KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, Sayın Valinin yapmış olduğu açıklamaya bir düzeltme yapmak zorunluluğu hissediyorum. Şöyle ki: "Özel idarelerde ruhsatlandırma biriminin ayrı bir tüzel kişiliği var." gibi bir cümle...

BOLU VALİSİ ABDULAZİZ AYDIN - İl özel idaresinin ayrı bir tüzel kişiliği vardır dedim.

CAVİT ARI (Antalya) - İl özel idarelerinin ayrı bir tüzel kişi de yani "ruhsatlandırma" diye geçti, ben onun düzeltilmesini talep ediyorum. Yani şöyle: Ruhsatlandırma birimi özel idarenin bir ilgili müdürlüğüdür. Özel idareleri idari yönden genel sekreter yönetir, karar yönüyle de il genel meclisleri yönetir.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Cavit Bey tabii, il genel meclisi başkanlığı yaptığı için biliyor.

CAVİT ARI (Antalya) - Sonuçta ben de o görevi beş yıl süreyle yapmış birisiyim.

TAHİR AKYÜREK (Konya) - Meclisi de sorumlu kılacak az sonra.

CAVİT ARI (Antalya) - Yok, oraya kadar gitmeyeceğim.

Şimdi, özel idarede ruhsatlandırma birimi amiri genel sekreterdir, genel sekreter de özel idare 5302 sayılı Kanun'da şöyle geçer: "Genel sekreter Vali adına görev yapar." Vali adına. Sayın Başkanımızın ilk atandığı dönemlerde genel sekreterler -kendilerini tenzih ederek tırnak içinde söylüyorum- ayrı bir valilik makamıymış gibi bir görev üstleneceğiz zannettiler, orada yanıldılar.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ben ama vali oldum sonra.

CAVİT ARI (Antalya) - Siz oldunuz işte, oradaki tecrübenizle oldunuz.

Genel sekreterler vali adına görev yapar ve en son atamada vali onayıyla atanır.

Neyse bu bölümü geçiyorum.

TAHİR AKYÜREK (Konya) - Büyükşehirlerde daha önemlidir.

CAVİT ARI (Antalya) - Efendim?

TAHİR AKYÜREK (Konya) - Büyükşehirlerde daha önemli, illere göre ya.

CAVİT ARI (Antalya) - Tamam.

Şimdi, dolayısıyla "Ruhsatlandırma biriminin ayrı bir tüzel kişiliği var." cümlesi tam buraya oturmuyor.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Öyle bir cümle değil, ondan değil yani onu il özel idaresi ruhsatı veren birim olarak il özel idaresinin tüzel kişiliği var demek istedi.

CAVİT ARI (Antalya) - Ama sonuçta orasının idari sorumlusu genel sekreter, genel sekreter de vali adına oradadır. Dolayısıyla eğer genel sekreterin bu süreçte sorumluluğu varsa işin ucu valiye kadar gider, ben size söyleyeyim.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Anladık.

CAVİT ARI (Antalya) - Görevini yapmamış olan vali varsa o da genel sekreter, genel sekreter yardımcısı gibi sorumlu olacaktır.

Şimdi, Naci Bey'le ilgili bir düzeltme yapmak zorundayım Sayın Başkanım, o da şöyle...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Bu düzeltmeleri genelde ben yapıyordum ama neyse sen aldın, hepsini sen yapıyorsun şimdi.

CAVİT ARI (Antalya) - Ama ismimi kullanarak yaptığı için açıklamayı sataşma demeyeyim de bir düzeltme yapacağım, o da şu: Şimdi, dünkü Meclis Genel Kurulunda bir konuşma yaptım, doğru; orada özellikle kapılarla, bu otellerdeki kapılarla ilgili konuştum ama o konuşmanın gerekçesi "işin maliyetinin, kapı maliyetinin yüksekliğinden dolayı yapılmasın" değil yani onu düzeltiyorum. Benim yapmak istediğim, daha doğrusu yaptığım açıklama şu Sayın Başkanım: Burada hepimizi ilgilendiren bir konu var. Şimdi, bakın, şu elimdeki resimler, siz de buraları çok gezmiş birisiniz.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Kaleiçi'ne benziyor. Kaleiçi mi?

CAVİT ARI (Antalya) - Antalya Kaleiçi.

Bakın, bunlar hep tarihî konaklar, bunların birçoğu seksen, yüz yıllık yapılar. Bu seksen, yüz yıllık yapılarda şu an bir taraftan da otel işletmeciliği yapılmakta. Bu otellerin bir kısmı, işte, daha önce belediyeden ruhsatlı, şimdi adına " basit konaklama belgesi" dediğimiz belgeyle çalışmakta; bir kısmı turizm işletme belgesiyle çalışmakta. Şimdi, Başkanım, örneğin, merkezlerde beş yıldızlı otelleri de bir kenara koyarak devam edersek konuşmamıza, şimdi, hem turizm işletmeli belgeler hem de basit konaklamalı belgeler yönüyle gerçekten şu an bir sorun yaşanıyor. Geçen hafta da söyledim, otellerin diğer bütün yangına karşı duyarlılıkları var ama sadece kapısı yok yani kapısı yok derken 2007 tarihli yangın yönetmeliğinde aranan "Yangına karşı duyarlı kapı ya da boyanmış kapı yok." deniyor ve bu nedenle de şu an o oteller kapanma riskiyle karşı karşıya.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Geçen bana bir arkadaş bir video gönderdi, böyle boya vuruluyor, yakıyorsun, sadece boya yanıyor, kapı yanmıyor diye bizim arkadaşlardan biri gönderdi ama kim gönderdi bilmiyorum.

CAVİT ARI (Antalya) - Şimdi, o sorun çözülemedi Başkanım, söyleyeyim, neden çözülemedi?

Bakın, yangın yönetmeliğinde kodla ifade edilen boya var ancak o boya şu an piyasada olmayan bir boya. Belki Türkiye'de yok, belki de dünyada yok ama yangına karşı duyarlı boya Türkiye'de var ancak yangın yönetmeliğinde yok; böyle bir karmaşa var.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - O, işte, güzel bir not oldu, şimdi kayda girdi. Onu inşallah...

CAVİT ARI (Antalya) - Geçen hafta verdim o belgeyi.

Şimdi, şu konu ise şöyle: Bakın, bu binalar seksen, yüz yıllık yapılar. Şimdi, bu süreçle ilgili ne deniyor: "Oda kapılarını değiştirin."

NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - Yüz yirmi dakika yangına dayanıklı olsun.

CAVİT ARI (Antalya) - Yok, otuz dakika şartı var. "Oda kapılarını değiştirin."

Şimdi, oda kapısını değiştirebilmek için... Bunlar Anıtlar Kurulu tarafından tescilli binalar, tabiri caizse burada çivi çakılamıyor. Anıtlar Kurulu izin verecek, onun için proje değişikliği olacak, denetlemesi olacak, uzun bir hikâyesi olacak.

TAHİR AKYÜREK (Konya) - Onlarla ilgili yönetmelik değişti Cavit Bey.

CAVİT ARI (Antalya) - İşte, Anıtlar Kurulu, burada, şimdi, buna izin vermeyecek dolayısıyla bu kapıların değişmesine, izin verse tarihî doku zedelenmiş olacak. Şimdi, bu nedenle de bu kapıyı değiştiremiyor otelciler, boya da yok. Değiştirse kaçak değiştirmek zorunda kalacak. Bu sefer Anıtlar Kurulu tepesine çökecek ilgili şahsın; Anıtlar Kurulu haklı bu durumda. Şimdi, böyle bir karmaşa var, böyle bir sıkıntı var. İşletmeci yönüyle, otelci yönüyle, can güvenliği yönüyle, müşteri yönüyle bu konunun acilen düzenlenmesi ve piyasada yer alan yangına karşı duyarlı ve üzerine sürüldüğünde o kapının orijinalliğini bozmayacak boyaların derhâl yangın yönetmeliği kapsamına alınıp boyaların en azından, o kapsamda, tarihî yerlerde kullanılması gerekir. Aksi hâlde bu tarihî konaklarda, bir çivinin dahi çakılmasının yasak olduğu yerlerde, şu an bu işletmeler kapanma riskiyle karşı karşıya.

TAHİR AKYÜREK (Konya) - Bakanlık çalışıyor şu anda.

CAVİT ARI (Antalya) - Bu sadece Antalya'da değil, tüm Türkiye'de yaşanan önemli bir sorundur, bu sorunu acilen çözmeliyiz Sayın Başkanım.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Teşekkür ediyorum.

Değerli Cavit Bey, evet, bunu geçen hafta da konuştuk, arkadaşlarımız da konuşuyor. Şöyle bakmak lazım: Tabii ki yönetmelik 2007 yönetmeliği, en son çıkan yönetmelik. O tarihten sonra yapılanlarda her şeyi istemek lazım. Belki buna uyabilecek çok büyük otellerden onu da istemek lazım ama dediğin tarihî doku veya eski, çok eski bir bina, kırk, elli yıllık binalar falan var. O yönetmelikteki şartlar ile bunların örtüşmesi mümkün değil. Zaman zaman bana da ulaşıyor insanlar, diyorlar ki: "Yeni yapılanlardan isteyin ama eskilerden istenen şartlar biraz daha farklı olsun." Buna benzer bir çalışmayı yapabilmek lazım çünkü evet, bu Komisyonun görevi bu değil ama aynı zamanda da memlekette insanlar ekmek yiyor, insanlar çalışıyor, onları tamamen kapatalım da herkes sokağa çıksın, işsiz kalsın demek de çok mümkün değil diyorum.

Rıdvan Bey, en son size söz veriyorum, sonra bir iki arkadaşa söz vereceğim, sonra kapatacağım toplantıyı.