Şimdi birkaç şey söyleme ihtiyacı çıktı ortaya, cevap anlamında değil ama yıllardır Kürt meselesini yakinen takip eden, üzerine yazan, çizen bir isim olarak da akademik bir kimliğimle. Bu Öcalan meselesi, görüşmeler meselesi körlerin fili tarif etmesi gibidir. Ben size emin olun, 7-8 tane, sadece son üç dört yıldaki süreçle ilgili, 2009'dan bu yana olan süreçle ilgili de 10'un üzerinde hemen kaynak, kitap, yorum, dergi, gazete söyleyebilirim ki her biri ayrı bir fantastik dünyadan bahseder. İmralı böyle bir fantastik yere dönüşmüştür. PKK içerisindeki kanatların her birinin ayrı bir fantastik okuması vardır, aynen o körlerin fili tarif etme hikâyesinde olduğu gibi, herkesin bir tutanak kitabı var, herkesin oradan aktardığı bir şeyler var. Ama şu haklı bir talep: Özellikle orada dile getirilen Kamu Güvenliği Müsteşarlığıyla ilgili mesele, ne zaman yayımlanacaksa ben onları bilmiyorum, kendilerine sorulursa onların bir cevap vermesi yerinde olacaktır. Ama benim takip edebildiğim kadarıyla, diğer kaynakları bir kenarda tutarak söylüyorum, açık kaynaklardan PKK'lı aktörlerden hem de birbirini nesheden en az 3-4 tane ayrı akımın 3-4 tane ayrı aktardığı İmralı dünyası var. O dünyalar birbirleriyle çatışma hâlinde. Bunun daha kötüsü sınırın öbür tarafında Suriye'de var. Yani 4-5 tane ayrı PYD, YPG hikâyesi var, İngilizce konuşan, kim olduğunu bilmedikleri ilk muhatap oldukları kişiden sonra BM Güvenlik Konseyine üye olmuş edasıyla üretilen tevatürler, hikâyeler var. Dolayısıyla, Kürt meselesiyle ilgili en önemli başlıklardan biri dezenformasyon maalesef. Bu tabii, yıllardır sorunun demokratik bir şekilde nihayete erdirilip PKK'nın terörden ve silahtan vazgeçmemesinin sağladığı kirli atmosferden kaynaklanıyor. Ümit ederim bu ortadan kalkar diyorum.

26'ncı Yasama Döneminin Birinci Yasama Yılının 14'üncü Toplantısını kapatıyorum.

Yarın saat on birde buluşmak üzere diyorum.

Çok teşekkür ederim.