BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Teşekkür ederim.

Söz almak isteyen başka vekilimiz...

Ben de aldığım notları sizinle paylaşmak isterim. Çevreyle barışık bir yaklaşım, bir strateji, bir politika izlenmesi gerekiyor; her bir Bakanlık için söylüyorum bunu çünkü orada yaşayan, yüzyıllardır yaşayan insanlar var, bu insanların da çok kısıtlı ve dar gelir kaynakları var. İşte, azıcık toprağı var, oradan zeytin alıyor, bireysel çok az balıkçılık yapıyor, çok da az -sizin de belirttiğiniz gibi- hayvanla da hayvancılık yapıyor. Şimdi, bunların da dengesini kurmak gerekiyor. Aldığımız şikâyetlerin başında yani çevreyi korumak adına, tabii, ekonominin de devamlılığı adına bazı adımlar atılmış ama iki yıldır da balıkçılık kooperatifinin ihalesi açılmadığı için balıkçılık yapamıyorlar. Tarım Bakanlığını ilgilendiriyor sanırım, bunun da ivedilikle çözülmesi gerekiyor çünkü çok önemli bir gelir kaynağından hem köylüler hem de Türkiye mahrum kalıyor çünkü dünyada tek olan oradaki yılan balığının ihracatı bu yüzden yapılamıyor ya da vergisi ekonomiye katılmıyor çünkü kaçak avlanma söz konusu oluyor. O yüzden ivedilikle bu sorunun çözülmesi gerekiyor.

Diğer tarafta, pirina ve karasu akıtılmadığını söylediniz göle fakat bunun tam tersi köylülerden aldığımız, vatandaşla bire bir yaptığımız görüşmelerde bunun böyle olmadığı bilgisi bize geldi. O yüzden denetimlerin habersiz yapılması çok çok önemli. Bize verilen, köylülerden aldığımız, orada yaşayan insanlardan aldığımız bilgiler, denetimlerin, haberinin arka kapılardan kulaklara fısıldayarak yapıldığı, o yüzden balıkçılık tesisleri de dâhil olmak üzere tesislerin denetime hazırlıklı oldukları bilgisi bize geldi. Doğru mudur, değil midir, bilmiyoruz. Biz, yerinde incelemede aldığımız bilgileri sizlerle paylaşıyoruz.

Sayın vekillerimiz birçok konuyu zaten anlattı fakat bu toplantının asıl amacı... 4 Bakanlığımızı, hem Bakanlarımızı hem de tüm bürokratları kutluyorum, teşekkür ediyorum. Hepsi seferberlik hâlinde bölge için bir şeyler yapma gayretinde ve çabasında ama problem bir koordinasyonun, paylaşımın ve iş birliğinin olmaması. Her bakanlık kendi bakış açısıyla bir şey yaptığı zaman birinin aldığı karar diğerinin aldığı kararı etkiliyor ve bazen bu karmaşık durumda hiç karar almamak ve yasaklamak en kolay çözüm oluyor ama bir sorunu yasaklayarak da çözemiyoruz. O yüzden, Komisyon olarak biz bu toplantıyı neden yapıyoruz? Bu koordinasyonun, iş birliğinin ve paylaşımın gerçekleşmesi için ve konuya bütünsel, alansal ve bölgesel yaklaşımın sağlanması için. Bu toplantıda -tutanaklara geçmesi adına sayın vekillerimizin de belirttiği gibi- bakanlıklar kendi aralarında bir koordinasyon toplantısı yapıyor mu? Yapmıyorsa bölge adına böyle bir koordinasyon kurulu kurulması mümkün mü? Diğer taraftan, bölgeye alan yönetimi tesis edilmesi söz konusu mu, konuşuluyor mu, mümkün mü? Çünkü bazı konular yerel yönetimin dâhilinde, bazı konular il özel idaresinin, bakanlığın, kaymakamlığın uhdesinde, zaten iki tane ayrı şehirden söz ediyoruz ve bölgeyi etkileyen 10 ayrı ilden bahsediyoruz. O yüzden, ricamız, önerimiz böyle bir alansal, bütünsel yaklaşımı da gündeminize almanız. Daha çok notlar var ama hızlıca diğer kurumları da dinlersek.

Ben sözü şimdi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdür Yardımcısı Fatih Dumanlı'ya veriyorum...