| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinin (PTT) 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 14 .05.2025 |
MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Komisyonumuzun değerli üyeleri, PTT'nin Sayın Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdürü, üst düzey yöneticileri, kamu kurum ve kuruluşlarımızın değerli temsilcileri; öncelikle bu çalışmaların PTT'ye, ülkemize güzellikler, başarılar getirmesini diliyorum.
PTT, tabii, Türkiye Yüzyılı'nda önemli kamusal hizmet alanlarının başında gelen bir kurumumuz, stratejik açıdan da ciddi öneme sahip olan bir kurumumuz. Özellikle kişisel verilerin korunması ve iştirak ettiği konularda, iştigal alanına giren konulardaki yapmış olduğu hizmetlerin bu anlamda çok ciddi yeri va; ödeme sistemleri dâhil, kargo vesaire ve diğer posta hizmetleri. Tabii, dünyada bu posta işletmeleri kamu işletmeleri olarak çok eskiden, 19'uncu yüzyıldan beri var olan bir uygulama ve bugün de birçok ülkede bu işletmeler hakikaten ciddi bir şekilde korunmakta ve kollanmakta. Özellikle dijitalleşmeye doğru gidişle, yaygınlaşmayla birlikte, gelecekte -biraz önce de ifade etmeye çalıştım- Türkiye Yüzyılı hedefleri açısından da önemli bir yeri, konumlanması kullan bir kurumumuz. Bu noktada tabii, geleceğe yönelik ne tür çalışmalar var bilmiyorum; ki bu alanda dijitalleşmenin hızla ilerlediği bu süreçte, sürekli değişim ve dönüşümlerin olduğu bu ortamlarda tabii ki bu tür kurumlarda yapılan yapısal değişimler de çok kısa süre içerisinde yeni yapısal değişimlere gebe kalabiliyor. Bu anlamda, tek tek birçok alana girmek istemiyorum ama kurumun ciddi bir şekilde bir modernizasyona yani çağın gelecekteki şartları karşılaması noktasında da ciddi bir modernizasyona ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Yani sürekli iyileştirmenin yapılması gerektiğine, dolayısıyla yapılan bir iyileştirmenin çok kısa sürede eskidiğini eskiyeceğini düşünürsek yani dijital dönüşümden, hizmet çeşitliliğinden, bunlarla bağlantılı eğitim programları, rekabetçi fiyatlandırma, bölgesel hizmet geliştirme vesaire birçok başlıkla konunun değerlendirilmesi mümkün olabilir ki birçok konuşmacı da bu anlamda benzer konulara belki farklı başlıklar, farklı ifadelerle bir anlamda değinmiş oldular. Çok önemli, köklü bir kuruluştan bahsediyoruz, çok önemli işlevlerden bahsediyoruz.
Şimdi, burada, tabii, işin bilanço tarafından da bir iki şey söylemek istiyorum: Evet, bilançoya baktığımızda bilançoda özellikle dönem kârları dolayısıyla öz kaynaklarda bir aşınma söz konusu. Tabii, detaylarına bakmadan bir şeyi söylemek pek doğru değil. PTT sonuçta bir kamu işletmesi yani piyasa şartlarına göre faaliyette bulunan bir kurumumuz değil. Yani bizler, halkın, milletin temsilcisi olarak kendi seçim bölgelerimiz ya da herhangi bir yerde belki kârlı olmayacak, belki değil hakikaten kârlı olmayacak birçok yerde PTT işletmelerinin açılması ya da tüm işlevleriyle orada görev yapmasını isteyebiliyoruz, vatandaş istiyor. Buradaki PTT'nin kurulmasındaki temel maksat, amaç, diğer KİT'lerde olduğu gibi ana statüsünde kendisine verilen görevlerin başında da bu geliyor. Yani ben Ankara'da, birçok taşraya çıktığımda, daha geçen hafta Gölbaşı Oyaca'da işte "Başkanım PTT'nin yeri kapandı burada, buraya açılması lazım." diyebiliyorlar veya bazı bu tür hizmet alanları ya da kurumları kapatılırken belki günümüzde gerekçe olarak da dijitalleşmeyi, işte interneti örnek olarak ya da bir çare olarak sunuyoruz ama buralarda da o hizmetlerde aksama olunca vatandaş da sıkıntıya düşüyor. Yani sonuç itibarıyla, biz burada sadece kârlılık esasına göre bir işlem, bir işletmecilik de yapmıyoruz; bazı görevleri bir kamu görevi olarak da yapma durumundayız. Bilmiyorum yani bu şeylerde göremedim ama görev zararı ödemesi yapıldı mı son yıllarda? Yapıldıysa hangi alanlarda, hangi konularda yapıldı, onları öğrenmek istiyorum.
Yine, ödeme sistemleri konusunda bir faaliyetimiz var ama bu ne aşamada? Çünkü bu bizim millî güvenliğimiz açısından da son derece önemli bir alanı temsil ediyor ödeme sistemleri. Yani diğer alanlar da tabii, çok daha az önemsiz değil, hepsi de bugünün dünyasında özellikle dijitalleşmeyle birlikte çok daha önemli hâle geldi.
Şimdi yine burada, belki öğrenmek istediğim yapıyla alakalı... Öncelikle biraz önce bir milletvekilimiz istedi "Bağımsız denetim raporu." dedi, ben de bağımsız denetim raporunu istiyorum. Şunun için istiyorum: Yani bilançomuza baktığımızda, bu mali raporlama tek düzen muhasebe sistemine göre yapılmış bir raporlama; tamam, burada bir sorun yok ancak burada birçok muhasebe temel kavram ve ilkeleriyle alakalı hususlara da dikkat edilmemiş. Belki şunu söyleyecek arkadaşlar: "Ama tek düzen muhasebe sistemi maliye tebliği buna izin veriyor." Doğrudur, o ayrı bir konu ama mesela ben şeyi görmedim, kıdem tazminatı karşılığı ayırmıyorsunuz. Herhâlde kıdeme tabi çalıştırdığımız, kıdem tazminatı ödediğimiz işçiler var değil mi? Yani dolayısıyla, bu mali tabloda böyle bir karşılığın yansıtılmadığını yani yükümlülükler içerisinde görülmediğini, doğal olarak da o döneme ait karşılıkların da gider olarak gelir tablosunda faaliyet sonucunda yansımadığını çok net bir şekilde görebiliyorum.
Tabii, anladığım kadarıyla, yine bir vekilimizin ilettiği, sınırlı olumlu görüş şeklinde, sınırlı olumlu görüşün altındaki gerekçe nedir? Ama yanlış anlaşılmasın diye belki açmakta fayda var: Yani büyük bir ihtimalle biraz önceki söylediğim konular gibi, yani kıdem tazminatı karşılığı ya da dönem ayırıcı işlemlerle alakalı olarak gelir gider tahakkukları boyutuyla belki gerekli bu finansal raporlama standartlarına uygun davranılmamasının mali tablolara yansımasıdır. Yani sınırlı olumlu görüş, bazen bunu şunun için söylüyorum: Yani bir cevap anlamında değil geçmişte de bu kurullarda özellikle bağımsız denetim raporlarında olumsuz ya da sınırlı veya şartlı görüş bildirilmesini, hani o kurumda sanki bir suistimal ya da yolsuzluk varmış gibi algılanması söz konusu olabiliyor. Bunun zerre bir alakası yok, bunlar tamamen finansal raporlama biçimleriyle o konudaki standartlara uyup uymamayla alakalı. Yani siz kıdem tazminatı karşılığı ayırmamışsanız, mali tabloların görünümü farklı olur; bu bir yolsuzluk değildir, bu bir yanlışlık değildir ya da suistimal değildir fakat raporu yazan da yani o denetim standartları gereğince böyle yazmak durumundadır. Bana sorarsanız, o finansal raporlama standartlarına mutlaka uymak gerekiyor ki gerçeği görelim. Yani bu anlamda, elbette PTT'nin kâr bazlı, kârı esas alınarak çalışmasını beklemek kamu hizmeti yapan bir kurum açısından doğru değildir, ben bunu doğru hiçbir zaman bulmam ama bu şu demek değildir: Bu, faaliyet ve işlemlerini yerine getirirken kârlılık ve verimlilik esaslarını göz ardı edeceği anlamına da gelmiyor ama hedef kâr değil; hedef, ana statüsünde kendine verilen görevleri layığıyla yerine getirmeyle alakalı diyorum.
Gelir tablosuyla ilgili bir husus daha görmüştüm ama gelir tablosunu da bulamadım tabii.
Burada bilmiyorum, bizim bu büyük kurumlarımız raporlama veya sınıflandırmaya bazen çok özen göstermezler -gider giderdir sonuçta- ve onların da farklı sonuçları çıkar. Örneğin, yine bu Komisyonda genel yönetim giderleri çok böyle irdelenir yani genel yönetim giderleri deyince orada da genellikle algı şu olur: Genel yönetim giderleri sadece yönetim kurulu üyelerinin yaptığı giderler şeklinde algılanır. Onun için de bunun arka planında da çok soru gelir. Yani, tabii, genel yönetim giderleri sadece yönetim kurulu üyelerine yapılan ya da onlar tarafından yapılan giderler değil yani genel yönetim giderleri dediğimizde, genel yönetime yönelik malzemeden başlayıp, işçiliğinden, dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetinden çeşitli giderlerine kadar, amortisman ve tükenme paylarına kadar birçok gideri içerisine alır ama burada örneğin 2022 yılında brüt satış kârı yani satılan hizmet maliyetlerinden sonuçta bir kâra dönüş var, brüt satış kârı var ama faaliyet zararına dönüşle asıl orada bir zarara evrilme var. Bunun da nedeni nedir diye sorduğunuzda genel yönetim giderleri ortaya çıkıyor. Genel yönetim giderlerinin detayını incelemedim ya da en azından önümdeki tabloda yoktu. Dolayısıyla, orada da ne varsa onun da yapısal olarak bir değerlendirilmesinde fayda olduğunu düşünüyorum yani gelen birçok sorunun arka planında olan ve burada teknik olarak raporlarla bize sunulan yani her şeyin yazılması gerekmiyor ama yani konunun uzmanlarının mali tablolara baktığında gördüğü şeylerden bahsediyorum.
Elbette kurumun görev zararıyla bu kamu hizmetlerini yürütecek hâli yok ama sürekli olarak kendi yağıyla kavrulacak duruma da gelmesi gerekiyor. Diğer alanlarda, işte AVM olsun, diğer dijital alanlarda olsun, bankacılık alanında olsun yani buralarda elde ettiği gelirlerle bu faaliyetleri bir bütün olarak finanse edip bir sonuca götürecektir.
Ben, tekrar, bu çalışmaların kurumumuz için başarılara vesile olmasını diliyorum. Tabii ki bir şeyi eleştirmek çok kolay, önemli olan onu başarıyla yapmak, yürütmektir. Bu faaliyetleri gösteren tüm arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum, başarılar diliyorum.