Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Aksaray Milletvekili Hüseyin Altınsoy ve Burdur Milletvekili Mustafa Oğuz ile 47 Milletvekilinin Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2983) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 13 .03.2025 |
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Madde üzerinde mi söz verdiniz bana?
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Önerge üzerinde mi istediniz?
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Yok, tamam, madde üzerinde konuşalım.
Şimdi, Sayın Vekil teşekkür ederim, benim konuşmam üzerine bu rakamları verdiniz fakat şöyle bir şey var: Şimdi, siz de biliyorsunuz, bu Plan ve Bütçede de, Genel Kurulda da kaç yıldır bunu yaşıyoruz; bu vergi muafiyeti ve istisnaları konusunda kimi şirketlere ya da kimi sektörlere bir kalemde yazıp kanunu çıkartıp istisnaları ve muafiyetleri sağlıyoruz yani iktidar sağlıyor tabii, biz "hayır" oyu veriyoruz; dolayısıyla, bunun nasıl yürüdüğünü burada hepimiz biliyoruz.
Şimdi, ben niye o rakamları söyledim? Söylediklerinizin, sizin verdiğiniz rakamların büyük kısmını zaten biliyoruz burada, bütçede de önümüze geldi. Şimdi, buradaki mesele rakam değil hayattan bahsediyoruz, hayatlardan bahsediyoruz. 28,4 milyar Türk lirası, bu bayram ikramiyeleriyle... Buradaki mesele tercih Sayın Vekil, tercih ediyorsunuz. 28,4 milyar Türk lirası, biraz evvel Sayın Türeli söyledi, bütçenin binde 1,9'u; bir şey değil yani bir şey değil. Tercihte bulunuyorsunuz bu şekilde yoksa o rakamlara dayanarak "Zorunluluktan dolayı bunu yapıyoruz." değil. Neden şimdi böyle söylüyorum? Bakın, benim geçmiş dönem mevkidaşım Sayın Elitaş, geçenlerde bir konuşma yaptı -mealen söylüyorum, tam cümle cümle önümde yok- dedi ki: "Mesela asgari ücreti 10 bin lira daha artırmak bir sorun değil, arttırabiliriz ama o 10 bin lirayı millet gider harcar, tüketim yapar, dolayısıyla enflasyon yükselir, bunun için artırmıyoruz."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Teşekkür ederim.
Sayın Elitaş bunu söyledi yani ne bu? Tercih, politik tercihte bulunuyorsunuz, ben bunu anlatıyorum size. Bu emekli ikramiyeleri meselesi de aynen böyle bir politik tercih, yoksa 28,4 milyarı 2'ye katlasanız ne oluyor? 56 milyar, bütçenin ne kadarı ediyor? Hiçbir şey değil. O yüzden bunu bir kere yazalım; siz, emeklilerin daha iyi yaşaması yönünde bir tercihte bulunmuyorsunuz, onu söylüyorum, bulunmuyorsunuz; mesele bu.
Şimdi, emekliler, asgari ücretin üçte 2'si gibi bir oranla yaşamını idame ettirmek zorunda şu anda, asgari ücretin üçte 2'si, 14 bin lira meselesini konuşuyoruz. Yani bu kadar zorlu yaşam şartlarında bulunan insanlar bunlar. Yani gerçekten konuşurken insan ne diyeceğini bilemiyor.
Bakın, araştırmalar var, bunu da hep söylüyoruz, onları da ciddiye almıyorsunuz yurt dışında yapılıyor bunlar diye ama öyle değil. Küresel Emeklilik Endeksi'ne bakıyorsunuz, Küresel Emeklilik Endeksi'nde Türkiye 48 ülke içinde sondan 4'üncü durumda, vahim bir şey. OECD'nin iki yılda bir hazırladığı raporlar var, emeklilerin yaşam koşullarına ilişkin; orada da Türkiye'deki 65 yaş üzeri nüfusta harcanabilir gelir adaletsizliği çok yüksek seviyesinde görünüyor, çok yüksek. İki senede bir yayınlanıyor, en fazla eşitsizliğin olduğu 5'inci ülke olarak OECD ülkeleri arasında Türkiye sınıflandırılıyor. Bunlar vahim tablolar, bütün bu tabloların içinde biz şimdi bir bayram ikramiyesini konuşuyoruz, 3 bin liradan 4 bin liraya çıkmış diye ve gerçekten bu durumun çok can acıtıcı olduğunu görmeniz gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - O yüzden bunun yanlış bir adım olduğunu, çok vicdansız bir adım olduğunu bir kez daha vurgulamış olalım. Yani belli ki vicdanınız hiç sızlamıyor, bir de bunu savunuyorsunuz. Yani hiç olmazsa savunmayın, başınızı öne eğin; emeklilere ne diyeceksiniz yani 14 bin lirayla geçinen emekliye? "Ben bu bayramda 3 bin değil de 4 bin verdim size, hadi bakalım, iyisiniz!" Böyle bir şey yok herhâlde değil mi? Yani siz bile yapamazsınız bunu Sayın Vekil. O yüzden, bu durumun vahim olduğunu düşünüyorum.
Önerimiz şudur: Mesele sadece işte, 4 bin değil de 8 bin, 8 bin değil de 15 bin olsun; mesele bu değil, tercihlerinizi değiştirmeniz gerekiyor. Tercihlerinizi bu ülkede işçiden, emekçiden, emekliden, esnaftan, çiftçiden yana kullanma doğrultusunda değiştirmediğiniz sürece biz burada rakamlar üzerine böyle laf çevirip duracağız, ortaya bir sonuç çıkmayacak. Ancak tercihlerinizi değiştirirseniz o zaman başka bir durumla, başka bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.