| Komisyon Adı | : | MİLLİ SAVUNMA KOMİSYONU |
| Konu | : | Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen ve askerî personelin özlük haklarına ilişkin maddeler içeren kanun tasarısıyla yapılan düzenlemeler ve bu konudaki beklentilere ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 06 .01.2016 |
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Sayın Başkanım, dün muhtemelen belki diğer partilerden arkadaşlarımızı da ziyaret etmişlerdir, Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde, Genelkurmayda, kara, hava, deniz, jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığında görev yapmakta olan sivil memurlara ait sendika üyeleri ziyaret ettiler. Onların da ciddi sorunları var. Her şeyden önce iş kolu tanımlaması yapılmadığı için, Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde çalışan sivil memur sendikaları, banka büro işlerine dâhil edilmiş. Öyle bir talepleri var, özlük haklarıyla ilgili talepleri var.
Konuyu şeye bağlayacağım yani Sayın Bakanın ve Sayın Dursun Çiçek Albayımın söylediği noktaya, gerçi Murat Bey de katıldılar, siz de katıldınız, gerçekten de yani bir komisyon taassubu içinde değil ama her ne kadar bütçeyi ilgilendiren, mali konuları ilgilendiren konular, Plan ve Bütçede görüşülüyorsa da özellikle bu, Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde çalışmakta olan albaylar olabilir, astsubaylar olabilir, sivil memurlar olabilir.
Ben hasbelkader binbaşılıktan da ayrılsam eski askerim. Askerken de çok gayriinsani bulurdum yani işte bir orduevine gidersiniz, siz yüzbaşısınız, 10 tane boş masa vardır, "Orası üst subay masası." der adam buraya servis yapmaz. Yanınızda eşinizle, çocuğunuzla kalkıp gitmek zorunda kalırsınız mesela. Tabii ki askeriyenin kendi içindeki hiyerarşik yapısı içinde bunları yorumlamak mümkündür. Aynı şekilde astsubaylar için yani inanılmaz şeyler yaşadık gördük. Bir servis otobüsünde, lojmanlarda oturan çocuklar orduevi sinemasına giderken albay çocukları öne, yüzbaşı çocukları arkaya, astsubay çocukları en arkaya oturtulur. Âdeta, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki o Apartheid döneminin şeyi gibi. Yani, bütün bunlar -belki bugün yoktur, bilmiyorum, ben yirmi sene, otuz sene oldu ayrılalı ama- yani Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde çalışan bütün personelle ilgili yasaların, tekliflerin herhâlde önce Millî Savunma Komisyonunda görüşülmesi... Bu anlamda ben bu sivil memur arkadaşların sorunlarını da gündeme taşımış olayım, özellikle iktidar partisi mensubu arkadaşlarımız, dostlarımız da muttali olsunlar. Hakikaten ciddi sorunları var. 32 bin memur var. Bu 32 bin memurun 24 bini, aşağı yukarı, sendikalarda örgütlenmiş ama sendika iş kolu tanımı yapılmadığı için büro ve banka memurları sendika kolu altında örgütlendiklerinden hiçbir hak taleplerini veya şeyini dile getiremiyorlar. Bununla da ilgilenebiliriz.
Bir de ben sayın bakanlık temsilcisi arkadaşımızdan -eğer izniniz olursa- geçen toplantıda bu Ruanda ve Gabon gibi, bizim savunma iş birliği anlaşması yaptığımız ülkelerin, bugün de keza gündemimizde tartıştığımız işte, Endonezya, Cibuti, Kuveyt, Tanzanya -Mali'yle gerçi güvenlik kapsamında- acaba bu ülkelerin diğer Batı ülkeleriyle bu tür anlaşmaları var mı? Yani, Almanya'yla var mı örneğin? İngiltere'yle var mı örneğin? Ne bileyim, işte, diğer NATO ülkesi üyelerle var mı örneğin? Bizim bu daha önce de konu oldu Sayın Başkanım, bakanlık temsilcisi de açıkladı, bugün de Dursun Çiçek Albayım konu etti, örneğin Somali'yle veya Ruanda'yla bu tür anlaşmalar, oradaki terör örgütlerinin eline geçebilecek silah, mühimmat gerçi onun açıklamasını yaptılar. Ben özellikle bu bizim savunma sanayisi iş birliği anlaşması yaptığımız Afrika ülkelerinin diğer NATO üyesi ya da olmayan Batı ülkeleriyle bu tür anlaşmalar yapıp yapmadıkları konusunda bir bilgi rica etmiştim. Acaba o konuda aydınlanabilir miyiz?
Teşekkür ediyorum.