Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
Konu | : | Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyeliği adayları seçimi |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 06 .05.2025 |
BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Sayın Başkanım, görüyorum ki öyle bir usul kafanızda icat etmişsiniz ki yapmaya çalıştığınız şey şu: 54 üyeli karma komisyon, 54 üyeli karma komisyonda 25, 27, 28 üyeyi alanı, el çabukluğuyla, allem edelim kallem edelim, yukarıdan hep ilk ikiyi bu blok oy kullanma sistemiyle salt çoğunluğu elinde bulundurana, hatta katılmayanlar varsa basit çoğunluğu elinde bulunduranlara önce 3 oy, sonra 2 oy, blok oyları kullandırarak, Anayasa'ya rağmen yeni oylamalar icat ederek ilk ikiye çoğunluğun isimlerini kuraya sokalım, çoğunluğun istediği olsun diyorsunuz. Başından beri itiraz ettiğimiz bakış açısı bu. Belli ki kafanızda bunu kurmuşsunuz. Biraz önce anlattığınız yöntemle tam da "1 kişi bile azınlıktaysa, onun ismi kuraya girmesin, çoğunluğun ismi kuraya girsin." hesabı yapmışsınız; böyle bir şey olmaz! Anayasa'da bakın... "Sizin dediğinizi yapsaydık çok oylama olacaktı." diyorsunuz. Hayır efendim, ne alakası var? Şimdi, siz bir oylama daha diyorsunuz. Bizim dediğimiz olsaydı birer kişi oy verecekti, birinci oylamada belki 1 kişi üzerinden üçte 2 çıkacaktı, belki çıkmayacaktı. Şimdi, beşte 3'ü bulan seçilecekti. Bir oylama daha yapacaktık, iki oylama, yine beşte 3'ü bulan seçilecekti. Ondan sonraki sıralamada biz dönecektik oylama yapacaktık, seçilmezse kuraya kalacaktı ya da yine beşte 3'ü bulacaktı, birisi seçilecekti, birer birer yapsaydınız. Ama şimdi siz şöyle diyorsunuz: "Blok oylamayla beşte 3'ü yakaladığımızı yakalayalım, geri kalanları kenarda avlayalım." Hesap bu hesap, böyle bir şey olmaz! Bu yanlış bir iş. Madem üçlü seçeceğiz... Başta bize ne dediniz tek tek seçilecek dediğimizde, bize dediniz ki: "Efendim, bir üyelik için 3 aday seçiyoruz, onun için 3 oy kullanacağız." Bir üyelik için 3 adayın nasıl seçileceğini sizin bakış açınızla anlatıyorum, Anayasa sizin bakış açınızla demiş ki: Bir üyelik için 3 adayı iki turda seçeceksin, önce üçte 2, olmadı beşte 3, beşte 3'ü de bulamazsan o 3'ü tamamlayana kadar kim kaldıysa seçilmeyen yukarıdan aşağıya sıralayacaksın, kuraya tabi tutacaksın. Bizim aklımızla alay etmeyin, biz aptal değiliz! Ha, şunu diyorsanız eğer, kardeşim, biz canımızın istediği anayasa değişikliğinde salt çoğunluğunu geçiremedik ya da hata ettik ama ne bulursak onu yapacağız. Böyle bir şey yok, böyle bir sistem yok Sayın Başkanım! Bu şu demektir: Bundan sonra Danıştay gelecek, ondan sonra da akademisyenler. Orada bunu da yaşamayacağız. Niye? Çünkü orada 3 ayrı kurul da yok. Her heyette canınız ne istiyorsa beşte 3'ü yakaladığınızı beşte 3'ten çıkaracaksınız, kalan 1'i de tenhada kıstırıp kurayla götüreceksiniz. Bu doğru bir yöntem değil, bu yöntem, bunun üzerinde kurulacak yapı... Nasıl bundan önce yanlış yaptıysanız bugünden sonra da Meclisin hukukuna tecavüz edersiniz. Öyle şey olur mu ya? Bu nasıl bir anlayıştır? İşte, sayı belli; 34'le seçilmiş Fuzuli Aydoğdu, Ömer Faruk Aydıner 33'le seçilmiş. Kim kalmış geriye? Liste belli, yukarıdan aşağı liste yapmıyor musunuz? Yaptınız. Mustafa Yapıcı kalmış, Lütfi Aksoy kalmış; 31, 14. Bunda da ikisinin arasında kura çekeceksiniz. Ha, sizin liste usulü oylamanıza göre eğer 1 kişi seçilse ve 2 kişi kalsaydı yapmanız gereken, sıradan gelen 4 kişi içerisinden 2 kişiyi kuradan çekmekti. 3'ü de seçilmeseydi -bu bakış açısıyla tek tek yapmadığınız zaman- yapmanız gereken, ilk 6'yı torbaya koyup 3'ünü kuradan çekmekti. Çünkü siz "3 oylama yapılacak ve biz bu 3 oylamada 1 üyelik için gerekli 3 adayı seçeceğiz. O zaman 2 oylama yapılacak ve 1 üyelik için 3 adayı seçeceğiz." diyorsunuz. 3'üncü oylamayı icat edemezsiniz. O yüzden böyle bir yöntem yok, bu usul kabul edilebilir bir şey değil.