BAŞKAN FUAT OKTAY - Tabii, aslında bizim her zaman söylediğimiz bir şey var, burada bir kez daha aslında onun gerçekleştiğini görüyoruz, o da Avrupa Birliği tarafında. Bence biz belki kendi aramızdaki ilişkileri zayıflatmaktan ziyade güçlendirmenin yollarını aramak zorundayız. Yani böyle bir olay oldu, hadi bakalım, medya üzerinden açıktan bu konuyu tartışmanın ötesinde kendi içimizde gerek ikili gerek çoklu taraflarda bu konuyu daha detaylı ve anlaşılır şekilde bir çözüme kavuşturmak durumundayız ama bizim asıl yoğunlaşmamız gereken, topu bizim sahamıza atanların sahasına geri döndürmemiz diye düşünüyorum; o da Avrupa Birliğidir. Avrupa Birliğinin özellikle bir bütün olarak dış politikasına baktığımızda ne yazık ki Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin dış politikasına esir olmuş yani esaretini gerçekleştirmiş bir dış politikasını gözlüyoruz, izliyoruz; özellikle konu Türkiye'yle ilgili olduğunda. Dolayısıyla bizim Avrupa Birliği üzerindeki baskıyı da yoğunlaştırmamız lazım yani burada tek boyutlu çalışılıyor, kabul ama Türkiye'nin veya Türki Cumhuriyetlerin, Türk Devletleri Teşkilatının entegrasyon sürecindeki çalışmalarında o gelişmeleri hiçbir şekilde sekteye uğratmayacak, çok daha güçlendirecek şekilde adımları atarak ve usulü de ona göre belirleyerek gitmemiz gerektiğini düşünüyorum. Anladığım kadarıyla da zaten Dışişleri de Hükûmet de bu anlamda hassas; bu çerçevede götürüyor. Biz de aslında kendi görüşmelerimizde de bunu yapıyoruz ama Avrupa Birliği tarafını biraz unutuyoruz gibi geliyor bana. Bizim asıl baskıyı Avrupa Birliği tarafına ve onların yürüttüğü dış politikaya odaklayıp baskıyı orada yoğunlaştırmamız gerekiyor. Yani bir ülkeyle, herhangi bir yerle... Bunun izlerini Suriye'de de görebiliyoruz aslında. "Avrupa Birliğiyle ilişkileri geliştirmek istiyorsanız, yaptırımları kaldırmak istiyorsanız..." vesaire diye... Her durumda Yunanistan'ın da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin de orada çıkıp "Ben veto ederim yoksa." gibi tehditlere boyun eğen bir zavallı AB dış politikasını görüyoruz; tamamen vizyondan yoksun, bir iki tane küçük devletin oyuncağı olmuş bir dış politika. Bence, bunu nasıl engelleriz, ona odaklanmamız ve bence tüm siyasi gruplar olarak da tüm platformlarda bunu gündeme getirmemiz gerekir diye düşünüyorum bu vesileyle.

Ben teşekkür ediyorum tekrar...