KOMİSYON KONUŞMASI

ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Sayın Başkan, teşekkür ederim. Ben özellikle sizleri, Komisyon üyelerini ve katılımcıları selamlıyorum ve Sayın Hickok'a da çok teşekkür ediyoruz sunumları için.

Açıkçası ben dinlerken de baştan itibaren kafamızdaki birçok soru işaretinin cevabını kendisinden aldım. Birçoğumuzda mevcut olan yapay zekâyla ilgili tereddütleri kendisinin de yaşadığını gördük ve özellikle soracağım sorulardan biri Avrupa Birliği Yapay Zekâ Yasası'yla ilgiliydi. Sayın Başkanın da sorması üzerine sorumu tekrarlamıyorum ama üç ayrı soru soracağım.

Birincisi: Sunumunuzda endeksten söz ettiniz ve Türkiye'nin üçüncü orta derecede olan bir seviyede olduğunu ve sürekli takip edildiğinden söz ettiniz. Tabii, bunun sebeplerinden de söz ettiniz. Özellikle uygulamada yaşanan sorunlardan söz ettiniz ve Avrupa Birliği Yapay Zekâ Yasası'yla ilgili Türkiye'nin daha fazla bir adım atması gerektiği ve daha farklı bir yaklaşım ortaya koyması gerektiğinden söz ettiniz. Benim soracağım soru, bu endekste birinci sırada yer alan, Kanada, Japonya, Kore, Kolombiya gibi ülkelerin herhangi bir uyguladıkları yapay zekâ yasası ya da uygulamada uyguladıkları, esas aldıkları temel ilkeler, etik ilkeler var mı? Birinci derecede olmalarını sağlayan nedir? Birinci sorum bu.

İkinci sorum: Sunumunuzda hiç söz etmediğiniz bir konu. Yapay zekâların herhangi bir bilince sahip olup olmadığı ya da gelecekte herhangi bir bilince sahip olup olmayacağı hususu. Tabii, söz ederken birçok bilinmezlikten de söz ettiniz dolayısıyla "Henüz sadece Türkiye değil, dünya hazır değil." dediniz buna ama bu yapay zekânın hızla gelişen bir teknoloji olması ama öbür tarafta da bir bilince sahip olup olmadığı noktasında da ciddi tartışmaların ve araştırmaların olduğu bir süreci de yaşıyoruz. Siz, bu yapay zekânın herhangi bir bilince sahip olup olmadığı hususunda ne düşünüyorsunuz ya da ya da gelecekte bununla karşı karşıya kalacak mıyız?" sorusunu da yöneltmek istiyorum. Hani "machine learning" dediğimiz makinelerin öğrenmesi meselesi gelecekte karşılaşabileceğimiz bir husus mu? Ki sizin bakış açınızla hazır değilken, buna nasıl hazır olacağız ya da nasıl hazır olmalıyız, neler yapmalıyız?

Bu sorunun paralelinde, üçüncü sorum da -tabii, bunu daha önce sormuştum Sayın Başkanım, Komisyon üyeleri hatırlar- Amerika'da yapılan bir simülasyon vardı ve daha sonra bunu sanırım Pentagon inkâr etmişti böyle bir simülasyonun yapılmadığı şeklinde; sanırım bu sorunun cevabını net olarak sizden alabiliriz, gerçekten Amerika'da bu simülasyon yapıldı mı, yapılmadı mı? Bu "drone"ların yapay zekâyla yönlendirilmesine yönelik bir simülasyondan bahsediyorum; bu simülasyon gerçek miydi, değil miydi? Çünkü orada yapay zekâ "drone"ların talimat dışına çıkarak talimat vereni imha ettiği bir simülasyondan söz ediyoruz, buna dair bir bilgi sahibiyseniz bir paylaşımda da bulunursanız seviniriz.

Son olarak, işin etik, insan hakları ve ahlaki değerler noktasındaki yaklaşımınız noktasında -emin olun- hepimiz aynı endişeleri taşıyoruz, önerilerde bulundunuz ama Türkiye'ye Avrupa Birliği Yapay Zekâ Yasası'nın da yeterli olmayacağını düşünecek olursak -hani, öneriniz noktasında söylüyorum- ekstra önereceğiniz bir husus var mı ya da bu Komisyonun, Türkiye Büyük Millet Meclisi Komisyonunun özellikle etik değerler, insan hakları, ahlaki değerler noktasında nasıl bir yaklaşıma sahip olması gerekiyor? Sorularım bunlar.

Sunumlarınız için tekrardan teşekkür ediyorum, vaktinizi de alacağız.

Ben tekrardan teşekkür ederim.

BAŞKAN FATİH DÖNMEZ - Çok teşekkürler Zülküf Bey.

Merve Hanım, inşallah, soruyu tam anlayabildiniz, duyabildiniz.

Buyurun, söz sizde.

YAPAY ZEKÂ VE DİJİTAL POLİTİKA MERKEZİ BAŞKANI MERVE HICKOK - Duydum, not aldığım kadarıyla cevap vereyim: İlk başta endeksten bahsedeyim; endekste 1'inci sırada ya da 1'inci klasmanda olan ülkeler neden 1'inci sıradalar? Bizim burada herhangi bir kanuna "Bu ülke bu kanuna uymalı." gibi bir ön yargımız yok. Mesela "Türkiye, Avrupa Birliği Yapay Zekâ Kanunu'yla uyumlu olmalıdır." gibi bir değerlendirme yapmıyoruz. Baktığımız şeyler, 12 tane soru var dediğim gibi, 12 sorunun ilk 2'si insan hakları üzerine, diğer 2 tanesi OECD yapay zekâ prensiplerini kabul etti mi ve uyguluyor mu? Türkiye bunları kabul etti; uygulamada -dediğim gibi- kanunlar olsun, uygulamaya geçirdiği politikalar olsun bunlarda hâlâ yapılabilecek bir şeyler var.

Diğer sorular... UNESCO, yapay zekâ tavsiyelerine uyuyor mu, bunları hâlihazırda uygulamaya geçiriyor mu? Dediğim gibi, yine, Türkiye, UNESCO tavsiyelerine imza atmış durumda. Şu anda biz konuşurken bu aylarda bir UNESCO değerlendirme süreci devam ediyor. Bunun sonuçlarına göre Türkiye nasıl adım atacak? Daha önce kabul ettiği UNESCO tavsiyelerini nasıl uygulamaya geçilecek? Dediğim gibi, uygulama alanında bir şey var, açıklık var.

Diğer sorulardan bir tanesi, Avrupa Konseyi Yapay Zekâ ve İnsan Hakları Konvansiyonu'nu imzaladı mı? Ondan bahsettim; Türkiye çok ciddi katkılar yaptı bu konvansiyona son dört beş senedir. İmzalamasıyla beraber bölgede de lider olacağını düşünüyoruz ve konvansiyonunun getirdiği sorumlulukları da uygularsa, dediğim gibi, tekrar ileriye götüreceğini düşünüyoruz.

Diğer sorularda da yapay zekâ politikaları ve yapay zekâ kanunlarında şeffaflık, sorumluluk, bağımsız denetim gibi kanunlar ve prensipler ne kadar kullanılıyor; bunlara bakıyoruz. Japonya, Güney Kore, Kanada ve Kolombiya'ya baktığımızda, bunları çok hızlı bir şekilde kanunlarında ve stratejilerinde yansıttılar, sonra hayata geçirdiler. Türkiye'nin olduğu durumda bunları, bu prensipleri politikalarımıza yansıtmış durumdayız ama hayata geçirme kısmında açık var.

İkinci sorunuz da, yapay zekâ kendi bağımsız bir bilince sahip midir, olacak mıdır? Benim naçizane cevabım: Hayır. Şu anki teknolojilerle en azından, şu andaki yapay zekâ yazılım yaklaşımları, yapay zekânın teknik mimarisi bunu sağlayabilecek durumda değil. Üretken yapay zekâ sistemlerine baktığımızda, altyapısı aslında bir sonraki... Mesela, ChatGPT kullanıyorsanız bir soru soruyorsunuz, size verdiği cevap aslında sorunuzu anladığı için değil ya da verdiği cevabın sorumluluğunu, nüansını, konunun genel anlamını anladığı için değil; aslında arka planda verdiği cevap, bir sonraki kelimeyi nasıl tahmin ederim. Cümleyi çok hızlı bir şekilde oluşturuyor ama arka planda yaptığı, o cümleyi oluşturacak kelimelere karar vermek. Bir kelimeden sonra... Atıyorum "Bugün hava güzel." dediğinde "bugün" kelimesini kullandıktan sonra "hava" kelimesini, sonra "güzel" kelimesini tek tek bunları tahmin ederek şey yapıyor. Teknik detaylarına da girerim isterseniz ama söylemek istediğim, verdiği cevabın anlamını, sonuçlarını ya da konunun genel anlamını biz insanlar gibi anlayabilecek bir sistem değil. Hâlihazırdaki en gelişmiş yapay zekâ mimarisi, hâlihazırda kullanılan -atıyorum- OpenAl olsun, DeepSeek olsun, Claude olsun hepsi benzer teknolojileri kullanıyor ve bir sonraki kelimeyi tahmin ediyorlar. O yüzden kendi bilinçleri yok ama çok hızlı bir şekilde cevap verdikleri için ve çok ciddi bir şekilde çok büyük data veri setlerini kullandıkları için anlıyormuş gibi cevap veriyorlar ve çok ciddi kapasiteye sahipler ama ben şahsen yapay zekânın, en azından şu andaki mimariyle, şu andaki teknik yaklaşımlarıyla kendi bilincinin olmayacağını düşünüyorum.

Son sorunuzda similasyondan bahsettiniz, hangi similasyon olduğunu bilmiyorum ama şu andaki mesela "drone"larla ya da "drone" kontrolüyle ilgili son teknolojilere baktığımızda, bunlara bir şey yaptırıyorsunuz "Buraya git -atıyorum- bu alanda şu şu kişileri bul ve yok et." gibi bir emir veriyorsunuz. Onları nasıl bulacağını, buldukları kişinin doğru olup olmadığını ya da nasıl harekete geçmesiyle ilgili çok detaylı bilgi vermeden yapay zekâ sistemleri şu andaki gelişmelerde bunları yapabiliyor. Bu henüz "drone" teknolojilerinde ya da askerî sistemlerde ne kadar var, verdiğiniz örneği birazcık daha bilmeden bunu cevaplamam çok zor ama yapay zekâ sistemleri gittikçe kendilerine çok detaylı bilgi vermeden ya da çok detaylı emir vermeden bir sonraki adımı tahmin edebiliyorlar ya da bir sonraki adımı sizden bağımsız -Türkçem için özür dilerim bu arada- bir sonraki adımı siz söylemezseniz de onlar tahmin ederek bunları ilerletebiliyorlar. Bu teknoloji gelişiyor "drone"lar arasında ve robotlar arasında koordinasyondan bahsediyoruz; mesela bin tane "drone"un kendi arasında koordinasyon kurabiliyorsunuz ya da bin tane robotun kendi arasında koordinasyon kurabiliyorsunuz ya da "drone" ve robot arasında koordinasyon kurabiliyorsunuz. Mesela "'Drone' sen bu alana git, araziyi araştır, analiz et, sonra robota emir ver, robot oraya gitsin." diyebiliyorsunuz. Bu teknolojiler gelişiyor yani kendi bağımsız bilinçleri olmasa da bu teknolojilerle koordinasyonu sağlayabiliyorsunuz hâlihazırda.