İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Şimdi, tabii, yasama, ünvanı uzman olmasa da ambar memuruna da denetleme yetkisini verir, başka kimseye de verebilir ve o yetkiyle teçhiz edilmiş olur; bundan yana bir sıkıntı yok. Burada tartışılan mesele nedir? Ünvan, tanımlanmış görev yeri olarak tanımlanıyor yani yürütülen hizmet alanlarına göre bizde ünvanlar belirlenmiş. 1983 yılında işte bir çalışma yapılmış, ünvanlar belirlenmiş. Eğer bir ünvanla bütün meseleleri halledebiliyor olsak o zaman bu kadar, bin küsur tane ünvana ne gerek var? Hepsine uzman derdik, müfettiş derdik, bütün işleri de yaptırabilirdik buna. Demek ki bu ünvan tanımlamasının bir anlamı var. Görev, yetki, sorumluluk çerçevesinde onunla mütenasip bir ünvan belirlenmiş. Burada tartıştığımız konu bu. Yoksa bugüne kadar yanlış uygulandı, doğru uygulandı, böyle bir tartışma söz konusu değil. Yasayla Sayın Cumhurbaşkanımıza bu yetki verilmiş. Az önce bunun için izah etmek istedim. Aslında var olan hükümler yeni sisteme geçerken torba hâlde şey yapılmış. Şimdi, Tütün Kurulu uzmanlığı, Tütün Kurulu kalkınca ne oldu bunlar? Tarım Bakanlığı uzmanı oldu ama bu adamın bidayetten gelen yetkileri var; denetim yetkisi var, bilmem nesi var, şu var, bu var. Onu taşımak için bir torba hüküm konulmuş yani uzmana da şu şu yetkiler verilebilir. Verilebileceği anlamına gelmiyor bu, bunların hepsine verileceği anlamına da gelmiyor. Onun için hani ilerleyen bir zamanda bunları tefrik edip kadro ünvanıyla da uyumlu bir şekilde tarif etmek, yazmak, çizmek doğru olandır. Burada Sayın Genel Müdürüm tartışmaları belki farklı değerlendirdi ama burada bunları tartışmıyoruz. Yani, idare yanlış uyguladı; idarenin kendi denetim sistemi var, yargı var, yanlış uygulasa o dengeler içerisinde zaten bunlar kontrol de edilir ama bizim burada olması gerektiğini ifade ederek söylemeye çalıştığımız budur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)