| Komisyon Adı | : | (10/2262,2263,2264,2265,2266,2267) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Grand Kartal Otel Yangını Bilirkişisi Profesör Doktor Servet İbrahim Timur'un, bilirkişi heyeti olarak hazırladıkları rapor ile otel yangınının başlaması ve yayılmasına ilişkin tespitleri hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 09 .04.2025 |
RESUL KURT (Adıyaman) - Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum.
Öncelikle, raporun hazırlanmasında özverileri ve katkıları için heyete teşekkür ediyorum. Bu elim olayda kaybettiğimiz vatandaşlarımıza da tekrar Allah'tan rahmet diliyorum.
Tabii, büyük bir yangın, dünyanın yaşanmış en büyük felaketlerinden biri. Çok sayıda vatandaşımızı kaybettik ve bunun acısını da hepimiz yüreğimizde hissediyoruz.
Benim birkaç sorum olacak. Birincisi: Biz olay yerini beraber gördük. Yangın merdivenleriyle ilgili ne gibi eksiklikler tespit edebildiniz? Yangın merdivenlerinde ne gibi sorunlar vardı? Yangın merdiveni mevzuata uygun olsaydı bu kadar büyük bir facia yaşanabilir miydi? Tabii, burada olayı ayırmak lazım. Birincisi, işletmenin alması gereken birçok tedbiri almadığı ve bu faciaya sebebiyet verdiği apaçık görünüyor. İkincisi, birtakım önlemler alınmış olsaydı, belki bu kadar büyük bir facia yaşanmazdı dolayısıyla yangına müdahale edemeyiz ama canlarımızı kurtarabilmemiz, hayatları kurtarabilmemiz mümkün olabilirdi. 24 Aralıkta Bolu Belediyesi İtfaiyesi bir ruhsat talebiyle inceleme yapıyor ve 8 maddeden oluşan uygunsuzluklar tespit ediyor; bu uygunsuzluklarla ilgili de herhangi bir kamu kurumuna bilgi vermediği bilgisi var bizde. Eğer bu 8 maddeden oluşan uygunsuzluklar giderilmiş olsaydı bu kadar büyük bir facia yaşanabilir miydi, daha az bir kayıpla atlatabilir miydik?
Bir diğeri: Bolu Belediyesi... Bu olayda, hepimiz canlı izledik, insanlar can havliyle kendilerini pencerelerden atıyor. Burada, hepimiz biliyoruz ki, şişirilebilir atlama yatakları var yani itfaiyecilerin kullanması gereken. Şişirilebilir atlama yatakları bu olayda kullanıldı mı? Vatandaşlarımız şişirilebilir atlama yatakları olsaydı atladıklarında hayatta kalabilirler miydi?
Yine, özellikle Jandarma ve Polis Kriminal birimleri için, hakikaten, sizin anlattıklarınızdan -ben eski bir müfettiş olduğum için daha titiz bakıyorum- büyük bir sorumsuzluk örneği sergilendiğini, delillerin bilgisizlik veyahut da konunun mahiyetine sizin kadar nüfuz edememelerinden dolayı büyük bir sıkıntı yaşandığını anlıyoruz.
Burada taleplerinizi de yazmışsınız. Aslında belki Türkiye genelinde bu tür büyük afetlere, bu tür büyük olaylara müdahale etmek için hem Jandarma Kriminalde hem de Emniyet Kriminalde daha uzman, daha nitelikli, hani, anında müdahale edecek bir ekip olması ve bu ekibin de çok iyi eğitimli olması gerektiğini düşünüyorum.
Biz burada hep işletmeyi eleştirdik, yangın eğitimi vermemiş. Eğitim her şeyin başı; hakikaten, bir yangın eğitimi verilmiş olsaydı belki birçok can kurtulmuş olacaktı. Dolayısıyla, bizim Komisyonumuzun da hem Jandarma hem de Emniyete bu yönde bir tavsiyesinin olması gerektiğini düşünüyor, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Resul Bey, teşekkür ediyorum.
Buyurun.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Sayın Bakanım, hemen ben şöyle söyleyeyim, sondan geleyim: Öncelikle, Polis Kriminal Laboratuvarını ve Polis Kriminal Ekspertiz Laboratuvarını tenzih ederim, Jandarmada bir iki sıkıntı var; İstanbul'u da tenzih ederim ama Ankara'da bir sıkıntı olduğunu gördük. Hani, orada mesela kimya incelemesi yapan uzmanın altyapısı nedir, birikimi nedir, neyi nasıl yapmış ya da... Hani "Oradaki kablo incelemesinde gözle görülen analizlerde şase görülmüş." Böyle bir şey mümkün değil yani biz Adli Tıpla yıllardır çalışan insanlarız.
Sondan geldiğim zaman, İtfaiye esasında oraya atlama şeysi götürüyor fakat bunun yandığı ve kullanılmaz duruma geldiği anlaşılıyor. Bu, esasında, gene son bir çözüm; biraz sonra Nuri Hocamız söyleyecek fakat -Bakanımızla da görüştük esasında- şudur: Bakın, Belediyenin yetki alanı veya değil ama önerilerde 6'ncı madde: "Otellerin, belediye yetki alanı içerisinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın, periyodik olarak itfaiye tarafından yıllık denetlenmesi ve raporlama yapılması; yanında otel yetkililerinin görevlendireceği yetkin personel -yani bir isim arıyoruz, bir görevli kişi; bakanımızın söylediği gibi- tarafından aylık, altı aylık ve bir yıllık kontrolünün yapılarak tüm işlemlerin belgelendirilmesi gereklidir." Şimdi, burada yangın çıktığı zaman itfaiyeyi çağırıyoruz ama yetki vermiyoruz ya da "Yetkisi yok." diyoruz. 2007'deki raporda, hani, 8 tane uygunsuzluk diyorsunuz ya; daha fazla uygunsuzluk var. Mesela, orada LPG tesisatıyla alakalı bir şey yok; biz bunları da raporumuza yazdık, ona bakarsınız. Şimdi, oraya gidip ben incelesem -ki bunlar bilgili insanlar esasında- LPG'nin nereden... Yani, konuşuyoruz işte; siz de gitseniz bunun nasıl buraya geldiğini, niçin burada sisi, otomatik sistem olmadığını görürsünüz.
Nuri Hocam, sen mimari açıdan da söyle yani vekil beyin söylediği şekilde.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Buyurun.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Ben, izninizle, bu konuyla alakalı olmak üzere aslında binada alınması gereken bazı tedbirler olduğunu bir kere vurgulamak isterim çünkü değerli hocalarımızın şimdiye kadar yapmış olduğu konuşmalar esasen yangının çıkış anı ve sonrasına ilişkindi. Bizlerse normalde bir bina tasarımında bu planlamaları yaparken, özellikle yangınla alakalı çalışmaları yürütürken önleyici tedbirlerin ağırlıklı olması gerektiğini biliriz; dolayısıyla, yangın başlamadan önce alınması gereken o tedbirlerin olup olmadığını denetlememiz gerekiyor binada; sonra eğer herhangi bir sebeple... Bu, kazara olabilir veya kasıtlı olabilir çünkü yangın istatistiklerine baktığımız zaman aslında giderek, maalesef, yükselen bir eğilimle kısıtlı olarak da binalarda yangının çıkartılabildiğini görüyoruz. Dolayısıyla, önleyici tedbirler açısından değerlendirdiğimiz zaman, bir kere bizim açımızdan en önemli şey, o binayı kullanan kişilerin bir yangının başladığı andan itibaren emniyetli bir şekilde bina dışındaki emniyetli bir alana kadar çıkartılabilmesidir. Şimdi, bu süreci takip edebilmek için de binanın sağlaması gereken bu kaçan insanlara bazı koşullar, bazı ortamlar olması gerekiyor ki bu ortamlar içerisinde en değerlisi kaçış yollarıdır. "Kaçış yolu" dediğimiz şey, kapalı bir mekân içerisindeki en olumsuz durumdaki kullanıcı, isterseniz burayı hemen örneklemek amacıyla söyleyelim, buradan çıkabileceğimiz tek bir kapı var, şu anda tahmin ediyorum içeride 50'den fazla kişiyiz, mevcut yönetmeliğimiz şöyle diyor: Risk seviyesi açısından değerlendirildiği zaman böyle bir ortamdan aşağı yukarı 50 kişinin üzerinde eğer kullanıcı varsa en az 2 tane kaçış kapısının olması lazım.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Meclis bile sakat.
SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Doğru, toplantı salonlarında ve şeylerde böyle.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Ben size örnekledim. En olumsuz durumdaki kullanıcı kim? Onu da hemen örnekleyelim: Kapıya en uzak durumdaki bir kişi yani bu, muhtemelen köşelerde oturan bir kişi olacaktır, yerinden kalktıktan sonra buradaki mobilya düzenine göre hareket etmesi gereken tüm boşlukları kullanarak kapıya kadar ulaşacak, kapıya ulaştığı noktadan itibaren de koridorlarda kaçış için ayrılmış olan boşlukları kullanarak yani bu aşağı yukarı 80 santimetrelik boşlukların altına inmemek kaydıyla kaçış yoluyla işaretlenmiş olan -ki dışarıda var, gördüm bunları- yolları takip ederek bina dışarısına çıkabilecek yolun tamamıdır. Dolayısıyla bunlar da yönetmelikte aslında tarif edilmiştir yani tek yönlü veya iki yönlü kaçış yolu olarak tarif edilmiştir. Binada otomatik "sprinkler" sisteminin bulunması ya da bulunmaması durumuna göre de bu mesafeler yine ayrıntılı bir şekilde verilmiştir.
Şimdi, Kartalkaya özelinde bu denetlemeyi yaptığımız zaman binadaki kaçış yollarının maalesef, aslında hem mesafe olarak hem de yangına korunumlu alanlar itibarıyla istenilen koşulları sağlamadığını açık ve net olarak söyleyebiliyoruz çünkü özellikle tahliye amacıyla kullanılan kat, burada zemin kattır, insanların kaçabileceği tek bir var. Zemin kata kadar üst katlardaki ve zemin katın altındaki tüm kullanıcıların bu kata kadar erişip bu noktadan itibaren de dışarıya kaçabilecekleri noktaya kadar olan toplam mesafenin de "sprinkler" tesisatı olmadığı için 10 metreyi aşmayacak şekilde ve gözle görülebilecek şekilde planlanmış olması gerekiyor.
Şimdi, peki, zeminin üstündeki ve altındaki katlardaki kullanıcıların hangi yolları takip etmesi gerekiyordu? Planlara bakacak olursanız, elinizde raporlarda, raporun büyük kısmında özellikle göreceksiniz; koridorların sonundaki kullanıcıların özellikle kapıdan çıktığı andan itibaren kaçabileceği 2 tane aslında yol var normal olarak. Bunlar kaçış merdiveni olarak planlanması gereken ancak gerçek kaçış merdiveni özelliğini sağlamayan 2 merdivendir yani binanın orta yerinde bulunan ana merdivenin dışında aslında binada 2 tane daha merdiven var fakat merdivenlerin kaçış merdiveni özelliğini sağlayabilmesi için mutlaka korunumlu yapı elemanlarından yapılmış olması gerekir; mutlaka kapısının duman ve alev sızdırmaz özellikte olması gerekir; bu kapıların binanın yüksekliğine bağlı olarak en az 90 dakika, yapı elemanlarının ise en az 120 dakika boyunca yangına dayanıklı olması gerekir. Bu korunumlu alan içerisinde boyutsal özellikleri itibarıyla kapasite kontrolleri yapıldığı zaman merdiven kollarının ve sahanlıkların 80 santimetrenin altına inmeyecek şekilde planlanmış olması gerekir. Bu alanın içerisine açılan şaft ve benzeri korunumsuz alanların bulunmaması gerekir ki bu alanların içerisinde özellikle merdivenlerden bir tanesinde bir servis asansörü bulunmaktadır. İkincisi, her iki merdivenin içerisinde de kat holleri, kat ofisleri bulunmaktadır ve bunlar da maalesef direkt olarak merdivenin içerisine korunumsuz kapıyla açılmaktadır.
Şimdi, böyle bir durumda biz binada yapmış olduğumuz incelemelerde merdivenlerin kapılarının neredeyse hemen hepsinin ahşap olduğunu ve bu yangın sonucunda da bu kapıların tamamen veya kısmen yanmış olduğunu gördük yani insanlar merdivene kadar izlemeleri gereken yolu gerçekten katedebilmiş olsalardı bile bu merdivene ulaştıkları andan itibaren zemin kata kadar korunumsuz bir alan içerisinde ilerlemek durumunda kalacaklardı. Dolayısıyla merdivenler maalesef gerçek kaçış merdiveni özelliğini sağlamıyor. Bu nedenle, en olumsuz durumda yani en üst kattaki mesela kullanıcıdan itibaren merdivenin içerisinde almak zorunda olduğu yolun tamamını da bu izin verilen kaçış yolu için değer neyse o değerin içerisine mutlaka katmamız gerekiyor ki bu değerler maalesef toplandığı zaman bina dışına açılan son kapıya kadar izin verilen değerin çok üzerine çıktığını görebiliyoruz. Üstelik bina içerisindeki maalesef yangının yayılma yolları itibarıyla şaftlar, ana merdiven kovası, mevcut diğer -bu az önce saymış olduğum- merdiven boşlukları, asansör kovaları bunların tamamı katlar arasında yangının özellikle üst katlara doğru hızlı bir şekilde yayılması için ortam oluşturmuştur. Üstelik yanıcı maddelerin çokluğu nedeniyle ortaya çıkan duman ve dumanla beraber ortama yayılan toksik gazlar insanların bu alan içerisinde, kaçış yollarında hızlı bir şekilde hem görünürlüğünü kaybetmesine hem de bu toksik gazların solunması nedeniyle de can kayıplarının oluşmasına neden olmuştur.
SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Şu anki oda sayısı ile ilk proje arasındaki oda sayısı arasındaki farkı tespit edebildiniz mi, var mı yani imara aykırılık var mı?
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - O tespiti yapabilmiş olmak için elimizde 2 farklı projenin olması gerekiyordu, biz sadece tek bir projeden yola çıkarak bu denetlemeyi yaptık.
SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - İskâna aykırılık...
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Yani mevcut olan projeden yola çıkarak aslında...
CEM AVŞAR (Tekirdağ) - 1997'deki mi?
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Daha önce.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Bizim daha önce kullanmış olduğumuz yani raporda belirtmiş olduğumuz aslında tarih...
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Hayır, Sururi Bey'in sorduğu, orada 11 ve 12'nci kat var ya, sonradan yapılan...
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Evet.
SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - O ve tabii, yine, iş yeri açma ruhsatı da gidecek, yine bir yangın raporunun gitmesi gerekiyordu.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Esasen şöyle düşünebilirsiniz yani son katları eklememiş bile olsak zaten saymış olduğum eksiklikler sebebiyle kaçış uzaklıkları sağlanmıyor, kaçış yollarıyla ilgili gereklilikler sağlanmadığı için buna ilave yapılmış olması zaten durumu daha da kötüleştirmiş durumda. Üstelik...
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Hocam, şöyle bir şey, yalnız burada, bu otel yanlış hatırlamıyorsam 97 yılında, ilk yangın yönetmeliğimiz 2002...
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Haklısınız.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Bu söylediklerimiz şu anki mevcut yangın yönetmeliğine...
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Esasen değil yani 2002'deki yangın yönetmeliğinde de bu koşulların çoğu geçerliydi.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - 2002'de de vardı.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Vardı, aynen.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - 2002 kalktı, 2007 ve en son 2020'de revize... Şunu anlatmaya çalışıyorum, 1997 yılında bu işi tasarlamış olan bir mimar bu söylediklerinize, anlattıklarınıza göre tasarlamamış olabilir.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Hayır, şöyle düşünmek gerekiyor: Şimdi, 2002'deki yönetmelik de dâhil olmak üzere... Şu an 2002 yönetmeliği geçerli değil, şu an kullanmakta olduğumuz yönetmelik 2007 yönetmeliğidir aslında, temeli ona dayanmaktadır; dolayısıyla, bunun üzerine, farklı tarihlerde 2009, 2012, 2015, 2021 yıllarında revizyonlar yapılmıştır. Mevcut olan yönetmeliğin koşulları aslında 2002'deki sizin bahsetmiş olduğumuz madde itibarıyla çok büyük farklılıklar içermiyordu. Dolayısıyla...
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Hayır, 97'de yapmış adam yani.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Anlatacağım efendim.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Şeyi de söyleyebilir misiniz yani burada, bilirkişi raporundaki 1983-2005 yılları arasında Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik'e göre yangın denetimini Kültür ve Turizm Bakanlığı yapıyor, ne yönetmeliğine göre yapıyor, yönetmelik nerede? Onu bir söyler misiniz yani onu da bir açıklarsanız yani buradaki raporla bir örtüşsün.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Ben ulusal yangın yönetmeliği açısından isterseniz o değerlendirmeyi öncelikli olarak yapayım.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Ama yani 1983'deki Turizm Bakanlığının elindeki yönetmelik nedir? Ben aradım, bulamadım.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Böyle bir yönetmelik yok aslında yani...
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Turizm Bakanlığı böyle bir şeyi, ilk ruhsatı verirken bir yangın yönetmeliğine göre denetlemesi gerekiyormuş yani.
NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - Turizm Bakanlığı yangına bakmıyor.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Bakıyor işte.
NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - İş yeri açma, çalışma ruhsatına bakıyor.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Bakıyor işte "Turizm Bakanlığı yangın denetimi yapmıştır." diyor.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. RAMAZAN ÇAĞLAYAN - 2005'ten önce Turizm Bakanlığı yapıyordu, doğru, İl Özel İdaresi Kanunu yürürlüğe girdikten sonra il özel idaresine geçiyor.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - 1983 ve daha...
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. RAMAZAN ÇAĞLAYAN - 2002'den önce de yönetmelik yok.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Evet yani Turizm Bakanlığı... Malzeme seçimi dâhil bizim Turizm Bakanlığıyla ilgiliymiş yani onları da konuşacağız. 1983-2005 yılı öncesi...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Türker Bey, şöyle konuşalım mı, şu anda konuştuklarınız kayda girmiyor.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Öyle mi?
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Evet, mikrofon açık olmadığı takdirde kayda girmiyor.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Bu yangın yönetmeliğiyle ilgili bir noktada hocamın faydası olacağı için onun için atıfta bulundum, özür dilerim.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Rica ederim, estağfurullah. Yani resmî binalarla ilgili uygulanmakta olan aslında bir yönetmelik vardı ancak bunlar sivil binalara uyarlanan yönetmelik maddeleri değildi. Aslında Türkiye'de ilk defa ulusal ölçekli yangın yönetmeliği öncesinde, 92 yılında İstanbul'da uygulanmaya başlayan bir yangın yönetmeliği var, 2002'ye kadar aslında bu yönetmelik hep kullanılmış ancak İstanbul için geçerli olmuş. Diğer şehirlerde bu konuyla alakalı farkındalık oluşturan -en azından bazı şehirlerde- bu yönetmelik referans alınmak kaydıyla bu aralıkta çeşitli uygulamalar yapılmış. 2002'de ilk defa...
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Yani her yerde uygulanmıyor mu?
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Tabii, tabii; hayır, böyle bir zorunluluk zaten yok. Dolayısıyla, mesela, askeriyenin de geçmiş tarihte yani Ulusal Yangın Yönetmeliği öncesinde uygulamış olduğu bir yönetmelik var ancak bu da sivil değil. Dolayısıyla, Türkiye'de aslında ilk yangın yönetmeliği 2002'den bu yana uygulanmaktadır ve 2002'deki yangın yönetmeliği de dâhil olmak üzere yönetmelik 2 temel bölümden oluşur; bunlardan bir tanesi yeni yapılacak olan binalarla ilgili, ikincisi ise mevcut binalarla ilgilidir.
Şimdi, sizin söylemiş olduğunuz şeye geleceğim. Mevcut binalarla ilgili yani yönetmelik çıkmasından önceki tarihte yapılmış olan binalarla ilgili çalışmalar ise bu yönetmeliğin Resmî Gazete'de yayınlandığı tarihten itibaren bir yıl içerisinde bu yönetmeliğin uyarlanmasıyla ilgili bir madde içerir. Mevcut yönetmeliğimiz de zaten benzer şeyleri ifade ediyor. Yani şu andaki yönetmelikte 2007'ye atfen bunu ifade etmektedir. Dolayısıyla şimdi, bunu yapmadığınız takdirde bunun bir yaptırımının olması gerekir ancak bu yaptırımlar ne oranda uygulanmaktadır, bu belki tartışılabilir.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Yaptırım da var yani yapı kullanma izin belgesi iptal ediliyor.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Haklısınız ama yani ben şimdiye kadar iptal edilen bir bina görmedim açıkçası.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Mesele o zaten orada. 2019 yılında da öyle bir şey çıkmış ki madde 138, orada deniliyor ki: "2007 öncesi yapılan, 2020 yönetmeliğinin gerekleri aranmaksızın 2002'ye uygun mu değil mi diye bakılmadan yangın korunması hükümlerinin aranmaması esastır."
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DOÇ. DR. NURİ SERTESER - Evet, doğru, belirli bina tipleri için, belirli fonksiyonlar için aslında o çıkarılmıştır, aynen.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ama o direkt yazmış otellere, "O aranmaz, otelde aranmaz." diyor.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Sayın Vekilim, Sayın Bakanım; bu arada şunu söylemekte fayda var: Bütün bu yönergeler, mevzuatlar esasında nominal sistemlerdir, standart sistemlerdir. Yani siz eğer bir tesis, fabrika, otel kuracaksanız şöyle: Ben otelime müşteri alacağım, uluslararası manada bu oteli o şekilde inşa etmeliyim ki dışarıdan müşteri alabileyim. Dolayısıyla standartlar sadece Türkiye'deki standartlarla ilgili değildir. Yoksa, bulamıyorsanız, benzer standartta... Bu Avrupa Birliği'yle de uyum müktesebatı için son zamanlarda, işte, son yirmi-yirmi beş sene diyelim veya neyse, Avrupa Birliğiyle alakalı. Onun dışında, işte, bazı hususlarda Japon JICA ya da Amerikan FEMA ya da İngiltere standardı ki İngilizler yangın konusunda çok uzmandırlar, iyidirler esasında; bunlar uygulanabilir. Yani ben bir otel kuracağım, kalkıp da sadece 250 metrekareye biten yangın söndürme tüpü koymak değil, oradaki riski bulmam lazım.
Bu arada güzel bir noktaya temas etti Nuri Hocamız. Resul Bey'di, Resul Bey çıktı herhâlde; Sayın Bakanım, burada sabotaj da olabilir, art niyetli insanlar da olabilir. Şimdi, biz burayı kurduğumuz zaman bunu da öngörmemiz lazım. Ednan Bey'in söylediği, evet, istihbarat yüzde 95'i açık kaynaklardır. Bugün Google'a girin, yorumlara bakın ya da sosyal medyaya girin; herhangi bir kurum, herhangi bir otel, herhangi bir kişi hakkında bir bilgi sahibi olursunuz. Tabii ki üstüne eklemek önemli yani yüzde 95-98, yüzde 100 yapmak önemlidir. Bizim genelde gördüğümüz şey şu: herhâlde, Nuri, sen de onu görüyorsun, biz beraber çalışıyoruz zaten birçok hususta, dediğim gibi, bir gecekondulaşma var ve insanlar nominalle yetinmeye çalışıyor, işi idare etmeye çalışıyor, "mış" gibi yapmaya çalışıyor; onu da biz şeyimizde vurguladık.
SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Hikmet Hocam, bu yabancı tur operatörü zaten -Komisyonda bu çok tartışılıyor- İngiltere ve Almanya'daki yabancı tur operatörleri burada çalıştıkları otellere bu standartları bizim standartlarımızı kabul etmeden uygulatmıyor.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Çok güzel, 8'inci maddede "Turizm alanında faaliyet gösteren TÜRSAB ve ulusal bazda seyahat ve yeri satışı yapan, seyahat organizasyonu düzenleyen kuruluşların da orta ve büyük kapasiteli otellerde yangın önlemleri uygulamaya yönelik inceleme yapabilmelerine ve kamuyla paylaşmaya olanak yaratılmalıdır." demişiz. Şimdi, bu eksik yani. Şimdi, şu anda, Bakanımızın bizden istediği, Komisyondan olarak sizin bizden istediğiniz bu esasında.
SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Bizimkiler çok eksik değil, revize edilmesi lazım, düzenlenmesi lazım tekrar.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Evet.
Burada siz tarihî bir fırsat tutuyorsunuz Sayın Bakanım yani bu Komisyon çok önemli bir Komisyon; bunu da tekrar hatırlatmakta fayda var.