KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; şunu söylemek istiyorum: Bakın, bu ülke bizim, hepimizin; bu ülkenin çocukları hepimizin geleceği. Bu ülkenin çocuklarının eğitim alması ülkemizin geleceği açısından en önemli konulardan birisidir. Bunları devamlı söylüyoruz ama sizler de devamlı surette eğitimin kalitesini nasıl aşağı çekeriz, işleyen sistemi nasıl bozarız, eğer düzgün giden bir eğitim anlayışı varsa onu nasıl yok ederiz, dünyada ismi olan, dünyada ilk 100'ün içerisine giren, 500'ün içerisine giren üniversitelerdeki yapıyı nasıl yok ederiz bunlarla meşgulsünüz. Bugün Türkiye'yi yurt dışında en iyi şekilde temsil ettiğini düşündüğümüz Boğaziçi Üniversitesi gibi bir üniversitenin resmen üzerine çöktünüz, üç yıldır neredeyse o üniversitenin kalitesini dibe indirdiniz ve bunu da oraya atadığınız rektörler eliyle yapıyorsunuz. Bugün Boğaziçi, Türkiye'nin en zeki öğrencilerinin, derece yapmış olan çocuklarının tercih ettiği o okul eğer bugün kısmen ayaktaysa o çocuklar sayesinde ayakta ve orada bugün direnen öğretim üyeleri sayesinde ayakta, bin günü aşkın orada mücadele eden, direnen öğretim üyeleri var ama o çocuklarla o öğretim üyeleriyle hesaplaşmak için orada olan, onlarla mücadele eden rektörleriniz var. Bu sadece Boğaziçinde değil, hemen hemen birçok üniversitede atanan, Cumhurbaşkanı tarafından atanan rektörler, ben size söyleyeyim, içinde samimi, iyi niyetli bir şeyler yapmak isteyenlere maalesef siyasetin baskısıyla, oraya zaten adrese teslim gönderilenler de bir anlamda siyasetçi kimliğiyle üniversiteyi yönetme yerine, üniversitede siyaset yapmayı tercih eden durumdalar. Kendilerine tekrar söylüyorum, orada, o illerde bulunan AKP'nin il başkanları gibi hareket eden, tavır alan, tutum alan gençlere karşı pozisyon alan ve sesini çıkarmaya çalışan gençleri maalesef ki ezmeye çalışan rektörler var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.

CAVİT ARI (Antalya) - Bu anlayışla bir yere gidemezsiniz. Bakın, askeriyeyi yok edebilmek için işte, kanunlar çıkarıyorsunuz, yargı zaten yok edildi, dibe vurdu, üniversitelerde eğitim kalitesi ortada; ya, bu şartlarda ülkeyi nereye götüreceksiniz, şöyle bir düşünüyor musunuz arkadaşlar? Atama kriteriniz yok; Cumhurbaşkanı kimi atarsa rektör o.

Liyakat; işte arkadaşlarımız açıkladı. Ya, bir liyakati olur, rektör dediğin adam, kimse rektör, orada üniversiteyi temsil eder, saygınlığı olan ve o kurumun belki de en bilgili kişisi kabul edilir ama gelin görün ki sadece iktidara yakın, iktidarın sesi olan, televizyonlarda veya bulunduğu ortamlarda iktidarı neredeyse temsil ettiğini gördüğümüz insanlar bugün rektör vaziyetinde; bu anlayışla üniversiteleri bir yere götüremezsiniz. Eğitim kalitesi yerlerde sürünüyor. İşte, en son hukuk fakültesinden mezun olan öğrencilerin girdiği gerek avukatlık sınavı var gerekse idari yargı sınavı var, alınan sonuçlar ortada arkadaşlar; 1.200 kişinin girdiği sınavda 14 kişinin kazandığı bir ülke olabilir mi, bir eğitim kalitesi olabilir mi? Bir sorgulayın kendinizi ya. Bu şartlarda giderse eğitim Türkiye'de çökecek, zaten çöktü, daha da aşağıya çökecektir değerli arkadaşlar.

Teşekkür ederim.