Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin (TEDAŞ) 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 22 .04.2025 |
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Bizim açımızdan, bölge halkı açısından önemli bir kurumun denetimindeyiz şu an. Bir Şırnak Vekili olarak yerelde özellikle en çok tartışılan, en çok konuşulan, bahsedilen kurumlardan bir tanesi de TEDAŞ. Maalesef, yerel halk tarafından TEDAŞ bir zulüm kurumu olarak görülüyor, bir işkence kurumu olarak görülüyor, âdeta umutsuzluk yayıyor bölgede; bu konuda en çok bahsedilen, konuşulan kurumlardan bir tanesi olduğu için de herkesin aslında söz hakkı kurması gereken bir kurum.
Normalde bu teşekkülün amacı nedir, nasıl hareket etmesi gerekiyor, Ana Statü'nün 6'ncı maddesinde şöyle bir cümle geçiyor: "Devletin genel ekonomisine ve politikasına uygun olarak verilen görev ve/veya yetkiler kapsamında elektrik dağıtım şirketlerinin faaliyetlerinin hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyeti çerçevesinde kontrolünü, denetimini, proje onay ve tesis kabulünü, kamulaştırma işlemlerini yapmak ve koordinasyonunu sağlamak, gerektiğinde elektrik enerjisinin dağıtım faaliyetlerini kârlılık ve verimlilik ilkesi çerçevesinde ticari, ekonomik ve sosyal gereklere uygun biçimde yürütmek, dağıtım varlıklarını işletmek veya işletme hakkını devretmektir." Ancak Sayıştay raporlarında bu kurumun, bu teşekkülün bu amacı yerine getirdiğini pek söylemek mümkün değil. Mesela, 2021 Sayıştay Raporu'nda kamuyu zarara uğratan ve riske sokan birçok bulgu var. Mesela, bir tanesi TEDAŞ'a karşı 2021 yılında kamulaştırmasız el atma davalarında açılan dava sayısı 46.124 yani bu davaların toplam değeri de 28,6 milyon TL değerinde. Bu durum, on binlerce köylünün mülkiyet hakkının ihlaline ve kamu kaynaklarından yüksek tazminat ödenmesine neden olmuyor mu Sayın Genel Müdür? En azından buradan bir soru sormak istiyorum.
Ayrıca, 2021 yatırım ödeneğinin sadece yüzde 6,57'si harcanmış. Normalde, bu kuruma 2021 yılında ayrılan yatırım ödeneği 750 milyon TL yani az bir meblağ değil ama sadece 49,2 milyon TL'si harcanmış. Bu düşük oran enerji altyapısı açısından da aslında ciddi bir duraksama ve kamusal hizmet sunumunda eksiklik anlamına da geliyor; bu konuda da en azından Sayın Genel Müdür bu harcamanın az olmasından kaynaklı bir cevap verirse çok iyi olur. Birçok bulgu var eksik tespit edilmiş Sayıştay raporları tarafından, faaliyet giderlerinin satıştan fazla olmasından kaynaklı birçok bulgu, amortisman giderlerinin aşırı yüksekliğinden kaynaklı aynı şekilde, taşınmaz teminine dair yetkinin tek taraflılaşması ve denetim eksikliğinden kaynaklı aynı şekilde birçok risk ve bulgu söz konusu. Burada en önemli noktalardan bir tanesi, tespit edilen bulgulardan bir tanesi iç denetçi yok Sayıştay raporunun açıkladığı rapora göre. 2021 yıl sonu itibarıyla hiç iç denetçi yok mesela yani bu durum yolsuzluk ve usulsüzlük risklerini artıran ciddi bir ihmal aslında. Yani buna ilişkin, "Bu iç denetçinin olmamasının sebebi nedir?" diye sormak istiyorum Sayın Genel Müdüre. Birçok bulgu var, birçok risk var, tabii ki hepsine değinmek elbette ki mümkün değil.
Bu ülkede kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi sonrasında belki de en büyük sıkıntı enerji alanında yaşandı. Bu iktidar döneminde, AKP kandırmacayla kamu kaynaklarını yandaşlarına resmen peşkeş çekti bu özelleştirmelerle birlikte. Özelleştirmelerle hizmet kalitesinin artacağını, rekabetin ucuzluk getireceğini, halkın hizmet alım sürecinde konfora kavuşacağını, kamunun zarar etmekten kurtulacağı safsatalarıyla özelleştirmeler allanıp pullandı. Hani "Serbest piyasa tüm sorunları çözer." denildi ve bu kurum AKP iktidara geldikten sonra milim milim küçültüldü; elektrik dağıtımı gibi en mühim mesele maalesef, sermayenin, yandaşların insafına bırakıldı. Elektrik piyasasının serbestleşmesi ucuzluk değil, rantı getirdi; konforu değil, maalesef birçok ölümü beraberinde getirdi. Mardin ve Diyarbakır'da çıkan yangının ve ölen insanların, canlıların müsebbibi bu kurumdur, bu zihniyettir. Bu acı tablonun sebebi, kamu mülkiyetinde bir tekel olması gerekirken mutlak şekilde piyasa koşullarına teslim edilmiş enerji politikalarıdır. Özellikle bunun derdini çeken maalesef bizim bölge insanımız bizim bölge yurttaşımız olmuştur. DEDAŞ zulmünü, duymayan kalmamıştır, herkes duymuştur, 85 milyon insanımız duymuştur.
Bakın, Şırnak'ta her gün bir mahallenin elektriği kesiliyor, bazı vekil arkadaşlarımız artık bu şikâyetlerin bize ulaşmadığını belirtiyorlar ama maalesef, her gün bize bu yönde şikâyetler geliyor ama yatırım yok, yenileme çalışması yok, arkasına kolluğu ve neredeyse orduyu alan bir devletleşmiş çeteci zihniyete sahip DEDAŞ var. Sadece Şırnak'ta değil...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın İrmez, lütfen...
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Ben bir bitireyim.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Yani kuruma "çeteci" demek...
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Sayın Başkan...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Yani şimdi tenkitinizi yapın.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Kuruma demedi, şirkete...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Şirkete mi? Hangi şirkete?
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Şirkete dedim, DEDAŞ dedim yani şimdi...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - DEDAŞ'a dedi.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ha, pardon.
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Sadece Şırnak'ta değil, bölgede özellikle Mardin'de, Siirt'te, Şanlıurfa'da, Diyarbakır'da aynı şeyler yaşanıyor. Maalesef, iktidarın sopası hâline dönüşmüş durumdadır, âdeta işkence yöntemleriyle hareket ediliyor, bir cezalandırma politikası uyguluyor DEDAŞ. Elektrik faturasını tahsil etmeye gelince aslan kesilenler neden elektrik hatlarını düzeltmiyor? Neden yatırımlarını bizim bölgemizden esirgiyor ama zamanı gelince de milyarlar, liralar bu şirketlere ödeniyor? Bakın, bu sorunun bir an önce cevabının verilmesi gerekiyor ve burada net bir şekilde de ifade etmek istiyorum, gerçekten bu kurumların kamulaştırılması gerekiyor; yurttaşı çeteci sermaye gruplardan, kan emici tacirlerden kurtarmak gerekiyor.
Şimdi, gelelim TEDAŞ'a, kamulaştırmasız el atma davası var mı? Var. Bol keseden ödenen tazminatlar var mı? O da var. Burada yurttaşın hakkının ödenmesi ya da ödenmemesi gerektiğini demiyoruz, kurum neden yanlış politikalarla zarara uğratılıyor, onun hesabını sormak istiyoruz. 750 milyon TL yatırım bütçesinin neden yüzde 93'ü harcanmamış? Bunun hesabını sormak istiyoruz.
Altyapı yatırımları gerçekleşmiyor diye insanlar ölüyor, yangınlar çıkıyor, yazın da kışın da saat başı her kentte trafolar patlıyor, elektrik kesintileri söz konusu oluyor. Kurum tamamen özelleştirilmesi için bilerek mi zarar ettiriliyor? Bunu Sayın Genel müdüre sormak istiyorum. Yoksa, bu kurumun zarar etmesi gibi bir durum söz konusu mu oluyor? AKP iktidarı enerji şirketleri üzerinden yandaşlarını palazlandırıyor, büyütüyor, onunla birlikte kendisi de maalesef büyüyor diyerek bitirmek istiyorum.
Teşekkürler.