Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğünün 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 07 .05.2025 |
MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Bu toplantıda önce ders çıkarmamız gereken konu, Genel Müdürümüz, siz alt komisyonunda yoktunuz, Alt Komisyonda çok değerli bilgiler verdi ve gerçekten Kurumda, Kurumun yetiştirmiş olduğu çok önemli değerlerden bir tanesi. Hepimiz bürokraside görev aldık, devletimizin kademelerinde çalıştık. Şu anda bu görevlerdeyiz, o şekilde gelip de o liyakatini sağlayarak Genel Müdürlük makamına gelmesi son derece değerlidir. Mekânı cennet olsun, Allah'ım çoluğuna çocuğuna sabır versin. Ben gerçekten çok yararlanmıştım ve etkilenmiştim.
Efendim, Et ve Süt Kurumu halkın kesesiyle, bire bir mutfağıyla, boğazıyla ilgili en önemli kurum. "Türkiye'mizin petrolü yok." diyoruz. Türkiye'mizin en önemli petrolü inanın ki tarım ve hayvancılıktır. Tarım ve hayvancılığa iyi bakarsak biz Türkiye'nin en büyük petrolü olduğunu gerçekten görürüz. Türkiye'nin öne çıkanları var, bu öne çıkanlardan bir tanesi tarım, bir tanesi hayvancılık ve inanın ki o topraklara gittiğim zaman ağlıyorum ve üzülüyorum. Sürülmeyen tarla çorak, bir faydası yok. O köylere eskiden bakardım herkesin 1 tane, 2 tane ineği var, onu sağıyor, toparlıyor, onunla geçimini sağlıyor ve şu anda o köylerin hepsi boşalmış, o tarlalar bomboş ve ağlıyorlar. Onun için, biz, tarımı ve hayvancılığı hor görürsek inanın ki yarını zor görürüz. O nedenle de benim yapacağım konuşma, katkı sağlasın diye yapacağım bir konuşma, inşallah bir katkı sağlar.
Et ve Süt Kurumu sektöründe mutlaka yasal düzenleme de yapmak gerekir. Ete ve süte ulaşmakta zorluk çekiyoruz, şimşekleri üzerimize çekiyoruz. Bakıyorum, planlıyorum, Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de özellikle Hollanda'ya gittim, Hollanda'da kaldım. Efendim, Sayın Başkanım bizim bir şansımız var. Hollanda'ya gittiğimiz zaman ya da dünyanın neresine gidersek orada bir can Erzincanlı var efendim. Sorgusuz, sualsiz bizi örfümüze, töremize, geleneklerimize göre de misafir ediyorlar. Hollanda, tarım açısından, hayvancılık açısından gerçekten incelenmesi gereken bir yer. Yüz ölçümü Konya kadar, sadece tarımdan ve hayvancılıktan olan ihracatı 280 milyar eurodan bahsediyorum, müthiş bir rakam; toplam ihracatı 780 milyar dolar, inceledim, baktım detaylı bir şekilde. Dünyaya bakıyorum, dana eti fiyatları altmış beş yılda 8,5 kat dünyada artmış, Türkiye'de sadece beş yılda 9,5 kat artmış, demek ki çok yüksek bir artış var.
Bakın, bizim insanımızın 1 kilo kuşbaşı almak için şu anda bir gün çalışması lazım. Bir gün çalışması lazım ki can Erzincanlı 1 kilo kuşbaşı alsın. Onun için ne yapmamız lazım? Et ve Süt Kurumu bu sorunu tek başına çözemez. Onun için et neden pahalı, yem neden pahalı, onlara çok detaylı bir şekilde bakmamız lazım. Mera alanlarını korumamız lazım, mera alanlarını tarıma açmamamız lazım, mera alanlarını korumamız lazım. Yeteri kadar yem üretemiyoruz, Sayın Başkanım, inanın ki yem çok pahalı. Bir de bakıyorsunuz ki bu yemi başka ülkelerden alıyoruz. Ot meselesi çözülmeden et meselesini inanın ki çözemeyiz, yem ve ot konusunda da yatırım yapmamız lazım.
Peki, et neden pahalı? Çünkü nüfusumuz fazla. Et üretimi şu anda son derece az. Bugün 90 milyon nüfusumuz var, 72 milyon hayvanımız var. Şunu unutmamak lazım: Anasını koruyamazsak danasını asla koruyamayız yani biz anayı koruyamıyoruz. Üzülerek ifade ediyorum, vicdanım paramparça oluyor, sorumluluk taşıyan bir arkadaşınız olarak üzülüyorum, can Erzincan'da inekler kesiliyor. İneklerin kesilmesi -kurban olayım- doğru bir şey değil, bu inekleri ne yapıp edip kesmememiz lazım, korumamız lazım. 1 kilo süt satan 1,5 kilo yem alamazsa hayvancılığı nasıl yapsın ve nasıl kurtaracak? Sütçünün kâr etmesi lazım. En az bu ortamda 25 lira olsun ki sütçümüz bu noktada kâr edebilsin.
Sayın Başkanım, şöyle de birazcık bakıyorum: Taşıma suyla değirmen dönmez. Ne yapıp edip, gelecekte ona göre bakıp bizim mutlaka bu et ithalatını daha da aza indirmemiz lazım. Belki direkt bir anda kesemeyiz ama aza indirmemiz lazım. Dışarıdan et getirmek çözüm değil, palyatif olarak günlük çözüm olabilir ama gelecekte dışarıdan et getirmek doğru değil. Şöylesine bir bakıyorum Ukrayna çiftçisine, Fransız çiftçisine, Alman çiftçisine yaklaşık olarak 12 milyar dolar para aktarmışız ve yurt dışından hayvan getirmişiz. Ne hayvancılığı kurtarabiliriz bu vaziyette ne de inanın ki eti ucuzlatabiliriz. Et ve Süt Kurumu gerçekten yumurta yemek istiyorsak -et, süt, yumurta diyoruz- besicinin mutlaka para kazanması lazım, bu noktaya dikkat etmemiz lazım.
Bir de Sayın Başkanım, Komisyon olarak da desteğinizi bekliyorum, köylerimizde müthiş bir şekilde çoban sorunu var. Çoban, eskiden her evden 1 kişi vardı, sırası geldiği zaman köyün malını, davarını otlatırdı ama şimdi köylerde kimse yok ve çoban sorunu var, çobanları teşvik etmemiz lazım. Belki bunların sigortalarına kolaylık getirmek lazım. Bu konuda bir kanun teklifi hazırlamamız lazım. Çobanların sigortasının... İnanın ki şu anda 100 bin liraya çoban bulunamıyor. Pahalılığı, hayat pahalılığını, can Erzincan başta olmak üzere önlemenin yolu, marketten, kasaptan geçmez; ahırlarımızdan geçer, tarlalarımızdan geçer. Çözüm, Fransa'da, Almanya'da, İngiltere'de değil. Sayın Başkanım, çözüm, can can can Erzincan'da; çözüm, can Erzincan'ın tarlalarında. Kurtuluş formülünü şöyle aktarmak istiyorum efendim: Tarlada üretim, inşallah fabrikada üretim ve de ekonomik milliyetçilik. Ekonomik milliyetçilik yapmalıyız. "Yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı." demeliyiz. İthal ete değil, ithal hayvana değil, kendi hayvanlarımıza önem vermeliyiz. Anası olmadan danası olmaz, ineklerimize sahip çıkmalıyız.
Teşekkür ederim.