KOMİSYON KONUŞMASI

LÜTFİYE SELVA ÇAM (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Kısmen cevapladınız sorumu ama 90'lı yıllarda ODTÜ'de okurken danışmanım dışarıyla birlikte, endüstriyle iş birliği yapıyor diye dediğiniz gibi böyle çok dışlanmıştı ama şu anda da aynı şeyi söylemeniz beni üzdü açıkçası.

Şöyle bir şey görüyorum tanıştığım insanlarda: Eğer girişimci ve yazılımla birlikte bir hukuk alanında kendini geliştirmişse bir fark yaratıyor; mühendis ve yazılım biliyorsa bir fark yaratıyor; tıp mezunu ve girişimci artı yazılım biliyorsa bir fark yaratıyor. Yani burada multidisipliner bir çalışmanın içerisinde olmak sizce de bu fark yaratan, öncü olan ve -az önce söylediğiniz- o yaratıcı girişimciliği içerisinde hisseden kişilere ön açmak fark yarattırabilecek mi Türkiye'de de, bir?

İkincisi, az önce tabii örnekler verdiniz, bu bir devlet politikası mı olmalı, üniversitelerin kendi iç dinamiklerindeki bir politika mı olmalı endüstriyle iş birliği? Burada dünya örneklerine baktığımızda en iyi örnek diye bahsedebileceğimiz örnekler neler acaba? Bunu da öğrenmek istiyorum. Mesela, Amerika bunu başarırken hangi metodolojiyle başarmış olabilir?

Bir de biz ters beyin göçünü hızlı bir şekilde sağlayabilirsek... Aslında yetişmiş çok ciddi isimler var, sizin gibi, işte J.P. Morgan'da var, Microsoft'ta var yani ilk 3'lere girebilecek kişiler var. Bunları ters beyin göçüyle ülkemize çağırdığımızda ve tatmin edici bir noktaya getirdiğimizde acaba daha hızlı bir yol katedebilir miyiz? Çünkü 2017'den itibaren baktığımızda gerçekten bir tren o dönemde kaçmış ama şu anda treni yakalayıp hızlı yol katedebilmemiz için ne yapmamız lazım? Belki çok kapsamlı bir soru ama az önce zaten belli oranda cevap verdiniz, kısaca alırsam çok memnun olacağım.

Teşekkür ediyorum sunumdan dolayı.