmeleri açısından yeni sübvansiyonlu krediler verilmesi, yine tarımda sulama desteğinin sübvanseli sağlanması; bunlar hemen hemen bütün çiftçilerimiz tarafından ifade edilen ve hepimizin de mutabık olduğu konular. Aslında bu toplantılarda -yeni, az önce Abdullah vekilim ifade etti ama- don panellerinin burada desteklenmesi, yine, Mersin'deki Ticaret Odası Başkan Vekilimizin ifade ettiği sisleme ve dumanlama makinelerinin aslında zirai donda özellikle etkili olduğu ve bu minvalde bunlara da bir desteklemenin sağlanması gerektiğini gördük. Bunlar daha çok talep edilen konular ve fayda sağlayacak konular. Tabii, benim ve en başından beri birçok arkadaşımızın, zorunlu tarım sigortası fonunun da özellikle konuşulması, istişare edilmesi ve önümüzdeki yıllarda yaşanacak olan zirai afetlerde daha erken müdahale noktasında çiftçimize destek sağlanması konusunda bu fonun özellikle konuşulması ve imkân olursa da hayata geçirilmesi önemli fikirlerden bazıları ama ben şunu ifade etmek istiyorum yani, tabii, bu söyleyeceklerim şimdi yine bir tartışma konusu olacak: Ben Adana'daki toplantıda, Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız toplantıya yaklaşık bir saatten fazla geç gelmesine rağmen katılmasında herhangi bir sıkıntı olmadığını ve nazik bir şekilde toplantımıza...
AYHAN BARUT (Adana) - Kırk dakika geç kaldı.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Ya, kırk dakika Ayhan Ağabey, bir saat...
AYHAN BARUT (Adana) - Yapma ya, yapma!
ALİ KIRATLI (Mersin) - Tamam Ağabey, özür Ayhan Ağabey. Kırk beş dakika Ağabey.
AYHAN BARUT (Adana) - Kırk dakika.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Ağabey, fark etmiyor. Tamam, kırk beş dakika geç kaldı Ağabey. Ağabey, otuz dakika geç kaldı; çok mu önemli? Ama buna rağmen nezaket sınırları çerçevesinde kabul edildi. Gördüğüm kadarıyla konuşmasının arkasından tekrar söz istediğinde yine söz hakkı verildi. Yine, Mersin'deki toplantıyla alakalı ben şunu çok merak ediyorum: Biz bir gün boyunca -ki diğerlerine katılamadım- Cumhuriyet Halk Partili milletvekili dostlarımızla aynı arabanın içerisinde toplantılar yaptık, gayet güzel istişarelerimiz oldu, mutabık kaldığımız birçok konu var ama ne hikmetse kamera gelince bir anda değişiyoruz; ben bunu çözemiyorum. Sebebi şu, bakın...
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ben bunu kabul etmiyorum.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Ya, o sizin...
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - O yanlış bir değerlendirme.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Az önce "Benim konuşmama müdahale etme." dediniz, bu sizin fikriniz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ama orada bizimle ilgili söylüyorsun.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Bakın, siz insanları sınıflandırmayın, kalıbın içine sokmayın; bırakın, ben ifade edeyim ya!
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - "Kameranın dışında farklı konuşuyorsun." demeye senin hakkın var mı?
ALİ KIRATLI (Mersin) - Ya, bu benim fikrim Sayın Vekilim, kabul edersin etmezsin, ayrı bir konu.
Şimdi, sonuç itibarıyla, toplantılara iktidara yakın isimlerin çağrıldığı -az önce biri ifade etti- külliyen yalan. Nedenini söyleyeceğim size, sadece Mersin için söyleyeyim: Mersin'de Tarsus Ziraat Odası Başkanı davet edilenlerden biri, Cumhuriyet Halk Partisinin Tarsus ve Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi. Şimdi, biz bu insanlara... Yine, orada 2 oda başkanı -isimleri burada ifade etmem belki doğru olmaz ama- Cumhuriyet Halk Partili isimler, geçmişinde siyaset yapmış isimler ama burada biz insanları "Çıkarken sen şu kelimeyi kullanacaksın, sen bunu ifade edeceksin, sen şunu şikâyet edeceksin." diye sınıflandıramayız, konuşmalarına da müdahale edemeyiz.
Gelelim diğer bir konuya, özellikle Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkanıyla alakalı konuya. Şimdi, bu konu biz Mersin'e gittiğimizde bize ifade edildi. Ne zaman? Biz yaklaşık saat iki gibi Mersin'e geldik, iki, iki buçuk arasında Mersin'deydik. Yemeğin bitimi sırasında hem İlhami Bey hem Gülcan Hanım hem Ömer Fethi Bey hem Ayhan ağabey dediler ki: "Ya, bu doğru bir şey değil. Büyükşehir Belediye Başkanımız davet edilmedi." Bizatihi ben kendim aradım. Benim aradığım saat de tahmin ediyorum yaklaşık 14.45 sıraları falandı, tam saatine bakmadım çünkü aşağıda namaz kılarken konuştuk bunu; bizatihi ben kendim aradım Büyükşehir Belediye Başkanımızı.
Bakın -altını kalın çizeceğim, söylemekten de beis duymam- seçilmiş her insan bizim için kıymetlidir, onun ziraat mühendisi olması kıymetlidir konunun hasebiyle ama burada, işte "O çağırıldı, bu çağırılmadı." cümlesini ben çok doğru bulmuyorum. Ben orada sorguladığımda, Tarım İl Müdürünü niye çağırmadınız, niye davet etmediniz diye ifade ettiğimde dedi ki: "Sayın Vekilim, biz genelde programlarda Büyükşehir olarak kamu kurumu noktasında Büyükşehrin Tarımsal Daire Başkanıyla daha çok dengiz ve biz Tarımsal Daire Başkanımızı toplantıya davet ettik."
AYHAN BARUT (Adana) - O Tarım İl Müdürü. Ondan önce...
ALİ KIRATLI (Mersin) - Ayhan ağabey, arabaya bindiğimizde...
AYHAN BARUT (Adana) - Bir saniye... Bir şey söyleyeceğim, bir cümle.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Konuşurken ben seninkini hiç kesmedim. Bir şey ifade edeceğim...
AYHAN BARUT (Adana) - Kestin, kestin.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Arabaya bindiğimizde şunu konuştuk, arabaya bindiğimizde dedim ki...
AYHAN BARUT (Adana) - Bir ilde toplantı yapılmış, onu örnek alabilirdi ya, sorabilirdi diğer meslektaşlarına ya!
ALİ KIRATLI (Mersin) - Sayın Vekilim, arabaya bindiğimizde şunu konuştuk -Ömer ağabeyle yan yana oturuyorduk, solumdaydı, sen de ayaktaydın- dedim ki: Şimdi, biz milletvekili olarak Büyükşehir Belediyesinin programlarına davet ediliyoruz ama beni Büyükşehir Belediye Başkanı davet etmiyor, beni Daire Başkanı davet etmiyor. Nasıl davet ediliyorum?
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Bundan sonra biz bütün katılımcıları kurum itibarıyla belirleyeceğiz.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Doğrudur, yapılması lazım.
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Bunu da Komisyona sunacağım.
Biz bunu sahaya hâkim olamayız diye yerele bırakmıştık, bazı yerde inisiyatif almışlar, bazı yerde alınmamış, toparladık hep beraber, bir yerde bir sıkıntımız oldu, hepsi bu; bunun üzerinde çok durmaya gerek yok ya! Beraber konuştuk, ben de dedim size "Arayın Başkanımızı." diye.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Bu minvalde de beni davet eden nihayetinde oradaki Büyükşehir Belediyesinin bir yetkilisi. Orada çalışan bir danışman tarafından benim danışmanıma -arayarak da değil- WhatsApp üzerinden mesaj yoluyla davetiye gönderiliyor.
Bu şimdi, oradayken doğru, buradayken yanlış; bunu tartışmanın bu Komisyona bir faydası olduğunu düşünmüyorum.
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Biz Mersin Milletvekilimizi davet etmemişiz, bizim kendi AK PARTİ vekilimizi davet etmemişiz.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Orada Muhtarlar Derneği Başkanına, o şekilde ifade etmesi veya isim söylenmesi noktasında, konuşmanın içeriğiyle alakalı hiçbirimizden bir tenkit gitmemiştir. Herkes kendi fikirlerini, doğru bildiğini medeni cesaretini toplayarak ifade etmiştir. Bu fikirler birilerinin hoşuna gider, birilerinin gitmez; bu bambaşka bir konu ama üslup gerçekten çok önemli.
İlhami Bey, benim, Meclisin içerisindeki tavırlarınızla alakalı belki farklı düşüncelerim vardı ama bir gün boyunca beraber vakit geçirdiğimde... Kişiliğiniz, karakteriniz hakikaten çok kıymetli, onun da altını kalın çiziyorum ama az önce, bir milletvekiline üslubu ve hele hele cevap veren bayan milletvekiline bu şekilde ses tonuyla karşılık verilmesini ben hiçbir zaman doğru bulmuyorum. Bu şekilde cevap vermek sizi yüceltmez, daha da aşağıya çeker. Buna da dikkat edilirse sevinirim. Bir kere, insanların fikirlerine saygı duymamız lazım.
Ömer ağabey, çok teşekkür ediyorum. Hem Adana'da ben bunu söyledim hem bugün burada, Mersin'de de sen ifade ettin, ben sonra tekrar söz alıp bunu ifade etmek istemedim. İnsanlara: "Sen şunu söyleyeceksin. Niye söylemiyorsun?" Ya, bu onun kendi fikridir kardeşim, onu beyan etmek istemiştir, etmiştir ama bunları ben çok doğru bulmuyorum.
İlhami Vekilimin özellikle söylediği bu çilekle alakalı konu. Sayın Vekilim, bence bilgileri doğru alalım. Sebebi şu: Anamur'da 20 bin dekar alanda bir çilek zararı yoktur, onu ifade edeyim. Anamur'da zirai donla alakalı beyan edilen hiç çilek de yoktur. Çilekle alakalı konu: Fırtınada; bundan önceki, daha önceki hortum ve fırtınada toplam 280 dekar alanda zarar gören seralar ve çilek bahçeleri vardır. Burada çileğin beyan edilmemesinin ana sebebi budur. İnşallah, ben bu toplantıların aslında bu şekilde kısır çekişmelerle değil, bundan sonra çiftçinin faydasına olacak, alınacak kararların... Çünkü burada bir karardan ziyade biz hep söylüyoruz, teknik bir Komisyonuz. Buradaki vatandaşın dilini hem Meclise raporlama, hem Bakanlığımıza raporlama konusunda bizim görevimiz var; doğru bir şekilde rapor sunma. Ben, bunu, birlik, beraberlik içerisinde doğru bir şekilde ifade eder, inşallah, bundan sonra yaşanabilecek olumsuz durumlara daha erken çözüm noktasında, müdahale noktasında katkı sağlarız diye ümit ediyorum.
Hepinize de saygılarımı sunuyorum.