KOMİSYON KONUŞMASI

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, sayın milletvekilleri, Enerji Bakanlığının mensupları, basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum, iyi akşamlar diliyorum.

Şimdi, ben, Sayın Bakanın sunumunu izlerken gerçekten hayretler içerisinde kaldım. Böyle genel ve geçiştirmeye yönelik "Aman, şu sıkıntılı ortamdan bir kurtulup da gitsek." gayreti var.

Sunumda Soma yok, Soma'daki termik santraller yok, meydan dayağı çekilen Yırcalı köylüler yok, kesilen zeytin ağaçları yok, Danıştayın yürütmeyi durdurma kararı yok, iptal edilen yönetmelik yok, Tarım Komisyonunda bekleyen zeytinle ilgili yasa tasarıları yok, 13 Mayıs Soma faciası yok, 28 Ekim Ermenek faciası yok.

Değerli arkadaşlar, Sayın Başkan, Sayın Bakan; Soma'da 13 Mayıstaki kaza nasıl oldu, neden oldu? Enerji Bakanlığı ve Türkiye Kömür İşletmeleri bir inceleme yaptı mı? Sonuç ne? Sonuç var mı? Bir daha kazaların olmaması için altı aydır ne yaptınız? Sizin kaza olunca madene gidip cenaze saymaktan başka kamuoyu pek bir faaliyetinizi göremedi. Arkadaşlar, bugün 13 Kasım. 13 Mayıstan bugüne tam altı ay geçti, 6'ncı ayı doldu bugün ve altı ayda Enerji Bakanlığı olarak neler yaptınız? Maden şirketinin yönetim kurulu başkanı, genel müdürü, 6 yöneticisi -8 kişi- tutuklu, dava devam ediyor. Madenin mülk sahibi sensin. Enerji Bakanlığı bu mülkün nasıl işletildiğinin, üretimin nasıl yapıldığının, ihalenin nasıl olacağının, olduğunun, hizmet alımının, redevans uygulamasının... Sözleşmenin, şartnamenin sahibi ve sorumlusu Enerji Bakanlığıdır, Türkiye Kömür İşletmeleridir. Soma, Ermenek'te sizin Bakanlık olarak, Hükûmet olarak bir sorumluluğunuz yok mu? Yani bunca facia olacak, hiçbir sorumluluğunuz yok mu? Soma AŞ'nin çıkardığı kömürleri kaça aldınız, kaça satıyorsunuz? Türkiye Kömür İşletmelerinin kazancı nedir? Soma Komisyonunda Genel Müdürün Komisyona verdiği bilgide "Ben aldığım kömürün kalitesine bakarım, fiyatına bakarım, başka şeyine bakmam." diye açık açık söyledi, bakın tutanaklara.

Soma'daki Eynez, Işıklar, Atabacası ocaklarının durumu ne olacak? Haberin var mı Sayın Bakan? Şirket Soma'da 3-4 bin işçiyi işten çıkarmanın çalışmasını yapıyor. Bu konuda bir çalışmanız, bir tedbiriniz var mıdır?

Siz, Soma ve İmbat AŞ'ye ihalesiz saha verdiniz mi, vermediniz mi? Ne kadar, ne zaman, nasıl verdiniz? Soma Komisyonunda da bunu dile getirdik ama cevap geçiştirildi. Sayın Kuşoğlu'na teşekkür ediyorum, tekrar hatırlattı.

Başbakanlık genelgesi ve yönetmelikle hazine gayrimenkullerinin, maden sahalarının tahsisi, maden sahası hariç diğer gayrimenkullerin satışı, devri, irtifak hakkı gibi hususlar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın uhdesinde ve bu izinleri kimlere verdi? Bir Başbakan neden bizzat kendisi bu izinlerle ilgilenir, her şeyin bir mevzuatı, kuralı varken?

Şimdi, bu Uyar ailesinin arkasında kim var? Bu nasıl bir pervasızlıktır? Ermenek'te Başbakan, Cumhurbaşkanı acılı aileleri ziyaret ediyor. "Ya, bir şikâyetiniz var idiyse bir mektup yazsaydınız." diyor. Siz devleti mektupla mı idare ediyorsunuz? Siz devleti, Hükûmeti, kurumları kurallarıyla değil, şahsi bir şekilde ve keyfî idare ediyorsunuz. Bu Uyar ve yan şirketlerinin Soma'da da, Ermenek'te de birtakım faaliyetleri var, yan şirketleri var. 2 Aralık 2013 tarihinde Çalışma Bakanına soru önergesi verdik, on buçuk ay sonra cevabını aldık. Şahin, Karaelmas, Sancak vesair şirketlerin toplam 118 milyon 930 bin lira borcu var, bunlar tahsil edilmemiş. "Mektup" deniliyor, mektubu yazmış işçilerimiz. İzmir İş Teftiş Kuruluna 121 işçi şikâyet ediyor ödenmeyen ücretleri, kullanamadıkları yıllık izinleri ve alamadıkları ihbar tazminatlarıyla ilgili. Yine, Darkale Maden Ocağı'yla ilgili olarak 124 adet şikâyet dilekçesi vermiş işçiler. Çalışma Bakanlığı 2 müfettiş görevlendiriyor ve bu şirket de müfettişlere gerekli evrakları vermediği için "Denetim yapılamamıştır." deniliyor cevapta. Böyle bir âcizlik olabilir mi? Sadece Darkale Maden Ocağı'nda, Soma'da 2009-2013 yılları arasında 1.120 maden kazası yaşanıyor ve 6 madencimiz hayatını kaybediyor. Peki, bunlar bu faaliyetleri nasıl yürütmeye devam ediyor? Yürütmesi durduruluyor, müfettiş tarafından birkaç ay sonra bir başka müfettiş görevlendiriliyor, tekrar bunlar icrai faaliyete devam ediyor ancak toplu katliam gibi, cinayet gibi ölümlü kazalar yaşanıyor. Bu defalarca kapatılan Uyar Madenciliğin açılması için kimler ricacı oluyor? Bunlar nasıl pervasızca faaliyet yürütebiliyor? "Biz aldığımız kömüre bakarız." Ondan sonra zaten koyduğunuz sözleşmedeki birtakım ihale yöntemleriniz, bunlar, bu madenleri çalıştırma yöntemleriniz sizi, doğrudan Hükûmetinizi baş sorumlu yapıyor. Bu sorumluluktan asla ayrı kalamayacaksınız. 2012 yılında çıkarılan yönetmelikle aldınız, 2012'de redevans olarak ihalesi yapılmış Kolin şirketine, şimdi acele kamulaştırma kararı aldınız, ondan sonra Danıştay buna geçtiğimiz günlerde yürütmenin durdurulması kararı verdi. Bu kararın iki temel özelliği var. Birincisi: Siz "Burada termik santral kuramazsınız." diyor, bir de zeytinliklerle ilgili ve buna itiraz hakkınız da yok. Bakanlar 18 Haziran tarihli torba kanundaki maddeyle bu yargı süreçlerini kısaltma amacıyla itiraz hakkı da kalmadı. Şimdi, bu yürütmeyi durdurma kararını uygulayacaksınız, yalnız -daha ben bugün biraz evvel Yırca Muhtarı ve vatandaşlarla da konuştum- Danıştayın kararının elbette kesin olarak iptali bekleniyor ki herhâlde yüzde 99,9 bu yürütmeyi durdurma kararı çerçevesinde olmasını bekliyoruz. Yalnız, Hükûmet bu zeytin yasasında inat ediyor. Şimdi, ben endişeliyim. Hükûmetin, ilgili bakanlıkların bu yargı kararı doğrultusunda hareket edip daha aklıselimle, daha doğru, daha mantıklı bir yönetim sergilemelerini bekliyorum. Ancak öğreniyorum ki firma işten çıkardıkları işçilerinin tazminatlarını veriyor, "Ancak merak etmeyin, ben sizi üç ay sonra tekrar aynen işe alacağım." Yani, demek ki bazı sözler verildi ki bu yasanın çıkacağı konusunda... Ben Hükûmeti yargı kararlarına uymaya... Şirketle, oradaki firmalarla, bu Soma AŞ olabilir, Kolin firması olabilir, Hükûmet olarak en büyük hatanız da bu şirketlerle vatandaşları karşı karşıya getiriyorsunuz; tavşana kaç, tazıya tut oyunu oynatıyorsunuz. Bu düzenlemeleri yapan asıl sorumlu siz olmanıza rağmen, vatandaşı da, işçiyi de, hatta o firmaları da yalnız bırakıyorsunuz. Bu bir yanlışlıktır.

Seçim mitinglerinde baretlerle mitinge götürdüğünüz işçileri niye ortada bırakıyorsunuz? Bunların sorunlarıyla ilgilenmek ve çözmek durumundasınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Akçay, buyurun.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Madenlerin işletilmesiyle ilgili gerekli düzenlemeleri bir an evvel... Bu gecikmiştir. Hâlâ dayıbaşılık sistemi her alana iyice yayılmış, toplu katliamlar, trafik canavarıyla diğer taşeronluk sistemi birleşmiş, faciaları yaşamaya devam ediyoruz. Bu yaşanan faciaların son olması dileğiyle Hükûmetin, Enerji Bakanlığının bir an evvel aklını başına devşirerek bu gerekli düzenlemeleri yapması, vaziyet alması artık madenleri en iyi, en düzgün şekilde çalıştırması ve sorumluların da ortaya çıkarılması gerekiyor.

Ben, Sayın Bakandan özellikle istirham ediyorum, soru-cevap bölümünde soru sormayacağım, soru-cevap bölümünde soracağım sorular bu konuşmamda sorduğum sorulardır, bunlara da cevap bekliyorum.

Teşekkür ederim.