KOMİSYON KONUŞMASI

CÜNEYT ALDEMİR (Tokat) - Kıymetli Başkanım, Kıymetli Komisyon üyeleri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Hafta sonu üç dört günü kapsayan 13 ilimizde hep beraber dolaştığımız güzel Komisyon toplantıları gerçekleştirdik. Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş, Mersin, Adana, Niğde, Kayseri, Karaman'da hem bahçe ziyaretleri hem de sivil toplum örgütleriyle gerçekten donanımlı toplantılar silsilesi gerçekleştirdik. Öncelikle, bu toplantıya katılan tüm Komisyon üyelerimize ve orada hem fikirlerini beyan eden hem de gelerek bizlere onur veren, şeref veren kıymetli katılımcılara da teşekkür ediyorum. Gerçekten güzel ve verimli toplantılar gerçekleştirdik.

Tabii, orada herkes her istediğini konuştu mu? Konuştu bence. Konuşmayan arkadaşlarımız da vardı, konuşmalarını bugüne sakladılar, biz fazla konuşmadık farkındaysanız.

Oradaki saha ziyaretlerinde en fazla gerçekleşen problemlerle ilgili naçizane 15-20 tane durum tespiti yaptım. Onları teker teker okuyup öncelikle onları söylemek istiyorum.

Öncelikle çiftçimizin ve oradaki ortak bileşenlerin istemiş oldukları şey, Hükûmetimizin bir an önce durum tespitinden sonra sonuç alması isteniyor; en önemli şey bu. Sonuçta mağdur olan binlerce insanımız var. Bunların bir an önce zararlarının bir şekilde karşılanması ve daha sonraki süreçte de devletimiz olarak biz buraya ne yapacaksak onun bir an önce belirlenmesi; en ana sebep bu.

İkincisi, sistem olarak da TARSİM'le ilgili bir düzenleme yapılması. Sigortalı olmayan üreticilerin TARSİM'e kayıt olması ve mevcut sistemin de yeniden düzenlenmesi mutlak surette gerekli. Çünkü zararların yüzde 70'i karşılanmasına rağmen, yüzde 10 oranında TARSİM'e üye olan kişiler olmasına rağmen ne yazık ki TARSİM'den bir memnuniyetsizlik olduğu ortada görülüyor.

Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden kullanılan tarımsal kredilerin minimum üç yıl süreyle ertelenmesi ve önümüzdeki süreçte de yeniden kredilerin alınmasıyla ilgili bir talep var. Çünkü sonuçta zarar gören malzemelerin önümüzdeki üç yıl içerisinde geri dönüşümüyle ilgili bir sürecin yeniden tamamlanması var. Bu sürede çiftçimizin devlet tarafından desteklenmesi isteniliyor doğal olarak.

Ürün skalasında değerlendirmeye alınmayan ürünlerin, öncelikle 16 tane ürünümüz bu skalaya alınmış durumda ama skalaya alınmayan cennet hurması, Isparta gülü gibi ürünlerimiz var. Diğer bölgeleri gezdikçe, mesela Karadeniz Bölgesi'nde Tokat'ta, Amasya'da gezdiğimiz zaman da alınmayan ürünler çıkacağını düşünüyorum.

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Bunları bölgeyle bir irtibat kuralım da...

CÜNEYT ALDEMİR (Tokat) - Dosyalarımız var.

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Hayır, yani kritik olan, Tokat'la ilgili, Amasya'yla ilgili kritik olan böyle hani kapsama alınmamış ama bölgesel önemi olan varsa bugün raporumuzun içine bunları koyalım. Ben ulaşabildiğim kadar, dün Ordu'yla görüştüm, "Fındık dışında bizde bir sıkıntı yok." dedi Ordulular. Manisa'yla bir görüşelim, Düzce'de sanırım yine fındık var. Manisa'yla temas kuralım.

CÜNEYT ALDEMİR (Tokat) - Başkanım, burada incir yok mesela.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Çay.

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Çaydan çok bir şey gelmedi ya, çaydan bir sürüm gecikmesinden bahsedildi sadece.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Üzerine konuşuyoruz, bırak da konuşsun Başkanım.

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Katkı veriyorum, rapor hazırlayacağız abi ya, katkı veriyorum.

CÜNEYT ALDEMİR (Tokat) - Sahada gördüklerimizi tarafsız bir şekilde anlattığımız bir toplantı sonuçta.

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Ben bırakıp gideyim abi, sen gel şuraya!

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ama orada partinizin milletvekili bana göre doğru şeyler söylüyor. Bölündüğünde lafı unutuyoruz.

CÜNEYT ALDEMİR (Tokat) - Devam ederiz Başkanım, merak etmeyin, notlarımızı aldık.

Onun dışında, sulama ücretlerinin en az yarı yarıya ya da tamamının ödenmemesiyle ilgili çiftçimizin bu sene ürün alamayacağından dolayı bir talebi var.

Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı olmayan üreticilerin de zirai don afetinden kaynaklı zararlarının değerlendirmeye alınması ve karşılanması istenmekte.

Sebze ve meyve üreticilerinin yurt dışı bağlantılarının sürdürülebilmesi için ithalatın kolaylaştırılması gerekmektedir. Özellikle Malatya'dan, Adana'dan ve Niğde'den yoğun bir şekilde talep gelmekte.

"Kullanılmak istenilen kredilerin teminat miktarı ile ürün maliyetlerinin eşit olması üreticinin krediye ulaşmasını zorlaştırmaktadır." diye bir talep var, onunla ilgili de bir süreç var, ondan da bir istek var.

Tabii, bu gezdiğimiz ortamlarda Türk tarımının bütün problemleriyle ilgili olan istek ve temenniler geldi, sadece zirai donla ilgili gelmedi. Çünkü çiftçilerimiz ortak bileşen olarak hepsi hep beraber oradaydı. Sivil toplum örgütlerimizin ve tarım il müdürlüklerimizin katılımlarıyla burada gerçekleşen bir toplantı vardı. Burada herkes isteklerini, temennilerini geniş bir şekilde anlattı, en fazla onların konuşmalarına müsaade edildi.

Don nedeniyle ürünlerin yok olması tarım işçilerinin de işsiz kalmasına sebep olmuştur. Çalışma sürelerinin düzenlenmesi talep edilmektedir. Örneğin, Niğde'de bu durumdan etkilenen 35 bin kişi olduğuyla ilgili durum tespiti yapılmıştır.

KGF'ler, Kredi Destek Fonu destekli kredilerin kullanımıyla zirai ilaç bayilerine destek olunması ve gelecek yıl için ilaç desteği sağlanması istenmektedir. Bu da özellikle Mersin'de ortaya çıktı. Zirai ilaç bayileri arkadaşlarımız bununla ilgili taleplerini de bildirdiler.

Arıcılarla yapılan görüşmelerde çiçeklenme olmaması nedeniyle bu yıl bal üretiminde rekoltede ciddi düşüş yaşanacağı ifade edilmişti. Yani ben sizlerin adınıza notların tamamını anlatıyorum ki bundan sonraki süreçte en azından bunun üstüne ilave olursa ilave yapılabilsin.

Aynı zamanda, ÇKS sisteminin de çiftçilere ayrıntılı biçimde anlatılması ve yaygınlaştırılması gerekmekte, Ziraat Odalarına kayıtla beraber bunların oranı artmış olmakla beraber istenilen düzeye hâlâ gelmiş değil ne yazık ki, çiftçilerden almış olduğumuz izlenimler bunlar. TARSİM Sigorta Sisteminde yüzde 10'luk bir oran bulunmasına ve zararlarının yüzde 70'inin devlet tarafından karşılanmasına rağmen üreticilerin sisteme kayıt yaptırmadığı da tespit edilmiş, sistemin bir şekilde düzeltilmesi gerekmektedir. Zirai dondan etkilenen üreticilerin vergi borçlarının ertelenmesi talep edilmektedir. Aynı zamanda, IPARD'dan girişimcilerin ve özellikle tarımsal üretim alanındaki yatırımların desteklenmesi istenmektedir. KGF destekli kredilerin çiftçilere sunulması arzu ediliyor. Aynı zamanda, 12 Nisana kadar olan masrafların desteklenmesiyle birlikte tüm yıl boyunca bir sonraki yıla ağaçların verimli bir şekilde devam edebilmesi için tarımsal üretim harcamalarının da desteklenmesi talep edilmektedir. Malatya, Nevşehir, Aksaray, Niğde ve Karaman illerinin ihracat yapan firmaların taahhütlerini yerine getirebilmeleri için -tabii buna Malatya'da dâhil- ithalat şartlarının iyileştirilmesini istemektedirler. Tabii, bu don olayı, son yetmiş beş yılın özellikle en zor zamanlarında olan, on iki saat süreyle olan, fiziki olarak yapılan hiçbir çalışmanın da yeterli olmadığı bir ortamı yaşatmıştır. Onun için bu, cumhuriyet tarihinde görülmemiş, deprem felaketinden sonraki en büyük felaketlerden biri çünkü 35 tane ilimizi gerçekten büyük oranda zirai manada yıpratmış bir felakettir. Onun için, bununla ilgili devletimiz inşallah gereğini yapacaktır diye düşünüyorum.

Ben, sahadan edindiğimiz izlenimleri, yeri geldiği kadar burada anlatmaya çalıştım. Tabii, bundan sonraki süreçte özellikle Karadeniz'e ve diğer bölgelere gittiğimiz zaman da bizim bölgelerimizde -Amasya, Tokat da yine aynı şekilde- üzüm, ceviz, kiraz; popülasyonumuz daha geniş olduğu için bir ürün üstünde kanalize olmadığımız bir süreç var. Tahminen Tokat'ta da 6,5 milyarı bulan büyük bir don felaketi yaşanmış; onun üstüne ayrıca 3 sefer dolu felaketi yaşadık. Yani yapraklarımızda mesela, 2'nci, 3'üncü sürgünü alırız diye düşünüyorduk; onun üstüne yeniden dolu felaketi olunca bunlarda da ister istemez süreçte sıkıntılar yaşadık. Biz istiyoruz ki bundan sonraki süreçte hem Karadeniz'de hem de diğer bölgelerde durum tespiti yaparak süreçte zarar gören çiftçilerimiz nasıl faydalanırlar, nasıl bundan sonraki süreçte hayatlarını idame ettirirler; onunla ilgili de çalışmaları hep beraber yaparız diye düşünüyorum.

Başkanım, özellikle size teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten, hafta sonu yapmış olduğumuz gezilerde birlik beraberlik içerisinde güzel toplantılar gerçekleştirdik. Katkılarınızdan dolayı da teşekkür ediyorum, sağ olun.