Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3119) münasebetiyle |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 22 .05.2025 |
ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Sayın Komutanım, şimdi "terfi notu" diyorsunuz, zaten terfi notu bu işin a'sı, b'si, c'si, terfi notu olmadan kimsenin yükselmesi düşünülemez bile, bu yılla alakalı bir şey değil, zaten terfi notunu alan yükseliyor yılı gelince.
Şimdi, atıyorum altı yıl bekleyen bir yüzbaşı ile iki yılda aynı mevkiyi elde eden albay olacak bir yüzbaşı arasındaki eğitim, donanım, bilgi, birikim farkı nasıl kapanacak? Yani bu ordunun geleneği kafadan uydurulmamış, altı yıl niye oraya konulmuş? Niye bu liyakat madem oraya konulmuş? Niye "iki yılda" denilmemiş şimdiye kadar? Yani arada ciddi uçurum var, o rütbede belli bir bilgi, birikim, liyakat oluşması gerekiyor ki daha sonra bir sonraki rütbeye gelsin, bunu liyakatle yönetsin, olgunluğa, tecrübeye, yaşamsal bakış açısına, hepsine otursun.
Askerlik bir yaşam biçimi, askerlik yalnızca verilen görevi yapmaktan ibaret değil. Türkler ordu geleneğinden gelen insanlar, bizim hepimizin "Her Türk asker doğar." diye bir geleneğimiz var.
Şimdi, burada siz diyorsunuz ki: "Altı yılla iki yıl aynı seviyeye gelecek ve aynı maaşı alacaklar, aynı komutayı yapacaklar." Bu zaten teorik olarak da mümkün değil yani bu tecrübeyle bu tecrübesizliğin arasındaki farkı nasıl kapatmak istiyorsunuz? En son otuz yıl önce kullanılmış bir yetki ve bu kanunla yapılmış yani kanun getirilmiş, Mecliste tartışmışız, bunun hiçbir mağduriyeti olmasın diye yapılmış. Peki, bunu neden bu kadar aceleyle getiriyoruz? Şu anda değişen şart ne? Bununla ilgili bilgi verilmesi lazım. Bu liyakat arasındaki farkı nasıl kapatacağız ordu olarak?