Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 29 .04.2025 |
ALİ KIRATLI (Mersin) - Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekillerimiz, çok Değerli Genel Müdürüm, kıymetli çalışma arkadaşları, Sayıştayımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, Eti Madenle alakalı birçok milletvekilimizi dinledik, sunumları izledik. Ülkemiz açısından hem yer altı kaynakları açısından hem bor ve diğer yer altı kaynakları açısından önemini Sayın Deniz Yavuzyılmaz'ın o üniversitevari, öğrencilere anlatmış olduğu ders niteliğindeki konuşmalarından çok daha iyi anladık.
Yalnız, ben Eti Madenin dışında Sayın Başkanım, burada başka bir konuya değinmek istiyorum. Tabii, özellikle az önce Sayın Yavuzyılmaz konuşmasını yaparken bizler milletvekilleri olarak, seçilmiş milletvekilleri olarak elbette ki KİT Komisyonunda denetim hakkımızı kullanacağız, kurumlarımızı denetleyeceğiz, sorularımızı soracağız ve sorularımıza gerek yazılı gerekse sözlü cevapları isteyeceğiz ama bunları yaparken nezaket sınırları çerçevesinde yapmayı hepimizin şiar edinmemiz gerektiğini düşünüyorum. Az önce Sayın Yavuzyılmaz konuşmasında bir cümle sarf etti Sayın Genel Müdüre, cümlesi şuydu, belki içinde harf hatası yapabilirim, yaparsam Sayın Yavuzyılmaz mutlaka hafızasında vardır, düzeltsin: "Yeni mezun birini ya da genç birini de koysak şirketi zaten kâr ettirir." gibi bir ifade kullandı. Bu, tutanaklarda vardır.
OSMAN ZABUN (Isparta) - Yok, öyle demedi, "Şuradan birisini tutup gelsek daha fazla..."
ALİ KIRATLI (Mersin) - "Sokaktaki bir adamı da getirsek..." Ya, buna benzer bir cümle kullandınız.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - "Sokaktaki adam" dedim, ben sade vatandaş anlamında kullandım.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Ya, fark etmiyor, sade vatandaş... Bakın, Sayın Yavuzyılmaz, şunu açıkça ifade edeyim... Müsaade eder misiniz... Şunu açıkça ifade edeyim: Elbette ki burada birbirimize sözler söyleyebiliriz. Yalnız, şimdi Ben Sayın Genel Müdürün CV'sine bir baktım, Sayın Genel Müdürün CV'si sizde de yok, bende de yok, birçok insanda da yok. Böyle, bu memleketin, bu toprakların yetiştirmiş olduğu bu güzel insanlar yarın gitse özel sektörde çalışmak istese inanın -ben tahmin ediyorum, ben kamuda çalışmadım bir devlet memuru olarak ama biliyorum ki çalışmak istese- kamudan aldığından çok çok daha fazla maaş alabilecek kapasitedeler.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Her şey para mı Vekilim? Türkiye Cumhuriyeti devletine hizmet etmek en önemli hizmet.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Yalnız, bu memleketin çocuklarını, bu memleketin çocuklarını...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, ama dinleyelim. Bakın, dakikalarca sizi dinledik, arkadaşlar dinledi, lütfen dinleyin.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bana bakarak konuşuyor ya.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Siz de bize bakarak konuşuyorsunuz, arkadaşlara bakarak.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Elbette ki siz de bana...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Nereye baksın arkadaş, nereye baksın?
ALİ KIRATLI (Mersin) - Bakın, şimdi ben bir şey anlatmaya çalışıyorum burada. Hazımsızlık...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani bana bakarak konuşursa ben de cevap veririm.
ALİ KIRATLI (Mersin) - O zaman şöyle konuşayım, peki, şöyle konuşayım...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Tamam.
Sayın Kıratlı, bana bakarak konuşun lütfen.
Buyurun, bana bakarak konuşun.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Sayın Yavuzyılmaz, şimdi, sonuç itibarıyla bu ülkenin çocuklarının...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Komisyon Başkanına bakarak "Sayın Yavuzyılmaz" diyor.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Saygıdeğer milletvekilleri, bu ülkenin çocuklarını lekelemek, hakaret etmek hiçbirimizin haddine...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, ne lekelemesi! Eti Maden daha önce de kâr ediyordu. Önceki Genel Müdürler...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, kırk dakika konuştunuz ya!
ALİ KIRATLI (Mersin) - Ya, arkadaş, bir dinle ya! Ayıp ya! Bekle.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, "Lekeliyorsun." diyorsun!
ALİ KIRATLI (Mersin) - Lekeliyorsun, bu cümleler senin cümlelerin.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ama yani siz itham ediyorsunuz.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Hakaret eden sensin!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben sizi itham ettim mi?
ALİ KIRATLI (Mersin) - Hakaret eden... Ya, sen Genel Müdüre hakaret ediyorsun, bu memleketin çocuğuna hakaret ediyorsun.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben hakaret etmedim, o hakaret değil.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Ne demek?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Türkiye'deki en büyük, en fazla rezervlere sahip kurumu kâr ettirmesi çok büyük bir olay değil.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Ya, adamın yaptığı işe bir kere... Sayın Genel Müdürün yapmış olduğu...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ne kadar kâr ettirdiği önemli.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Sayın Yavuzyılmaz, bir kere önce insanlara saygı duymayı öğreneceksiniz! İnsanlara saygı duymayı öğreneceksiniz!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz "Sayın Yavuzyılmaz" diyerek benimle konuşursanız ben de cevap vereceğim elbette.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Karşınızdakine o cümleyi kurduğunuzda...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sor bakalım, hakaret olarak algılamış mı?
ALİ KIRATLI (Mersin) - Ben Sayın Genel Müdürün beden diline dikkat ettim. Ben, o cümleyi kurduğunuzda, Sayın Genel Müdürün o beden diline dikkat ettim, o yüz ifadesini şu an hâlâ hafızamda canlandırıyorum.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - O sizin yorumunuz.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Ya, senin yorumunu, senin niyet okumanı biz burada zaten yapıyoruz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben yorumlamıyorum, siz yorumluyorsunuz. Siz yorum yapıyorsunuz.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Bakın, Sayın Yavuzyılmaz, burada denetim yapma görevi bakidir ama insanlara hakaret etmek...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, bu hakaret değil.
ALİ KIRATLI (Mersin) - ...onları aşağılamak sizin haddinize de değil, yetkinizde de değil.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, bu hakaret değil ki.
ALİ KIRATLI (Mersin) - O yüzden, ben herkesin huzurunda...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Toparlayalım Sayın Kıratlı.
MAHİR POLAT (İzmir) - Başkan, birbirimize had bildirme noktasına geleceksek bu Komisyondan çıkamayız.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Ben, burada herkesin huzurunda, sizi, Sayın Genel Müdürden ve bu memlekete hizmet etmiş, bu memleketin...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ortada hakaret yok.
ALİ KIRATLI (Mersin) - ...bu Anadolu topraklarının yetiştirmiş olduğu bu kıymetli bürokratlardan özür dilemeye davet ediyorum.
Saygılarımı sunuyorum.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Teşekkür ediyorum Sayın Kıratlı.
Evet, böylece...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Türkiye Cumhuriyeti'ndeki insanlara "sürtük" diyenler özür dilesin; hakaret odur işte.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, lütfen.
Böylece geneli...
ALİ KIRATLI (Mersin) - Konuyu başka yere çekme!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Çekmiyorum.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Kıratlı... Sayın Kıratlı, lütfen, mikrofonu kapattım artık.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Biz, bu memlekette Muş'tan getirilen baklavaları da gördük. Bu memlekette...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bu memleketin insanlarına "sürtük" dendi.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Bu memlekette...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Kıratlı, lütfen.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Onun için özür dilendi mi?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz...
ALİ KIRATLI (Mersin) - Az önce dediniz ya "Gizli işler yapıyorsunuz." Gizli işler yapanlar var.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Onun için özür dilendi mi?
ALİ KIRATLI (Mersin) - Şimdi, konuyu başka yere çekip konuyu siyasi polemik hâline getirmeyin. Ben burada sizin söyleminiz üzerine bir cümle sarf ettim.