ADEM KORKMAZ (Burdur) - Sayın Başkanım, çok değerli Komisyon üyelerimiz; ben de Komisyonumuza ve siz Başkanımıza ve heyetimize çalışmalardan dolayı gösterdiğiniz geniş bakış açısı ve önerilere karşı açık olmanız sebebiyle de teşekkür ediyorum.

Tabii, konu insan ve insanın da en değerli varlığı yetişme çağında, yetişme aşamasındaki, insanlığın geleceğini inşa edecek bireyler olması bakımından da çok hayatiyet taşıyor. Bu anlamda, bu Komisyonun misyonunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Birçok kamu kurum ve kuruluşumuzun yaptığı sunumlardan da anlaşılıyor ki devletimiz esasında birçok konuda konuya çok duyarlı ve gerekli mevzuat düzenlemelerini yapmış ve her kurum da kendi açısından konuya önem vererek konuya eğiliyor fakat burada bir kurumlar arası bir yönetişim ve koordinasyon ihtiyacı olduğunu düşünüyorum yani bir çocuk gün içerisinde, aynı anda okulda, sokakta ve evde, birden farklı yerde ve kurumların görevleri itibarıyla aynı anda Millî Eğitimde, Emniyette, BTK gibi farklı kurum ve kuruluşların alanına giren faaliyet ya da etki alanları içerisine girebiliyor. Burada kurumlar arası bir koordinasyon ve bir yönetişim modelinin kurulması, belli konular geldiğinde de mevzuat değişiklikleri yapılarak... Diyelim ki yargıya bir şey intikal ettiğinde bunu mutlaka okula, okula bir şey intikal ettiği zaman bunu mutlaka Aile Bakanlığına gibi... Bunun bir dava açılıp kamuoyu gündemine geldiği zaman Aile Bakanlığının devreye girdiği değil, otomatik olarak mekanizmanın, sistemin bir parçası hâline geldiği yasal düzenlemelerin mutlaka sorumluluk olarak tanımlanması gerektiğini düşünüyorum.

İkinci olarak da bir risk izleme sistemi oluşturulması gerekiyor. Yani genellikle biz önleyici çalışmalar içerisinde eğitimler, bilinçlendirme, farkındalık gibi konularla önleyici ya da bir olay ortaya çıktıktan sonra denetleyici ya da yargısal süreçler üzerinden ilerlediğimiz bir sistem gibi, bir risk algoritması oluşturulabilirse... Yani, mesela, sosyoekonomik bakımdan korunmaya muhtaç bir ailede meydana gelen boşanma ve bu boşanmadan sonra çocuğun annede ya da babada ya da dedede kalması gibi durumlarda bu çocuğun mutlaka izlenmesi gerekiyor yani bu çocuk bir risk tanımı içerisinde. Tabii ki mahremiyet kurallarını da ihlal etmeden çünkü bu çocuğun da geleceği inşa edilecek. Bir risk tanımlaması ve bunun izleme sistemi oluşturularak bir algoritma yapılması gerekir gibi geliyor. Ki bu çocuk...

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Şu anda uygulanıyor bu sistem. Bunun daha da geliştirilmesini biz raporumuzda tartıştık arkadaşlarla. Erken uyarı sistemi gibi...

ADEM KORKMAZ (Burdur) - Gibi gibi "alert."

Yani belli ki bu çocukta ya da bu ailede ya da bu durumda... Sosyoekonomik bakımdan mesela, diyelim ki çocuklarla ilgili benzer olayların yoğunlaştığı bölgeler, özellikle büyük şehirlerin gecekondu bölgeleri gibi belli bölgelerde, özel olarak oralarda çerçeve çizmek gerekebilir. Bunun dışında, birçok konu zaten önerilere girdi ve bu anlamda da bütün Komisyon katılımcılarının sürece olumlu katkıları olduğu için de ayrıca teşekkür ediyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum.