TAHİR AKYÜREK (Konya) - Ben de özellikle Kartalkaya konusunu soracaktım hocam gibi, onu geçiyorum.

Gerçekten şu vurgu çok önemliydi, ben not aldım: "İtfaiye yetişti mi, itfaiye görevini yaptı mı, itfaiye ne durumda?" konusu çok gündem oluyor ama önleyici tedbirler, önleyici mimari uygulamalar, önleyici tasarımlar vesaireler konusu arka planda kalıyor; bu vurgunuz çok doğru. Mesela, Belediye Başkanlığı yaptığım şehir Konya'da, Konya'nın en büyük ayakkabı deposunda yangın başlamış. Sahibi arıyor durmadan "İtfaiye nerede kaldı, saatler geçti?" diyor. Yedi dakikada yetişmiş itfaiye ama onun için tabii, saatler gibi geliyor. Sonra incelediğimizde gördük ki hiçbir tedbir alınmamış o kocaman plastiklerle dolu, lastiklerle dolu depoda. Bu konunun çok öncelikli olarak değerlendirilmesi gerekiyor.

Sonuç ve öneriler bölümündeki şeyler çok yerinde. Şöyle ki Türkiye'de, mesela İstanbul Üniversitesinde sivil savunma ve yangınla ilgili, itfaiyecilikle ilgili ön lisans programı 2001-2002 yıllarında başlamış. Bizim şehrimizde de yedi sekiz sene sonra başladı sanıyorum. Tamamen yetişmemiş, eğitimsiz elemanlarla Türkiye'de yangına müdahale ediliyordu ve hâlâ da aslında büyük oranda öyle. Bunun bir mevzuata bağlanarak aslında bir meslek mevzuatıyla kesin sınırlarının belirlenmesi ve ona göre yola devam edilmesi gerekiyor.

Şunu sormak istiyorum: Bir koordinasyon merkezi kurulması maddesi var önerilerinizde, yangın güvenliği için koordinasyon merkezi; burada neyi kastediyorsunuz? Ulusal çapta bir yapıdan mı bahsediyoruz, iller bazında bir yapıdan mı? Bunu özellikle merak ettim.

Teşekkür ediyorum Hocam.