EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Zonguldak) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Hepimizin malumu olduğu üzere Silahlı Kuvvetlerinin temel işleyiş ilkesi sıkı hiyerarşik yapı ve komuta birliği esasına dayanmakta. Dolayısıyla da subayların disiplin ve terfileriyle ilgili değerlendirmelerin kanunlar çerçevesinde komuta kademesi tarafından yapılması ast-üst güven ilişkisini de koruyan bir yapıdır ve Silahlı Kuvvetlerde görevli subaylar da kariyer planlamalarını, rütbe terfileri ve disiplin puanlarına göre ağırlıklı olarak yapmaktalar. Yani bunun kanunla yapılmasının amacı şu: Silahlı Kuvvetlerin bir kanun ordusu olduğunu bir kere daha burada ifade etmiş oluyoruz bu noktada ve memurların nitelikleri, tüm kamu görevlilerinin nitelikleri, atamaları, görev ve yetkileri, özlük hakları ve benzeri işler yine Anayasa’nın 128'inci maddesine göre kanunla düzenlenir. Siz, şimdi bu maddeyle bütün yetkiyi tek bir kişinin keyfiyetine bırakmış durumda oluyorsunuz. Bu yetkileri doğrudan Cumhurbaşkanına verirseniz hiyerarşik yapıyı ve ast-üst ilişkilerini bozacaksınız, Silahlı Kuvvetleri kanun ordusu kimliğinden uzaklaştırmış olacaksınız. Personel, bağlı olduğu komutanlıktan çok siyasi otoriteye yönelim gösterecektir, bu da Silahlı Kuvvetlerin temel işleyiş ilkesini tamamen yerle bir edecek bir olay olacaktır.

Burada, bu maddenin amacını, Silahlı Kuvvetlerin, halkın ordusu olmaktan çok Cumhurbaşkanının kendisine ait bir ordu hâline getirilmesi çalışması olarak değerlendiriyorum. Siz bu maddeyle ilgili gerekçede diyorsunuz ki: "Başta 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında çok sayıda personelin Silahlı Kuvvetlerden ihraç edilmesi olmak üzere çeşitli nedenlerle kuvvet komutanlıklarının rütbe karşılama oranlarının belirlenenden düşük olması nedeniyle söz konusu maddede değişiklik yapılmaktadır." Sormak istiyorum, nedir bu çeşitli nedenler?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Zonguldak) - Bu nedenler arasında kendilerini "Mustafa Kemal'in askerleri" olarak nitelendiren askerlerin daha yüksek rütbelere ve üst komuta kademesine ulaşmasını engelleme isteği var mı? FETÖ dönemindeki gibi ideolojisi iktidarla o dönem için uygun olan, kullanılmaya uygun kişilerin önünü açmak mı? Zira, 15 Temmuz sonrası Atatürkçü kadrolara can havliyle sarıldınız, sular nispeten durunca da tekrar Silahlı Kuvvetler içerisinde, maalesef, cemaat ve tarikatların nüfuz etmesine göz yumuyorsunuz. Bununla ilgili pek çok görüntüler ve olaylar karşımıza geliyor. Bu söylenen nedenler arasında acaba bunlar var mı? Bunu değerlendirmek gerekiyor diye düşünüyorum.

Bu noktada, şöyle bir ifadeyi mutlaka kullanmam gerekir: Gazi Mustafa Kemal Atatürk 22 Eylül 1909'da yaptığı bir konuşmada "Ordumuz bir gün bile kaybetmeden ve hiçbir şekilde bir gün kaybına bile meydan vermeden politikadan hızla uzaklaşmalıdır. Ordu içindeki arkadaşlarımız politikayla ilişkisini kesmeli, politikayla asla meşgul olmamalı ve bütün gayretlerini ordunun kuvvetlendirilmesine çevirmelidir." demiş. Bu noktada, yapılmaya çalışılan bu düzenlemeyle ordunun, halkın ordusu, cumhuriyetin ordusu olmaktan çok, tek bir kişiye hizmet eden bir yapıya kavuşacağını düşünüyorum, o yüzden bu maddenin geri çekilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.