Komisyon Adı | : | (10/2262,2263,2264,2265,2266,2267) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Uğur Emre Temelli ve Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Doktor Ali Serdar Gürlek'in, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşada açılan yangın güvenliği yüksek lisans programı, ülkemizde yangın güvenliği eğitimi, verdikleri bilirkişi hizmetleri, örnek yangınlar, yaptıkları çalışmalar, saha gözlemleri, alınabilecek tedbirler, Las Vegas'taki otel yangını, Amerika'daki düzenlemeler, yangın güvenlik sistemi ve önerileri hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 08 .04.2025 |
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Şunu söylemek istiyorum: Yangın yönetmeliğine uyuyor ama sizin riskli gördüğünüz bir şey var mı, bu anlamda soruyorum, soru çok net. Yangın yönetmeliğinde aksaklıklar söz konusu mudur? Yani siz deseydiniz "Şu mutfağı şu tarafa yapmış olsaydınız bu yangından kurtulmuş olabilirdik." gibi...
OTURUM BAŞKANI DERYA BAKBAK - Mikrofona konuşur musunuz, kayda geçsin.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Hocam, şöyle demek istiyorum: Şimdi, Kartalkaya'da bir yangın oldu ve siz oraya giremediniz. Giremediniz ama elinize proje geldi ve projeye baktınız, "Zaten şuralarda şuralarda noksanlıklar var." Bu ne demek biliyor musunuz? Yani bu, mevzuata aykırı olmasına rağmen bu kadar kontrolden geçmiş demek. Yani demek istediğim, içeride tadilatlar, tamiratlar olabilir, asansör kovasını bozmuş olabilirler, bariyerleri yıkmış olabilirler, kapıları değiştirmiş olabilir ama biz ilk başta, çıplak olarak mimaride ilk başlangıç noktasında işi doğru yaparsak ondan sonrası çok kolay.
Mesela, biz 99 yılında deprem yaşamış bir iliz. 99 yılından önceki yönetmeliğe göre deprem mevzuatına aykırı binalarımız çok. Aynı şey Yangın Yönetmeliği'ne göre de... Az önce Başkanım da ilave etti. Bizim çok işlek bir caddemiz var, işlek caddemizde -bu son denetimler arttı biliyorsunuz yangından sonra, herkes sahaya çıktı- 24 metre derinliği kurtarmayan bir alanda -yani 24 metreyi geçince arkada bir kapı daha isteniyor, yangın çıkışı iki taraftan isteniyor- izin alabilmesi için apartmandaki bütün maliklerin hepsinden olur alması gerekiyor. O zamana kadar yapılmamış ve böyle bir yönetmeliği olmamış bir yerde işvereni zor duruma sokmuşuz. Caddenin içerisinde 2'si olur alıyor, 40'ı alamıyor yani bir kaos var.
Şimdi, bizim buradaki amacımız mevzuatları tekrar düzenlemek yani mevzuatta açıklar varsa, noksanlıklar varsa... Gerekiyorsa hani mimari takım projeler yapılırken bir yangın bilirkişisinden de bilgi alarak olur alabilir, mesela zemin mekaniği gibi, zemin etüdü gibi, yangın etüdü de olabilir yani öyle bir şey de olabilir diye düşünüyorum. Ama mesela burada aşmak için 99 öncesi -Başkanım bilir- yani 2007 Yönetmeliği'nden önceki şeylerde baktığınız zaman yangın yönetmeliği olmadığı için yapmışlar binaları. Şimdi diyoruz ki: "Yukarıdan olur al." Alamıyor. Ne yapacağız? O zaman ya bu işletmelerin hepsini kapatacağız ya da bir çözüm üreteceğiz, diyeceğiz ki: "Ya, bu tarihten öncekilerde yukarıdan izin almasına gerek yok." Bir kapı açmasına müsaade edeceğiz. Açmak istiyor, imkânı da var, açamıyor yukarıdan izin alamadığı için yani bir tıkanıklık var.
Benim demek istediğim, bu binanın, bu mimari projelerin tekrar gözden geçirilerek... İlk başta siz mesela belediyede görev yapmış olsanız, mimari proje önünüze geldi, baktınız, "Ya, arkadaş zaten bunun bir tane yangın merdiveni var, bunun yeri de tam ortada, asansörlerin yanında. Sizin tahliye edilmenize imkân yok. Bunun çözümü için mutlaka 2-3 merdiven daha yapmanız gerekir." demeniz lazım. Ama şu anda o bina yangın olunca hatırlanan bir bina oldu yani öyle bir sıkıntı var. Bu kadar kurum var, bu kadar denetleyen kurumlarımız var, Turizm Bakanlığı var, İçişleri Bakanlığı var, Çevre ve Şehircilik var, itfaiye var, o var, bu var, herkes denetliyor ama neyi denetliyor? Bir sağlıklı proje olmazsa neyi denetleyecek ki? Yani demek istediğim oydu.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DR. ÖĞR. ÜYESİ UĞUR EMRE TEMELLİ - Sayın Vekilim, anladım ben sizi. Ben size kısaca bir şey söyleyeceğim: Yaklaşık bir ay kadar önce İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle bir toplantıya katıldım ve oraya Türkiye Otelciler Birliğinden de Müberra Eresin -yanlış hatırlamıyorsam- katıldı. Şöyle bir cümle kullandı, çok amiyane kullanacağım bunu, toplantı içinde kullandığı için de söylüyorum aynı şekilde. "Bizim otellerimizin itfaiye ruhsatlarını yenilediler. Bizim otellerimizin ruhsatlarını kapattılar." dedi Müberra Hanım. Baktım, "Niye kapattılar?" diye sordum. "İskânımız yokmuş bizim." dedi.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Eyvah, eyvah! İskânı olmadan nasıl almış?
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DR. ÖĞR. ÜYESİ UĞUR EMRE TEMELLİ - Şimdi soruyu doğru ifade edebildim mi, bilmiyorum. Bunu Otelciler Birliği Başkanı açık açık söylüyor. Şimdi, mimari projede bir şey görmüşsünüz, evet, ben görüyorum. Mesela İstanbul'da Anadolu yakasında Bağdat Caddesi diye bir yer var, belki biliyorsunuzdur. Burası kentsel veya rantsal dönüşüm olarak -nasıl ifade ediliyorsa- çok efektif, çok popüler bir yer. Yangın kompartıman alanlarının hepsi ebeveyn banyosu oluyor iskân alındıktan sonra. Bu rutin yani oradaki bütün projeciler bunları biliyorlar ve onun oraya yapılacağını bilerek, belediyedeki arkadaşlar da o yangın merdivenindeki o kompartıman alanının sonrasında ebeveyn banyosu olacağını veya işte, atıyorum, çamaşır odası olacağını bilerek o projeyi onaylıyorlar. Niye? Çünkü bizim o alanlarımız emsal dışı amma velakin biz bunu desek ki "Biz yangınla ilgili alanları koruyacağız, kontrol edeceğiz." bunlarla ilgili hiçbir dediğimiz olmaz.
Şimdi, projecilik konusunda şöyle bir şey söyleyebilirim: Ben inşaat mühendisiyim, yangından dolayı biraz mekanik, biraz elektrik yorumlayabilirim, haddim değildir bunu konuşmak ama mimari açıdan bir şeyi çözebiliyorsanız gerçekten çözersiniz, çözmek istiyorsanız da çözersiniz; mühendislikte "Çözüm yok." diye bir kavram yok. Yani sizin söylediğiniz gibi, 1990 yılından önce yapılmış yapının yangın çıkışı yok, tamam, ona göre söndürme sistemi yaparsınız, yangın çıkmasını engelleyecek sistemlerle bunları yönetebilirsiniz. Yani şöyle söyleyeyim: Ben şu anda İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü'ndeki Nadir Eserler Kütüphanesi gibi 1715'te yapılmış bir kütüphaneyi FM200'le yangından izole ettim, bunu ben yaptım, bunu yapabiliyoruz yani.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Peki Hocam, 2007 yönetmeliğindeki "mevcut bina" tanımındaki o atıflar bu yangını çözer miydi eğer yapılsaydı?
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DR. ÖĞR. ÜYESİ UĞUR EMRE TEMELLİ - O süreçle ilgili şimdi Serdar Hocam da bir şey söyleyecekti ama ben şöyle basit bir şey söylüyorum: Biz belli şeylerin sürekli denetlenmesi gerektiğini ifa ediyoruz. Yani benim şöyle bir örneğim var: Asansörler 2012'den itibaren "yeşil etiket" "mavi etiket" "kırmızı etiket" diye etiketleniyor, değil mi? Niye? Çünkü asansörlerin güvenlik periyotlarının yapılması gerekiyor ve elektrik mühendisleri odası denetiminde veya makine mühendisleri odası, TSE veya işte ilgili kuruluşlar var, bunları Asansör Yönetmeliği'nde 2020 yılında yapılmış bir revizyonla artık asansöre koyman gerekiyor. İşte, çağrı merkezi koyacaksın; sadece telefon koymakla olmaz, bunu GSM'e bağlaman gerekiyor, asansörün bir kasa gibi güncellemelerini yapıyor. Bunları yapabiliyoruz değil mi? Asansörde bunları denetleyen bir kurum da var, kuruluşlar da var akredite. Bunu biz konutlar için yapmasak dahi, etap etap önce yüksek riskli iş yerleri için belli periyotlarla bunların denetimlerinin yapılması gerekiyor. Yani siz şimdi sürekli, biraz evvel gösterdik, iki sene içinde 3 defa yanmış bir tekstil fabrikası... Hani, biz onun farkındayız, orada sigortadan para almak için yapılıyor ama yine yangın çıkıyor. Bunun önüne geçmek gerekiyor diye düşünüyoruz. O yüzden, denetlenmesinin sürekliliğinin sağlaması lazım.
Yani, bir kere, örneklerini şurada göstereyim ben size tekrardan. Şu sahadaki fotoğrafa bakabilirsiniz, sağdaki fotoğrafta yangın kompartımanı mimari proje olarak yapılıyor. Burası yangın merdiveni, sakın yanlış anlamayın; projesinde yangın merdiveni gözüküyor, ben projeye baktığım zaman "Burada yangın merdiveni var." diyorum ama yerine gelip baktığım zaman cam korkuluklu, paslanmazlı, yerinde vinil döşenen, PVC döşeme olan bir şeyin böyle geçici alçı panel duvarlarla yapıldığını gördüğüm anda bunun iskândan sonra kalkacağını da biliyorum, Türk mantalitesi. O yüzden, bunun önüne geçmek yolu nasıl? Avrupa'da şöyle uyguluyorlar, ben bunu Almanya'da da denetledim, Almanya'da bir şehre gittim: Ani baskın, gidip tespit yapılıyor; bu tarz kuruluşlarda ani baskınlarla bu tarz denetimler yapılabiliyor ama o ani baskın korkusu zaten Avrupa Birliğindeki ülkeleri sisteme uygun hâle getiriyor diye söyleyebilirim.
Hocam, çok konuştum.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA TEKNİK BİLİMLER MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRETİM GÖREVLİSİ DR. ALİ SERDAR GÜLTEK - Estağfurullah.
Yani "Yönetmelik yeterli mi?" diye sordunuz. Baktığımız zaman yeterli, yapılsaydı korunabilirdi.
Başka bir soru: "İtfaiyeler merkezîleştirilsin mi?" Bizim incelediğimiz, itfaiyenin yerelde kalması ama güçlendirilmesi, yerelin nasıl yöneteceğinin merkezden belirlenmesi. Eğitim müfredatı, denetim kriterleri... İşte, itfaiye yerelde denetim personelini kendi istihdam edecek. Bu kişi hangi akreditasyona, hangi sertifikasyona sahip olacak, bunu nasıl elde edecek; bunlar merkezîleştirilsin. Ama bazen duyuyoruz işte, yangın genel müdürlüğü, itfaiye genel müdürlüğü gibi... Hani, siz sordunuz ya "İş güvenliği uzmanı denetlenmiyorsa ne işe yarıyor?" diye, o da ilave bürokrasi ve kadro oluşturmaktan öteye gitmeyebilir. Dolayısıyla, İtfaiye Teşkilleri Yönetmeliği'nin eksikleri olabilir, onlar güçlendirilebilir. Yurt dışında da gelişmiş ülkelerde de itfaiye yerelden yönetiliyor ama eğitim, istihdam ve denetim kriterleri merkezden geliyor.
"Malzeme kontrollerini kim yapıyor?" diye Sayın Başkan sordu. Bu bizim yönetmelikte net bir şekilde tanımlı. Bununla ilgili akredite laboratuvarlar var. Üreticiler, malzeme, yapı malzemesi üreticileri buralara ürünlerini gönderiyorlar ve -yine Avrupa Birliği daha doğrusu Türk standartları Avrupa'yla harmonize- ona göre testler icra ediliyor ve ona göre bir rapor üretiliyor. Orada işte, hangi tip binada yüksekliğine ve fonksiyonuna bağlı olarak hangi malzeme kullanılacağı yine yönetmelikte var. Belediyenin ruhsat dairesinde bu işi denetleyen kişi de onu biliyor ve ona göre olup olmayacağını belirleyebilir diyeyim. Yani bunun altyapısı ve...
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DR. ÖĞR. ÜYESİ UĞUR EMRE TEMELLİ - Burada şöyle bir ekleme yapmam lazım benim.
OTURUM BAŞKANI DERYA BAKBAK - Kapıdaki olaya takıldım da biraz önce.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DR. ÖĞR. ÜYESİ UĞUR EMRE TEMELLİ - Efendim?
OTURUM BAŞKANI DERYA BAKBAK - Kapıda, oradan dolayı şey yaptım, evet.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DR. ÖĞR. ÜYESİ UĞUR EMRE TEMELLİ - İşte, ondan şimdi bahsedeceğim.
Şuradaydı onun fotoğrafı. Şimdi, kapıyla ilgili şunu söyleyeceğim: Türkiye'de biz tasarrufa uygun milletiz, tasarruf yapmayı seviyoruz. Yangın kapıları standart izolasyonlara göre üretiliyor, işte altmış dakika, doksan dakika diye bir şey var ve yüz yirmi dakika. Ama biz bir yerde tadilat yaptık, o yangın kapısını söküyoruz, ondan sonra başka bir yere taşırken onu kesiyoruz, doğruyoruz ve izolasyon kaybına sebebiyet veriyoruz. Orada tekrardan bir yangın kapısı var gözüküyor ama doğru inceleyen birisi o yangın kapısının artık izolasyonunu kaybettiğini, sızdırmazlığını kaybettiğini görebiliyor.
Yine, benzer şekilde, bu soldaki resimde gördüğünüz -burada gözüküyor herhâlde- kapı inanın dışarıdan baktığınız zaman "Bu kapıya minimum 10 bin lira para vermişlerdir." dersiniz yani çok kaliteli, çok sağlam gözüken bir kapı, boyası vesairesi ama on iki dakikada yandı. Yani minimum altmış dakika dayanması gereken bir kapı on iki dakikada yandı. Şunu da açık açık söyleyeyim: Bu kapı deforme edilmiş bir kapı değildi yani bir yerden sökülüp başka bir yere takılmış bir kapı değildi ama işte, böyle büyük sanayi kuruluşları, hastaneler, dershaneler, okullar bu kapıları bir mimari değişiklik, revizyon yaptıkları zaman atmıyorlar "Nasıl olsa bir daha bir yerde kullanırız." deyip onu oradan şey yapıyorlar ama bunlarla ilgili, mesela şurada gördüğünüz gibi, bu kapı -şimdi şuraya baktığın zaman- bu kapı buranın kapısı mı? Sağdaki resme baktığınız zaman, buranın kapısı değil sanki, bu kapı sökülmüş başka bir kapı takılmış gibi de gözüküyor burası.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Kapı oranın kapısı da ölçü...
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DR. ÖĞR. ÜYESİ UĞUR EMRE TEMELLİ - İşte, doğru, bu olabilir ama buranın kapısı da olmayabilir bu. Çünkü normalde bizim 90'a 210 net ölçüye sahip kapı ölçülerimiz vardır ama sanki burada o da yok gibi gözüküyor.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - O köpük yanıcı mı peki, üstteki?
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DR. ÖĞR. ÜYESİ UĞUR EMRE TEMELLİ - Bu köpük şöyle üstat, eğer bu köpük... Şurada biraz büyütmeye çalışayım, görebiliyorsanız eğer. Bu köpük işte -şimdi marka belirtmeyeyim burada- hafif böyle pembemsi ise... Uluslararası 2 tane marka var Türkiye'de şu anda çok fazla ürün satan; Fischer ile Hilti. Bunların yanmaz diye adlandırdığı köpükleri var ama bunlar... Türk mantığı yine söylüyorum, pembeleştirilmiş poliüretan köpük de yapıyoruz merdiven altı.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Sarısı mı poliüretan köpük? B1 sınıfı olan değil mi?
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DR. ÖĞR. ÜYESİ UĞUR EMRE TEMELLİ - Evet.
Şimdi, sağda gördüğünüz bu poliüretan köpük, yanan köpük veya solda gördüğünüz şu beyaz, açık sarı gibi gözükenler de bunlar yanıcı malzemeler, poliüretan köpük ve artı olarak bunları kullanıyoruz. Bunların da...
Şimdi, şöyle bir şey var: Malzemeyi kim yapıyor? Aslına bakarsanız bu şuna geliyor: Bunu yapan işçiler maksimum ortaokul mezunu yani bunun detayının sorumluluğunu bilen insanlar da değiller. Birileri onlara "Gidin bu işi yapın." diyorlar, onlar da fiyat performans açısından en uygun bulduklarıyla bu işleri yapmaya çalışıyorlar ama bunun arkasının nasıl geleceğini şey yapmıyorlar. Çünkü şöyle bir algı var; ben şimdi, inşaat mühendisiyim ve depremlerle ilgili biraz fazla çalıştığım için, burada sözü gelmişken söyleyeyim: Bir bina depremde göçtüğü zaman hep inşaat mühendislerini, firma sahiplerini içeri alıyorlar, sorgulamaya alıyorlar. Orada çalışan işçileri kimse almıyor. Oradaki işçi demiri belki eksik bağladı, bağlamadı, umurunda değil çünkü sorumluluğu yok.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Hocam, skalayı genişlettiniz iyice.
KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - Denetim mekanizmaları önemli.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DR. ÖĞR. ÜYESİ UĞUR EMRE TEMELLİ - İşte, bizim denetim mekanizmamız şöyle: Mühendisler sahada uygulamayı denetlemesi gerekiyor. Mesela İstanbul'da bir ilçe belediye başkanından ben şöyle bir ricada bulundum -ki değer verdi bana, sağ olsun- dedim ki: "Üstat, depreme dayanıklı bina yapmak istiyorsan yapı ruhsatlarında mimar kullanma." "Niye hocam?" dedi. "Mimar statikten anlamaz ki. İnşaat mühendisini kullan yapı ruhsatlarında, bu senin farkındalığın olsun. Sen statik sistemini sağlam çıkarttıktan sonra mimar bir şekilde zaten yürür, mimar kalkıp oradaki demiri kontrol edebilecek yetkinlikte olmayabilir." dedim.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Yapı denetim var sonuçta, yapı denetim gidip kontrol edecek yani o mühendis gitmeyecek ki.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DR. ÖĞR. ÜYESİ UĞUR EMRE TEMELLİ - İşte giderse.
KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - Bu arada üniversite mezunu çok fazla inşaat işçisi var, atanamayan öğretmen var çok fazla inşaat işçisi.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DR. ÖĞR. ÜYESİ UĞUR EMRE TEMELLİ - Var. Ama yine şuna geliyor Vekilim: Biz mesela şu soldaki uygulamayı... Çok açık konuşayım mı, bu kurumsal bir hastane, bakın, çok kurumsal bir hastane. Bunu ben gördüm, o kurumsal hastanede çalışan belki 5 mimar, 3 inşaat mühendisi, 2 makine mühendisi vardı. Yani bunu bizim algıda seçicilik olarak da adlandırabilirsiniz, konumumuzda uzmanlık olarak da adlandırabilirsiniz. Yani "Cehalet mutluluktur."a gidiyor. Bilmiyorlar çünkü. Bilmedikleri bir konuda insanları da sorgulayamıyorsunuz doğrusunu konuşmak gerekirse.