KOMİSYON KONUŞMASI

VELİ AĞBABA (Malatya) - Maalesef, basın mensuplarına Plan ve Bütçe Komisyonunda muhalefet milletvekillerinin görüşlerini çekmelerine izin verilmediği için biz de mecburen hazırlık yapıyoruz ama bilin ki bir tripotla, bir telefonla yenileceksiniz. Var ya, biliyorsunuz bu lafı değil mi siz?

Şimdi, değerli arkadaşlar, burada, hakikaten -biraz önce YENİ YOL sözcümüz de söyledi- Meclisin tüm yetkileri alınıyor, "Ben bilmem, Cumhurbaşkanı bilir." deniliyor, "Ben anlamam, Cumhurbaşkanı anlar." deniliyor. Meclis hakikaten devreden çıkarılıyor, bunu söylemek lazım. Bu torba yasa meselesi de her zaman söylediğimiz gibi, torba mı, çorba mı belli değil, işin içerisinde her şey var.

Şimdi, bedelli askerlik yapmış arkadaşlarımı Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilgili düzenleme yapıyor yani ilginçtir, ömürlerinde bir gün askerlik yapmamış insanlar Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilgili düzenlemeler yapıyorlar.

Burada şans oyunu bayiliği var, TSK var, gümrük muafiyeti var.

MUSTAFA OĞUZ (Burdur) - Kim bedelli yapmış?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Kim bedelli yapmış?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Teklifi verenler nasıl yapmış askerliği? Bir bakalım.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ben teğmendim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bedelli olsa bedelli yapardın sen, bedelli yok diye yapmamışsındır sen, yaşın yetse bedelli yapardın.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...

Lütfen, Sayın Ağbaba, siz de konuşmanızı yapın.

Şimdi, askerlik anılarına girersek var ya yandık yani.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Şimdi, hakikaten çok ilginç yani her şey var bu maddelerin içerisinde.

Şimdi, özellikle dikkatimizi çeken 2'nci madde, Spor Toto teşkilatının bayilikleriyle ilgili madde var; bayiliklerin nerede kurulacağı, sayısı, bayi müracaatlarının değerlendirilmesi, vesaire vesaire bu düzenlemede yer alıyor. Bu madde Anayasa Mahkemesi mevcut kanun hükmünde kararnameyi iptal etse de hâlen uygulanıyor ve siz bunu kalıcı hâle getiriyorsunuz; bu, yanlış. Özellikle kamunun bayilikler üzerinden kontrol, denetim yetkisinin kısmen ya da tamamen devredilmesi birçok suistimale, kayırmacılığa ve denetimsizliğe yol açacak bir durum. Biliyorsunuz, Millî Piyango 2020 yılında Demirören Grubuna devredildi, satışı yapıldı. Bu satış da birçok şaibeyi andıran bir satıştı. Demirören'e havuz medyası kursun diye vatandaşın hakkı olan Ziraat Bankasından 700 milyon dolar kredi verildi. 2018 yılında verilen 700 milyon dolar kredinin faizi bile ödenmedi, bunu Sayıştay raporları da söylüyor. Demirören Grubunun borcunun bugün 30 milyar lirayı aştığı söyleniyor. Bu kadar kredi verildiği hâlde zararı karşılamak için bir tür hediye olarak da Millî Piyango ihalesi verildi. Burada bitti mi? Bitmedi. 2020 yılında on yıl süreyle işletmesi için Demirören Holdinge ve İtalyan Sisal ortaklığına devredilen Millî Piyangonun 2023 yılında 400 milyon lira zarar ettiği ortaya çıktı. Demirören bu zararı devlete ödetti. 400 milyon lira zarar eden Millî Piyango Varlık Fonu'na aktarılması gereken 356 milyon lirayı aktarmadı. Kimin parası bu? 86 milyonun parası. Millet borçtan traktörünü satıyor, millet 14.469 lirayla geçimini sağlamaya çalışıyor ama Demirören'e de kul hakkı peşkeş çekiliyor.

Bir de bunun bir yönü daha var. Bakın, bu bahis konusu çok büyük tehlike. Şunu söyleyelim değerli arkadaşlar: Bu işin yasalı, yasa dışısı olmaz; biz bunu kabul etmiyoruz. Yasa dışı ya da yasal bahis fark etmez, en önemli sorunların başında kumar geliyor. Biliyorsunuz, kumarhaneler 2000'li yıllarda kapatılmıştı, millet rahatlamıştı. Eskiden otellerin altında kumarhaneler vardı ama şimdi her cepte birer kumarhane var; bu, toplum için büyük bir tehlike.

Değerli arkadaşlar, eskiden tombalayı, yılbaşında çekilen Millî Piyangoyu günah görüyordunuz, şimdi tüm Türkiye'yi kumarhaneye çevirdiniz. Bütçeye acayip paralar geliyor kumardan. Bir de bu yasa dışı bahis dediğimiz yasa dışı kumar var ki hakikaten evleri yıkıyor. Bunu Meclisin de değerlendirmesi lazım, ülkeyi yönetenlerin de değerlendirmesi lazım; insanlar intihar ediyor. Ali Babacan'ın dediği gibi, her cepte bir tane kumarhane var, her cepte bir kumarhane var değerli arkadaşlar. İnsanlar işsiz güçsüz, 14.469 lirayla geçiniyor, 22 bin lirayla geçiniyor. Çareyi nerede buluyor? Sanal kumarda, yasa dışı kumarda buluyor. MASAK tarafından 2022-2024 yılları arasında 280 binden fazla banka hesabında yasa dışı bahis sitelerine el konuldu. Geçen yıl yasa dışı bahis şüphesiyle 500 milyon TL ve 5,5 milyon dolarlık işlem hesabı engellendi. Sanal bahisle ilgili şimdiye kadar 422 bin site tespit edilmiş. Peki, bir azalma var mı? Vallahi azalma yok. Memleket kumar batağına batmış durumda, memleket uyuşturucu batağına batmış durumda, fuhuş yüzde 500 artmış durumda, ülke maalesef bir bağımlı ülkesi olmuş durumda. Bu çok önemli, buna çok dikkat edilmesi lazım. Büyük bir tehlike, hem kumar hem uyuşturucu hem fuhuş büyük tehlike arkadaşlar, bunun azaltılması için çalışmalar yapılması lazım, hem yerel yönetimlerin hem devletin bu konuya el atması lazım. Toplum hızla çürümeye doğru gidiyor. Eskiden tombaladan, Millî Piyangodan başka oyun bilinmeyen Türkiye'de, şimdi hem sanal bahsin hem yasa dışı kumarın her türü Türkiye'nin her tarafına yayılmış durumda; buna dikkat çekmek istiyorum. Sürekli de bu konuyu konuşuyoruz değerli arkadaşlar.

Bir başka mesele, 3'üncü maddede teğmen, albay rütbesindeki subayların terfi bekleme sürelerinin Cumhurbaşkanı kararıyla uzatılabileceği veya kısaltılabileceğini düzenliyor. Bu da sakat bir madde değerli arkadaşlar. Askeriye müesses nizamı olan en ciddi kurumumuz, binlerce yıllık geleneği, göreneği var; hiyerarşisi, yükselme şartları, süreleri belli bir kurum. Tüm kurumlarda yaptığınız gibi, burada da keyfiyet esasını getirirseniz bu müesses nizamı kökten bozarsınız. Geçmişte bozdunuz mu? Bozdunuz. Hatırlarsanız, 2009'dan, 2010'da başlayan süreçte ortağınız, sevgili hoca efendiniz FETÖ'yle birlikte, o cemaatle birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerinin köküne kibrit suyu döktünüz. Ne kadar yurtsever subay varsa mahkemeler yoluyla tasfiye edildi, Türk Silahlı Kuvvetleri mahkeme kararıyla terör örgütü ilan edildi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin komutanı, Genelkurmay Başkanı terör örgütü lideri olarak mahkemede ağırlaştırılmış müebbede mahkûm edildi. Sonra, tasfiye edilip cezaevlerine gönderilenlerin yerine gelen subaylar da Meclisi bombaladı, Boğaz Köprüsü'nü bombaladı, 253 insanımızın ölümüne sebep oldu ama hâlâ ders alınabilmiş mi? Ders alınabilmiş değil.

Bakın, bu Türk Silahlı Kuvvetleri önemli, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kurucusu, ebedi Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkeleri, kurmuş olduğu değerler önemli, siz bunu sıkışınca hatırlıyorsunuz, Atatürk'ü sıkışınca hatırlıyorsunuz. En son 15 Temmuz 2016'da hatırlamıştınız, Atatürk'ün posterlerini AK PARTİ'nin binalarına boy boy asmıştınız, sonra tekrar unuttunuz, aklınızı başınıza hâlâ almadınız, hâlâ maalesef hem orduda hem devletin diğer kurumlarında ciddi bir tarikat örgütlenmesi olduğunu hep beraber biliyoruz; bir tarikat örgütlenmesini desteklediğinizi de hep beraber görüyoruz, biliyoruz ama bu tarikatların başımıza neler açtığı da tecrübelerimizle sabit. 15 Temmuzda yaşadığımız şeylerden biraz ders çıkarmanızı bekliyoruz. 15 Temmuzda neler yaşadığımızdan biraz ders çıkarmanızı... 15 Temmuzdan değil 15 Temmuz süreci öncesinden çünkü bu 15 Temmuza giden taşları hep beraber döşediniz, o 15 Temmuzda kurşunu atan silahlara mermiyi hep beraber verdiniz, uçaklara bombayı öncesinde hep beraber koydunuz -15 Temmuz 2016'da değil daha önce koydunuz- Boğaz Köprüsü'nde tankların yakıtını o süreçte, 2011'den başlayan süreçte hep beraber doldurdunuz. Dolayısıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapısıyla oynamanın kimseye faydası olmaz. Bu memlekette yaşayan herkesin göz bebeği Türk Silahlı Kuvvetleri, onu da bilginize sunmak istiyorum.

Şimdi, YÖK'ün tüm üyelerinin Cumhurbaşkanı tarafından seçilmesine olanak sağlayan madde iptal edilen hâliyle yeniden getiriliyor. Tamam, zaten atıyorsunuz. Hakikaten ya üniversitelerin seçimine bıraksanız ne olur? Zaten üniversitelerden, hele hele iyi üniversiteden nefret ediyorsunuz, tüyleriniz diken diken oluyor, ODTÜ'den nefret ediyorsunuz, Boğaziçi'nden nefret ediyorsunuz. Geçtiğimiz günlerde dünyaca ünlü, Türkiye'nin, herkesin önemsemesi gereken Boğaziçi Üniversitesine bir önceki atadığınız rektör milletvekili adayınızdı. Şimdi, geçen hafta bir olay yaşandı, hakikaten, Boğaziçi Üniversitesinde "6 yaşında kız çocukları evlendirilebilir." diyen meczuba konferans verdiriliyor. Rektör atama yetkileri sizde, YÖK atama yetkileri sizde, herhâlde Nureddin Yıldız'ı Boğaziçi'ne rektör yaparsınız, Halil Konakçı'ya ODTÜ'ye rektör yapın, tamamen kurtulun bu üniversite öğrencilerinden, herhâlde yapmaya çalıştığınız şey bu. Arkadaşlar, bakın, Türkiye'nin, herkesin göz bebeği olan bu üniversitelerin yapısıyla oynamanın, bu üniversitenin kültürüyle oynamanın, geleneğiyle oynamanın bize faydası olmaz. Çocuklarımızı eylemlerde gözaltına alarak, onları cezaevine atarak geleceklerini yok etmenin de Türkiye'ye faydası yok. Sonuçta o eylemlere katılan AK PARTİ'li çocuklar da var, AK PARTİ'ye oy veren ailelerin çocukları da var, MHP'ye oy veren ailelerin çocukları da var ama siz topyekûn gençliği düşman ilan etmişsiniz.

Değerli arkadaşlar, Türkiye ilginç dönemleri yaşıyor. Bir taraftan "barış" diyorsunuz, CHP'ye savaş açıyoruz. Bir taraftan "barış" diyorsunuz, Gezi'ye savaş açıyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba, bir dakika ekliyorum.

Buyurun lütfen.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bir taraftan "barış" diyorsunuz, PKK'yla anlaşıyorsunuz, üniversite öğrencilerine savaş açıyorsunuz, İmamoğlu'na savaş açıyorsunuz, CHP'ye savaş açıyorsunuz. Bunu da milletin takdirine bırakıyoruz.

Bakın, eğer bu ülkeye gerçek anlamda barış gelecekse adalet de gelir yani bu ülkeye gerçek anlamda bir barış gelecekse bilin ki arkadaşlar toplumsal barışı sağlamakla olur. Hukuksuz bir Türkiye'de terörsüz bir Türkiye için razılık üretilebilir mi? Bunu takdirinize sunuyorum. Türkiye'yi otoriterleştiren, kutuplaştıran, ayrıştıran bir yönetimle memlekette demokratikleşme olmadan kalıcı bir barış olur mu, Parlamento zemini olmadan kalıcı bir barış olur mu? Bunu da dikkatlerinize sunmak istiyorum.

Dediğim gibi, hem Türk Silahlı Kuvvetlerinin hem YÖK'ün yapısıyla oynayarak bir yere varamazsınız. Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği şeyleri tekrar tekrar Plan ve Bütçenin önüne getirmek de hakikaten Plan ve Bütçeyi anlamsız yere yormaktır. Diğer komisyonlara gitmiyor -biraz önce söylediğim gibi- askerliğini yapmamış arkadaşlar Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapısını değiştirmeye çalışıyorlar.