İRFAN KARATUTLU (Kahramanmaraş) - Teşekkür ediyorum Hocalarım, uzun zamandır bilgilendirici bir sunum oldu bizim açımızdan da.

Tabii, iyi bir yönetimin en önemli komponenti iyi bir denetim. Aslın bundan çıktığını biz gözlemliyoruz bütün sunumlarda.

Ben tek tek bazı noktalara temas edeceğim, belki de soru olmayacak. Allah güç ve kudret versin, gerçekten kutsal topraklar. 1993 ile 1998 yılları arasında Urfa'da Sağlık Müdür Yardımcılığı, pratisyen hekimlik, çocuk hastanesi acilinde çocuk doktorluğu yaptıktan sonra ihtisası kazanmıştım. Her an tetikte olurduk, korkardım bize bir şey yapılacak mı diye. Diyarbakır filan ayrı, onu size söyleyeyim yani oradaki arkadaşlara, Urfa'nın ayrı bir travması var. Gecenin saat üçünde sadece sigara içmesin diye dışarı çıkardığım bir gencin ailesiyle birlikte silahlı baskına uğrayıp gece üçte onlara künefe yedirip...

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. SABAHATTİN ERTUĞRUL - Ben Urfa'da iki yıl çalıştım.

İRFAN KARATUTLU (Kahramanmaraş) - Yani biliyorsun, oralar ayrı bir yer, oraların ayrı değerlendirilmesi gerek. Tabii, Antep oranın külfetini çekiyordu, muhakkak ora da ayrı bir şey, deprem nedeniyle benim memleketim Maraş'ın da şu anda külfetini çekiyor. Maraş sağlığı iyice deprese olmuş durumda. Devlet hastanesinde 2 KBB'ci kalmış. KBB'ci arıyor, "Nereye gideyim? Heyete mi gideyim, poliklinik mi yapayım, ameliyat mı yapayım?" diyor. PDC 11, cildiyeci de öyle; PDC 11 yani 2 düşmüş o bölgede. Antep yükünü çekiyordur, hocamın dediği doğrudur.

Bu sağlıkta dönüşümle birlikte üniversiteyi rakip gören bir Sağlık Bakanlığı anlayışı oluştu. Onun için, daha yeni pazartesi KSÜ'deydim, oradaki yetkililerle görüştüm. Düşünebiliyor musunuz, Sağlık Bakanı üç aydır Rektöre randevu vermiyormuş, bir kalp damar cerrahı. Gerçi Sağlık Bakanı bana da vermiyor da, o ayrı bir şey ama bulduğu bütün SAĞLIK-SEN'cilerle görüşür, resimlere poz verir. Biz bu arada da öyle bir sistemle uğraşıyoruz. Ben ayrışmanın iyice kötüye gitmesinden rahatsızım; özel, üniversite ve kamunun yani biz ayrışıyoruz ve birbirimize karşı bir şey oluşturuyoruz. Hâlbuki bu koordinasyonun sağlanmasında fayda olduğunu düşünüyorum.

Onun dışında, sayın vekilimin söylediği, Urfa'da da çalıştım 93 yılından 98'e kadar, bu bence büyütülüyor adölesan anneler, çocuk anneler. Yani o zaman da çok... Tamam, Türkiye ortalamanın üstünde ama bu ahım şahım aman herkes koşuyor da evleniyor... Çocuk hastanesinde kadın doğumda da iki yıl çalıştım, o kadar yoğundu ki kadın doğum, servise 4 pratisyen hekim koydular, birisi de bendim. Yani biz buna o zaman rastlamıyorduk o kadar fazla, şu anda da olduğunu düşünmüyorum ama Türkiye ortalamasının üstünde ama nedense hafif bir alttan ideolojik "Urfa böyle. Adölesan gebelikler..." Aynı şeyi Maraş'ta yaşadım, ideolojik bir ortopedist arkadaşım "Kemik erimesi Maraş'ta çok fazla, sebebi de çarşaf giyiyorlar." diye girdi bilimsel toplantıda. Yahu, Allah aşkına bu işi verilerle yapalım yani teknik anlamda. Ben adölesan şeyini de öyle düşünüyorum. Anne sütü ve sezaryen kesinlikle en büyük katıldığım noktalardan biri.

93 yılında Bilecik'te hemşirelik lisesinde 5 doktor biz ders verdik ve Harran Üniversitesi Başhekimi aradı, dedi ki: "Hekimler olarak öyle hemşire yetiştirmişsiniz ki hepsini biz burada göreve başlattık." Kesinlikle ve kesinlikle şu anda bu yardımcı sağlık personelinin eğitiminin bir değerlendirilmesi hatta bizim de işte yeterlilik sınavlarımızın olmasına da katılıyorum.

Onun dışında, denetim zaten yok. Bakın, ben size söyleyeyim; şu anda sayıları on binleri bulan merdiven altı, sağlık personeli olup olmağı belli olmayan "danışma merkezi" "sağlıklı hayat merkezi" "sağlıklı yaşam merkezi" "şifa merkezi" adı altında 10 bine yakın yer var. Tespit ediyorum, bununla ilgili de araştırma önergesi vereceğim. Sağlık Bakanlığından çıt yok, çıt yok. Bu sarı serumlardan -geçen ay dile getirdim- pat pat dökülüyor. Bakın, sizin oralara gelene kadar bunları denetlemiyor. Piyasa o kadar bollaştı ki 10 bine yaklaşmış bunların sayıları. Sağlık Bakanlığı bunların da maalesef denetimini yapmıyor.

Onun dışında, aile hekimi sistemine geçişimizin bizim özellikle gebelik ve çocuk takiplerinde bir gevşekliğe yol açtığını düşünüyorum, kendi kanaatim bu. Aile hekimliği sisteminin maalesef eski sağlık ocağı sisteminin bu korelasyonunu kaybettiğini düşünüyorum.

Özellikle haklar konusunda özeldeki hekimlerin de gerçekten idari, mali, hukuki yönden kamuyla birlikte bir eşitlenmesi... Ben SSK emeklisiydim depremden önce, kamudan emekli 25 bin lira alırken ben 13 bin lira alıyordum hekim olarak. Deprem oldu, kliniğim yıkıldı, kamuya geçeyim de üç buçuk yıl çalışayım, emekliliğim artsın diye düşünürken bu arada milletvekilliği çıktı. Gerçekten şu anda da SSK emeklisi 32 ile 36 arasında...

OTURUM BAŞKANI İSMAİL GÜNEŞ - Başkanım, ben düzeltme yapayım. Plan ve Bütçe Komisyonu olduğum için...

İRFAN KARATUTLU (Kahramanmaraş) - SSK emeklisini söylüyorum ben.

OTURUM BAŞKANI İSMAİL GÜNEŞ - Şimdi şöyle bir şey: En üst primden yatıran 4/a'lıların en üstten aldığı maaş 91 bin lira.

İRFAN KARATUTLU (Kahramanmaraş) - SSK mi?

OTURUM BAŞKANI İSMAİL GÜNEŞ - SSK.

En üstten yatıranlar 91 bin lira. 4/b'liler, BAĞ-KUR'lularda en üstten yatıranlar da 61 bin lira.

MURAT ÇAN (Samsun) - Ne?

OTURUM BAŞKANI İSMAİL GÜNEŞ - Emekli maaşı.

MURAT ÇAN (Samsun) - Ağabey, şaka mı yapıyorsun sen?

ALİ KARAOBA (Uşak) - Şaka mı yaptın, gerçek mi?

OTURUM BAŞKANI İSMAİL GÜNEŞ - Hayır, bak, SSK...

MURAT ÇAN (Samsun) - Ya, şu bordoları bir getirin buraya, gözünüzü seveyim.

OTURUM BAŞKANI İSMAİL GÜNEŞ - Hayır, hayır; bakın, ben size söyleyeyim, bunlar bizim SSK'den...

ALİ KARAOBA (Uşak) - Bize verebilir misiniz bunları Sayın Vekilim?

OTURUM BAŞKANI İSMAİL GÜNEŞ - Ya, SSK'den isteyelim verelim. SSK'den aldığımız bilgilerdir bunlar. Bir önceki dönemde yani 2024'te...

ALİ KARAOBA (Uşak) - En tabandan yatıran ne kadar alıyor, en azda?

OTURUM BAŞKANI İSMAİL GÜNEŞ - İşte, en düşük olan normalde 14.400 küsur lira, o en alttan yatıran. En üstten yatıran BAĞ-KUR'lu 61 bin lira, SSK'li...

ALİ KARAOBA (Uşak) - Kayıtlara geçsin, buraya bordro istiyoruz yani Komisyon talep etsin...

OTURUM BAŞKANI İSMAİL GÜNEŞ - Bunlar 2024 yılında, BAĞ-KUR 51 bin lira civarlarındaydı, SSK 81 bin liraydı; ocaktan sonra da 4/a'lının 91 bin lira, 4/b'linin de 61 bin lira olduğunu bana söylediler en üstten yatıranları. En üstten yatırmamışlar arkadaşlar.

Teşekkür ederiz.

İRFAN KARATUTLU (Kahramanmaraş) - Ben son bir cümleyle bitiriyorum.

Destek istediğiniz Diyanetin artık etkinliği falan yok, bizim artık sağlık konusunda televizyonlarda gece gündüz gördüğümüz tarikat ve cemaatlerin yetkililerinden destek istememiz gerektiğine inanıyorum.

Teşekkür ediyorum.

MURAT ÇAN (Samsun) - 22 bin liraymış, ağam eğleniyor bizimle.

ALİ KARAOBA (Uşak) - Ağam eğleniyor.

MURAT ÇAN (Samsun) - Gidip BAĞ-KUR'dan emekli olalım ya da hocalarımız olsun. Profesör emekli maaşı ne kadar?

İRFAN KARATUTLU (Kahramanmaraş) - Nerede 90 bin lira emekli maaşı?