KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN FATİH DÖNMEZ - Ben çok teşekkür ediyorum.

Tabii, çok derinlemesine işlenmesi gereken bir konu pazarlama iletişimi ama siz yine de bu yirmi-yirmi beş dakika içerisinde verilmesi gereken başlıkları bizlerle paylaşmış oldunuz.

Ben en son şeyi merak ediyorum, şu anda toplam reklam bütçesinin ne kadarını dijital mecralar alıyor Türkiye ölçeğinde ve dünya ölçeğinde?

HYPE KURUCUSU SARPER DANIŞ - Efendim, Türkiye ölçeğinde pastada yüzde 74'ü şu anda dijitale ayrılıyor, yüzde 18'i televizyona gidiyor, yüzde 5'i de açık havaya gidiyor. Bu bizim dernek olarak daha yeni, birkaç gün önce açıkladığımız 2024 verisi, her sene açıkladığımız veri.

BAŞKAN FATİH DÖNMEZ - Anlaşılan o ki önümüzdeki belki bir beş on yılda herhâlde dijital mecraların payı giderek artacak.

JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Televizyon da kalmayabilir yani.

HYPE KURUCUSU SARPER DANIŞ - Yani değişiyor, şöyle değişiyor...

BAŞKAN FATİH DÖNMEZ - Etkinliğini ölçebiliyor musunuz? Yani, hangi mecranın etki... Asıl önemli olan... Çünkü televizyonda hani o gün tabii kim, nereden izliyor, bir geri dönüş yok. Dijital mecralarda kime ulaştığını, etkinliğini ölçebiliyor musunuz?

HYPE KURUCUSU SARPER DANIŞ - Ölçebiliyoruz, zaten dijitalin bu kadar büyümesinin sebebi de bu yani son on senede Türkiye'de özellikle dijitalin bu kadar büyümesinin temel sebeplerinden biri bu. O yüzden bu dijitalde tamamen ölçülebilir hâlde reklam serverlarıyla, şeffaf, parayı verenin de görebildiği, parayı yönetenin de yönettiği ve gördüğü, parayı alanın bile kendine uygun olan bölümünü görebildiği bir şeffaflıkta ilerliyor. Kontrol edilmesi çok kolay. Tabii ki burada da riskler, tehditler var ama TV'ye göre ya da bir gazete mecrasına göre çok daha ölçülebilir, takip edilebilir.

BAŞKAN FATİH DÖNMEZ - Evet, ikinci sorum da, şimdi, bu tabii özellikle son yıllarda popüler oldu yani belki yirmi-yirmi beş yıldır bu CRM üzerine yani kurumsal firmaların müşteri ilişkileri, yönetim modelleri özellikle de böyle hani binlerce, belki milyonlarca abonesi olan kurumsal müşteriler açısından da bu önemli. Orada da bugüne kadar çeşitli analizler yapılıyordu belli programlar kullanmak suretiyle müşteri eğilimleri, beklentileri ölçülmeye çalışılıyordu; bir potansiyel alıcılar bir de müşteriniz olmuş ama sizin ürün veya servisinizden memnuniyetini ölçmeye dönük olarak. Orada tabii sıkça karşımıza çıkan sorunlardan biri de şu: Bu bilgileri bir şekilde yani müşterisi olduysa zaten müşteri bilgileri satıcıda var doğal olarak fakat öyle enteresan noktalardan mesajlar gelmeye başlıyor ki yani benim bir A firmasından aldığım bir ürün var, çok ilgisiz biri benim bilgilerime erişmiş aslında yasal olarak izin vermememe rağmen. Burada tabii reklam verenler ne kadar sorumlu ayrı hadise fakat işin bir boyutu da o yani size veri lazım bu veriyi analiz etmeniz gerekiyor ki ürün ve hizmetlerinizi ona göre şekillendirin, kalitesini artırın diye, onu anlıyoruz belli bir yere kadar fakat bu işte endirekt, bizim izin vermediğimiz bilgilerin kullanımı konusunda ne düşünüyorsunuz?

Tabii bir başka konu da şu: Çok, böyle binlerce data olunca burada "off grid" bir yapay zekâ tabanlı bir bilişim sistemini kurmak şirketler açısından da kolay değil. O zaman kalkıyorsunuz, hani, böyle meşhur şirketlerden bir hizmet alımı yapmaya kalkıyorsunuz, onun yazılımını kullanacaksınız, donanımını kullanacaksınız. Tabii, bu, verilerin de bir şekilde aslında yasal olarak elde etseniz bile, kendi müşteriniz olsa bile birileriyle bir şekilde paylaşımı anlamına da geliyor. Bu konuda şirketlerinin yaklaşımı, değerlendirmesi nedir?

Benim sorularım bundan ibaret, sonrasında diğer vekillerimize, gençlerimiz de burada, varsa soruları onlara da birkaç söz verebiliriz. Aslında vakti de biraz zorluyoruz ama tamamlayacağız inşallah.

Buyurun.

HYPE KURUCUSU SARPER DANIŞ - Teşekkür ederim sorularınız için.

Birinci konuda, kurumsal markalarda, kurumsal yapılarda bu söylediğiniz olumsuz veri kullanımı, bir müşteri verisinin başka bir marka için kullanılması kesinlikle söz konusu olmuyor. Bunu kurumsal yapılar, kurumsal sektör şirketleri, kurumsal ajanslar, kurumsal markalar kesinlikle yapmıyor, yapamaz da. Hem kendi iç işleyişleri hem regülasyonun burada çok sıkı olması buna müsaade etmiyor. Ben bunu hiç görmedim. Çalıştığım hiçbir markada ya da kendi çalıştığımız şirketlerde hiçbir zaman görmedim çünkü bu çok yasa dışı bir şey ve riskli bir şey.

Sayın Bakanım, bu oluyor hâlâ zaman zaman ama daha çok "merdiven altı" diye tanımlayabileceğim markaların veya kurumların yapabileceği riskli hareketler oluyor çünkü o donanıma sahip olmayınca belki de yapabilecek başka bir şey kalmıyor ya da kolay uzanılabilecek bir hedef olduğu için buna kanıyorlar ama bizim sektörümüzde kesinlikle yapılan bir uygulama değil; çok tehlikeli, çok riskli, kimsenin kesinlikle denemeyeceği bir şey. Ben de şahsen zaman zaman sizin gibi bu şeylere maruz kalıyorum ama burada tabii bizim kullanıcı olarak da kendimizi nasıl koruduğumuz önemli, farkına varmadan nereye, ne iz bıraktığımız dijital dünyada. Mesela, ben bu bilgisayara girerken ikinci bir onay mekanizmasıyla girdim ve girerken bu bilgisayarda "hatırla" vesaireye tıklamadım, bu bilgisayardan kendi e-mail adresimle girmek durumunda kaldım, çıkınca da bu şeyi sonlandırmış olacağım. Bunu yapmasam benim burada hesabım kalabilir eğer haberim olmasa, bu donanımda olmasam; bir tane küçük örnek vermek için söylüyorum size. O yüzden bizim kullanıcılar olarak yani halk olarak, toplum olarak, tüketiciler olarak da burada sorumluluklarımız var ama şu an ülkemizde bu durum zaman zaman oluyor dediğiniz gibi, azalıyor ama olmaya devam ediyor.

İkinci konuya gelince, soruyu hatırlamaya çalışıyorum çünkü uzun bir cevap verdim, kusura bakmayın, hatırlatmanız mümkün mü ikinci soruyu? Kusura bakmayın lütfen.

BAŞKAN FATİH DÖNMEZ - Şöyle: Aslında CRM'le alakalı olarak sormuştum yani bu kurumsal şirketlerden bir sürü veri alınıyor ama bir profesyonel destek alınması konusu, dolayısıyla verilerin paylaşımı.

HYPE KURUCUSU SARPER DANIŞ - Teşekkür ederim.

Şimdi, şöyle: Şu anda da -örnek veriyorum- META'ya, Google'a bazı veriler yükleniyor yani bazı müşteri verisi, büyük markaların verileri yükleniyor. Bu yüklenme sırasında "hash"leme dediğimiz bir teknoloji kullanılıyor yani bu bilgileri tamamen karıştırıp, sadece bizde olan bir şifreleme yöntemiyle yukarı gönderip, o veriyi artık çok anlamlı olmayan yani kullanılmaz hâle gelen bir veri hâline getiriyoruz. Bu, kurumsal yapıların zaten istediği bir şey. "Bana verini normal yollama, ben bunun sorumluluğunu almak istemiyorum, bu beni de sıkıntıya sokar." diyerek zaten bu teknolojiler üretildi, bu birinci yöntemi ama daha sağlıklı yöntemi şu, bundan sonrası için yapay zekâ bağlantılı da söylemek istiyorum bunu: Bu, bugüne kadar uygulamalar yani Google'a, META'ya gönderilen müşteri verileri de var çünkü "Benim müşterim bu reklamı görsün ve şu şekilde görsün." gibi hedeflemeler yapılabilsin diye yapılıyor. Yapay zekâ içinde şu mevcut: Yani biz eğer ki şu an OpenAI'a, ChatGPT'ye bir şey yazarsak bu artık bizden çıkmış bir bilgi yani "Bunu sakın kullanma." deme durumunda değiliz ne yazık ki. O yüzden daha açık kaynak kodlu mesela "DeepSeek" gibi -yani Çin'in ürettiğine bir örnek vereyim burada- bizlerin kullanması için daha uygun olan yapay zekâ teknolojileri de geliyor ve gelecek, buralara konsantre olabilirsek ileride o zaman kendi verimizi işleme şansımız oluyor çünkü o zaman sadece işletim sistemini bize veriyorlar, biz kendi bilgisayarlarımızda, kendi ülkemizde bunları işleyip bu verileri kullanabiliyoruz. Bu daha önce de zaten kullanılan bir yöntem son senelerde hani gelen kanunlarla birlikte. O yüzden bu yöntemi en makul yöntem olarak görüyoruz. İleriki dönemlerde de daha açık kaynak kodlu, daha bizim verimizle işi olmayacak, kapalı sistemleri olmayan... OpenAI, Apple, Google, META, bunlar daha kapalı sistemler, zaten bütün ülkelerin hükûmetleri tarafından da sorgulanan konuların başında geliyor bu. O yüzden burada daha açık kaynak kodlu datayı, veriyi kendimizde sakladığımız teknolojileri kullanmak daha uygun olacaktır ileride.