KOMİSYON KONUŞMASI

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Sayın Başkanım, bir kere şurada, şu konuda anlaşalım. Bizim derdimiz burada gelen Bakanları ne rencide etmek ne doğrudan suçlamak ne onları bu anlamıyla töhmet altında bırakmak...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Nedir derdiniz o zaman, anlamadım.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Bir saniye, anlatayım Sayın Başkanım. Dinleyin, ne olduğunu anlatayım ben size. Yani bu Komisyon çok önemli bir Komisyon. Bakan düzeyinde eğer Bakanlıklar temsil edilirse bu Komisyonun yazacağı rapor çok daha güçlü bir el rehberi olacak, çok daha güçlü bir yol gösterici olacak. Ya, zamanında burada Deprem Araştırma Komisyonuna Sayın Murat Kurum gelmiş mi? Gelmiş. Dönemin İçişleri Bakanı gelmiş mi? Gelmiş. Birçok komisyona ilgili Bakanlar gelmiş mi? Gelmiş. Burada kim o Bakanları suçlamış? Ama sonuç itibarıyla işlemeyen, aksayan yönleri birinci ağızdan, kıymetli Bakanlara biz ifade edebilirsek inanın çok daha iyi bir sonuç alırız. Hepimizin niyeti burada, bu 78 canın neden öldüğünün, neden bu ihmaller zinciri sonucunda yaşamdan koparıldığının sonucunu bulmak ve bir daha bu olaylar gerçekleşmesin değil midir? Bu rehberliği yapmak için biz burada değil miyiz? Sonuç itibarıyla, bu işin idari boyutu bir tarafa.

Bakın, geçen hafta biz bıraktık burada, gittik, dedik ki: Belki iktidar hâlimizi anlar da bundan sonra Bakanlar gelir. Biz gittikten sonra Sayın Bakan Yardımcısının sadece Bakanlığıyla ilgili söylediği ne? "Biz yıldız veriyoruz." İyi de burada turizm, yatırım, işletme kuruluşları...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Değerli arkadaşlar, bırakıp gitmeseydiniz, onları siz sorardınız.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Bir saniye Sayın Başkanım. Yani şimdi yönetmelikte ne diyor? Bak, "Turizm, Yatırım, İşletme Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Yönetmelik" diyor. Ne diyor bu yönetmelik? "İnsan ve çevre sağlığıyla ilgili, can ve mal güvenliği de dâhil olmak üzere..." diyor. Can ve mal güvenliği...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ednan Bey, rica ediyorum.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Dinleyin Sayın Başkanım, niye kesiyorsunuz ya?

Tahammül bile edemiyorsunuz.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Niye bağırıyorsunuz kardeşim?

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ama siz de kesmeyin Başkanım.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Geçen haftayı anlatıyorsunuz siz, geçen hafta olsaydınız cevabını verirdiniz.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ama bir saniye, ben anlatayım. Ben şimdi oradan...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Bugün Turizm Bakanlığını konuşmuyoruz biz.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Başkanım, bir saniye ama, dinleyelim lütfen, rica ediyorum ya.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ya, her hafta... Bu çok bağırarak arkadaşlar bizi baskı altına alacağınızı zannediyorsan yanılıyorsun, rica ediyorum.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Başkanım, ben bağırmıyorum. Başkanım, ben kimseyi baskı altına alma...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Her hafta çok bağırıyorsun sen ama.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Başkanım, biz bağırmıyoruz, niye bağıralım? Allah Allah...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Sakin, niye bağırıyorsunuz?

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Değerli Başkanım, benim konuşma şeklim öyle, ben kimseye bağırmam. Ben siyasette nezaketi de asla kenara bırakan siyasetçilerden değilim.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Bağırıyorsunuz arkadaşım, bağırıyorsunuz ama.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ya, Sayın Bakanım, o zaman bırakın bir, sabırla, sükûnetle bir dinleyin o zaman.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Sakin olun, sakin olun.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ama bir dinleyin ya, bir dinleyin.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Buyurun.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Burada can ve mal güvenliğiyle ilgili tedbirleri almakla ilgili yönetmelik var. Buraya Bakan Yardımcısı gelecek ve "Biz sadece yıldız veriyoruz." ve biz de bunu yiyeceğiz millet olarak, memleket olarak; olmaz.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Değerli arkadaşım, lütfen temiz dil kullanın.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Değerlendirme formu var.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ve geçen hafta toplantıyı terk etmeseydiniz...

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Dinle, dinle Sayın Başkanım.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Kusura bakmayın, rica ediyorum, siz bana telkinde bulunamazsınız.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Değerlendirme formlarında yangın önlemleriyle ilgili kısımlar var.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Siz bana telkinde bulunamazsınız "Dinle!" diye..

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Yangın önlemleriyle ilgili kısımlar var. Şu uyarıyı yapmak...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Sizin öyle bir hakkınız yok.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Sayın Başkanım, sizin de benim sözümü kesmeye hakkınız yok.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Rica ediyorum, "Dinle beni." ne demek ya?

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Dinleyin ama...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - "Dinle beni." ne demek ya?

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Dinleyin ama. Ne dedim?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Biraz daha nezaketli olabilirsiniz.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Lütfen dinleyin diyeyim o zaman.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - "Sayın Başkanım, dinleyin lütfen." diyebilirsiniz. "Dinle, dinle." ne o, talimat verir gibi?

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Dinle ama Sayın Başkanım, ben de sizi dinledim, siz de beni dinleyin ama kesmeyin biz de söyleyelim burada sözümüzü.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Rica ediyorum, geçen hafta burada olsaydınız ilgili Bakan Yardımcısına onu sorardınız. Şu andaki Bakan Yardımcısı arkadaşımızın sizin bu söylediklerinize verebileceği bir cevabı yok.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ben Bakan Yardımcısına sormuyorum ki zaten Sayın Başkanım. Genel olarak, Komisyon olarak, heyet olarak diyorum ki, buraya gelen Bakan Yardımcısı Komisyonu da kamuoyunu da yanıltıcı bilgi vermiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığının oteller için değerlendirme formu var. Bu formda yangın önlemleriyle ilgili kısımlar var, bu kadar yangın önlemiyle ilgili kısım var. Her şeyi soruyor. Sen bunları gidip otele soracaksın, yıldız vereceksin, ondan sonra da diyeceksin: "Bizim sorumluluğumuz yok bu işte, bizim Bakanlık olarak bu işte hiçbir sorumluluğumuz yok." "Biz direkt Bakan sorumludur, bürokrat sorumlu değil." demiyoruz ama diyoruz ki bir yerde bir sorumlu var, mevzuatta bir problem var, mevzuatı uygulamayanlar var. Çıkardığımız yasa ve yönetmelikleri dikkate almayan, ciddiye almayan insanlar var ve bu yüzden de ölen çocuklar var, insanlar var. Bunu anlatmaya çalışıyorum.

Kıymetli arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum öncesinden sunumları gönderdikleri için ama buradan da şunu tavsiye ediyorum: Sakın bu Araştırma Komisyonuna eksik ya da yanıltıcı bilgi vermeyin. Verirseniz ben bir Araştırma Komisyonu üyesi olarak Komisyonu yanıltmaktan, eksik bilgi vermekten ilgili bürokratlarla ilgili bundan sonra suç duyurusunda bulunacağım.